Hayatımızda söylediğimiz beyaz yalanlar ayağımıza ne kadar dolanabilir ki?
Almila Biricik Yücesoy, 22 yaşında, adı gibi ailesinin biriciğidir. Anne ve babasının ani ölümünden sonra babasının son isteği ile İngiltere'de yüksek lisans yapan genç bir...
Dedesinin doğum günü partisinin devamı olarak ayarladığı çiftlik evinde kalan ekip pazar akşamı dağılmıştı. Pazartesi sabahı Deniz'in telefonu ile gözlerini zor açmıştı Biricik. Telefonu kulağına koyup, "ne var! 23 yaşımın ilk iş gününde ne derdin var Deniz ya." Diye cırlarken erken kalktığı belli olan Deniz "sözünü tutma vakti güzelim." Demişti.
Oflaya oflaya yerinde doğrulan Biricik, "bu kadar çabuk mu? Nereye geleceğim, ne giyeyim?" demişti. "Otele gel kıyafetler bende." Biricik hızla duş alıp tayt deri ceket kombini yapıp evden hızlıca çıkmıştı.
Vardığında süitin girişinde koltuklarında birkaç kişi ile konuşup gülüşen Deniz'i gördü. Yanlarına gittiğinde, "işte benim ortağım ve en yakın arkadaşım Biricik Yücesoy. Kendisi dergi çekiminde ve röportajında benimle birlikte olacak."
Şaşkınca insanlara bakan Biricik koluna giren Deniz'e "Ben dergiye falan çıkmam." Dediğinde Deniz gülerek, "oyunbozanlık yok pamuk. Birkaç çekim birkaç soru o kadar." Çekim için hazırlanmış odada yemek masasındaki yiyeceklere yönelen Biriciğe ayıplar gözle bakan Deniz'e omuz silkip açlığını doyurdu. Ardından Deniz'in seçtiği birkaç elbise ile hem yalnız hem de Deniz ile fotoğrafları çekilmişti.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Röportaja geçtiklerinde arkadaşlıklarından, mağazanın kurulması ve başarısından bahsetmişlerdi. Biricik sessizce eşlik ederken Deniz sanki kendini tüm dünyaya kanıtladığını tescilliyordu. Ülkenin en önde gelen tekstil şirketlerinden birinin veliahdıyken tercihlerinden ailesinin ret yedikten sonra ben küllerimden doğdum der gibiydi. Biricik arkadaşıyla gurur duyuyordu.
Akşama doğru biten işleri ile gitmeye hazırlanan Deniz'i havalimanına bırakmıştı Biricik. Deniz "Sen söylemesende bu aşırı yalancı mutluluk ve donuk gözlerin nedeni aşk acısı, sorup seni üzmek istemedim. Kalbin yine yönünü karıştırsa atla gel." Demişti.
Sonraki gün sabah erkenden kalkıp hafif tempoda yürüyüş yapan Biricik eve girdiğinde yatağından yeni kalkmış Kübra ile karşılaşmıştı. Gözlerini ovalayan Kübra, "bu ne spor azmi Allah aşkına Biricik. Sanki kilon var ha!"
