6.Bölüm - mühürlenmek

1.1K 92 3
                                    


Yazardan

Birbirlerine olan duygularını söyleyip ilişkiye başladıkları günün üzerinden iki ay geçmişti. Bol bol geziyor gelecek ile ilgili konuşuyorlardı. Sadece aileler ve İstanbul'daki hayatlarından pek bahsetmiyorlardı. 

Bayezid ne kadar sevdiğini dile getirse de Mila hep susuyordu. Bayezid bu iki ayda iş için haftada birkaç gün Milaya fark ettirmeden İstanbul'a gidip geliyor bu arada da Mila'da freelance işleriyle uğraşıyordu.

En son dedesiyle görüntülü konuşmalarında halsiz yüzü Milayı korkutmuştu. Dedesi, dayısının arayıp aramadığını sorması ise içine kuşku düşürmüştü. 

Efkan abisine bu durumu söylediğinde kış mevsiminden dolayı doğayla iç içe olamadığından kaynaklandığını söyleyip içine su serpmişti. Kendisi de Azerbaycan'da başlayacakları inşaat için gideceğini söylemişti. 

Zaten uzakta olduğundan Mila bunun üzerinde durmamıştı bile. Agah abisi ise en son üç hafta önce sadece öğlen yemeği için yanına gelmiş ve birkaç saat sonra gitmişti. Ailesine ne kadar Bayezid'i anlatmak istese de sanki fırsat bulamıyor ve çekiniyordu.

Mila bugün ilk defa Bayezid için akşam yemeği hazırlamıştı. Genellikle dışarıda yemek yiyorlardı ve anladığı kadarıyla Bayezid'in mutfak bilgisi sıfırdan bile sıfırdı. 

Mila ise mutfakta oldukça iyiydi. Küçüklüğünden beri bazen amcasının restoranında vakit geçirir bazen de yengeleri ile yemek yaparlardı. Annesi gerçek bir prenses gibi yetiştiğinden bu konuda çok kötüydü ama Mila yengelerinden çok şey öğrenmişti. 

Aynada üzerine giydiği beyaz crop ve saten eteği ile çok güzel olmuştu. Saçlarını açıp su dalgası yaptıktan sonra hafif makyaj yaptı. 

Bayezid ile öpüşmeden daha ileri hiç gitmemişlerdi ama bazen Mila onun kendini zor tuttuğunu fark ediyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bayezid ile öpüşmeden daha ileri hiç gitmemişlerdi ama bazen Mila onun kendini zor tuttuğunu fark ediyordu. Kendinden hareket bekleyip beklemediğinden emin olmadığından da hiç o adımı atamamıştı. 

Düşünceleri arasında çalan kapıya koşarak gittiğinde elinde kocaman bir buket şakayık ile bekleyen Bayezid'i buldu. Kalbi bu aralar hobisi olan atlı koşuya geçerken dudağına çoktan küçük bir öpücük bırakmıştı bile Bayezid. 

Dudakları şakağından saçlarına doğru küçük öpücükler bırakırken, "tatlıyı burada alabilir miyim?" diye sormuştu. Genç kızın yanakları kızarırken bu görüntüden mest olan adam bir süre yüzünü izledi. 

Mila hafifçe göğsünden ittirerek, "olmaz öyle, hem sana neler neler yaptım?" demişti. Sofrayı gören Bayezid oldukça şaşırmıştı. Yemeklerin nasıl yapıldığını zerre bilmese de yaprak sarmak kolay bir iş değildir herhalde diye düşündü. 

Büyük bir iştahla yenilen yemekten sonra sofra toplamaya beceriksizce yardım eden Bayezid'e Mila, "sen paşa torunu falan mısın? Hiç mi ev işi yapmadın" diye takılmıştı. Bayezid annesini hastalıktan kaybettikten sonra babasının da üzüntüsünden kısa süre sonra vefat ettiğinden bahsetmişti daha önce ama ailesi ile ilgili başka bir şey bilmiyordu. Soramıyordu da kendi ailesinden konu açılır diye.

İhtilalHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin