3.Bölüm - Arkadaşça

1.1K 92 5
                                    


İki hafta su gibi akıp geçmiş üç defa Beyazid ile görüşmüştük. İlk oturduğumuz kafede Londra'da yalnızlığından dem vurmuş ve dostça vakit geçirmeyi teklif etmişti. 

İçimdeki romantik yanım tuzla buz olan cam gibi dağılmıştı ama ilk görüşte aşklar anca filmlerde olurdu ki filmlerde ortalama 120 dakikaydı. 

Bu üç buluşmanın, ilk ikisinde onun teklifi ile görüşmüş ve o kadar keyif almıştım ki üçüncü görüşmeyi ben teklif etmiştim. Zaten şu aralar boş gezenin boş kalfasıydım. 

Galeri açılışı için üzerimi giyinirken akşam eğlenme planlarına beni dahil edemediği için çocuk gibi dudak büken Cara yatağımda uzanıyordu. 

"Yaa, şu kesin süper yakışıklı yeni arkadaşın da gelirdi işte. Abimle küsüm soramıyorum da nasıl biri bu adam diye!" Cara ve abisiyle yaşadıkları kavgalar... Bir senenin toplamda bir ayı kavga etmeden yaşamlarını sürdürüyorlardı. 

"Cara sakın sorma. Arkadaş olarak gayet iyi vakit geçiriyoruz." Omuz silkerken, "abimin hayalindeki kardeşsin. Asla sevgilisi olmayan, sosyal sorumluluklar prensesi." Dedikleri ile ben kıkırdarken o ciddi bir suratla "hayatın boyunca bakire kalamazsın Mila." Demişti.

Yüzüstü yattığından poposuna şaplak indirdiğimde çığlık attı. "Sen, bir erkeğe güvenmek ne kadar zor biliyor musun?" Poposunu ovarak yataktan kalktığında, "sen bir erkekle sevgili olmak nasıl bir şey biliyor musun?" 

Saçlarımı yapmaya geçip cevap bile vermemiştim. Bu yaşıma kadar sadece birinden hoşlandığımı sanmıştım. O zamanlar bunu aşk olarak nitelendirsem de benim için büyük bir hayal kırıklığıydı. 

Üniversiteye ilk başladığımda üst dönemlerden Batı adında bir çocuk sürekli önümü kesip muhabbete girmeye çalışıyordu. Normalde etrafımı çelik kalkan gibi saran kuzenlerim olmadığı zamanları özellikle seçiyordu. Bu durum ilk başta rahatsız etse de karşı cinsin ilgisi ve ailemin aşırı koruma alanından çıkma ihtimali hoşuma gitmeye başlamıştı. 

Sonuçta içimde her zaman beyaz atlı prensini bekleyen bir prenses vardı. Annem ile babamın da birbirlerine olan sevgilerini izleyerek büyümüştüm. Birkaç görüşmemizden sonra ilk öpücüğümü Batı'dan almıştım. 

 Ne komik öpüşü rahatsız edici ve ıslak gelse de mutluluktan uçmuş ve aşkı bulduğumu sanmıştım. Ailemin ilişkimizi öğrenmemesini özellikle belirtmesi ona olan güvenimi arttırıyordu. Çünkü bana yaklaşmaya çalışanların çoğunun amacı aileme yakın olmaktı.

Batı'nın rahatsız edici temaslarından şüphelenmem gerektirirken salak 18 yaşındaki Biricik sualsizce sessiz kalmıştı. Evine davet ettiğinde canım arkadaşım Bilge'ye durumu anlatmıştım. 

Gitmeyi içten içe istemesem de ev partisi olduğunu belirtmesi ile gitmeye karar vermiştim. Eve gittiğimde baş başa olacağımızı anlamam ile oldukça rahatsız olmuş ve evden gitmek istemiştim. Bir anda kibar Batı gitmiş yerine zorla öpmeye çalışan zorba Batı gelmişti. 

Gitmek istediğimde zorla kolumu tutup morarttığında korkuyla yere çöküp ağlamaya başlamıştım. Hala ağlayacağıma suratına bir yumruk indirmediğim için kendime kızarım. Efkan abim nasıl olduysa Bilge'den yerimi öğrenip gelmiş ve beni sonu belki tecavüze gidecek durumdan kurtarmıştı. Abime bu olaydan çok utandığım için ve ailede genellikle ceza almadığım için bu olay aramızda kalmıştı.

Efkan abimin hastanelik ettiği pislik iyileştiğinde yanlış anladığımı ve tekrar görüşmek istediğini söylediğinde yaptıklarını aileme açıklamakla tehdit etmiştim. Özellikle dayım namı diğer mafya Asım Kor'u duyduğunda bir daha aramamıştı. Zaten kısa süre sonra okuldan ayrılmış ve yurtdışına gitmişti. O zamandan sonra her benden hoşlandığını belli eden erkekten çekinir ve muhabbet kurmazdım.

İhtilalHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin