Taekook Aşkı

Karışıklık 3

Cafe açılmış işler ilerliyordu.  O sırada Jimin eve gitmiş, duş alıp geri dönmüştü. Şuan ona iyi gelecek tek şey çalışmaktı. Ve hiçbirşey düşünmemek istiyordu. O sırada Jk cafeden içeriye girdi. Jimin ise bar kısmından onu görebiliyordu, bi an ne yapması gerektiğini bilemedi.

****
Artık cafeye gitmem gerekiyor Jin.

**Emin misin. Kendini hazır hissediyor musun? Ona baktığım da gözleri yorgun ve üzgün görünüyordu.

**Ona açıklamayı düşünmüyorum, o yüzden gitmem gerekiyor. Ve öylece evden uzaklaştı.

Yol ona çok uzun gelmişti. Aslında hiç gitmek istemiyordu. Zamana ihtiyacı olduğunu biliyordu. Ya bana yalan söylerse, ya evdeydim uyudum derse.. Daha ona nasıl inanabilirdim.. Ya da onunla uyuduğunu söylerse.... Off hertürlü benim için zaten kötü olacak... Böyle düşüncelere dalmışken kendini cafenin önünde buldu. Yavaşça ilerledi ve cafenin kapısından içeriye bir göz attı.

Sonra onları gördü. Bar da konuşuyorlardı. Jk arkası dönüktü ve Jimin konuşup gülümsüyordu. İçeri gidicek cesareti bulamadı ve oradan ayrıldı ve eve doğru hızlıca gitmeye başladı.

**
Günaydın patron

Jk sesin olduğu yere döndü ve *günaydın...ve yanına doğru ilerledi. Ne diceğini henüz bilmiyordu..

**Kendime kahve yapıyordum, siz de kahve ister misiniz?

Boş gözlerle Jimin'e bakıyordu. Dün ile igili hiç konuşmadı. **ah evet teşekkür ederim...

***
Jimşn sessizce kahve hazırlarken, içinden düşünüyordu. belki de en iyisi bu konuları açmamak olduğuna karar verdi. Zaten konuşmak isterse Jk konuyu açacaktır.

***
O sırada Jk telefonu çaldı, arayan Tae. Açtım ama hala konuşmuyordu. **Tae

*Aa. merhaba, sana dönemedim. Üzgünüm.

*Sorun değil, sadece merak etmiştim... Bekliyordu ama Tae hiçbirşey söylemiyordu. Ve üzgün geliyordu sesi. *Tae iyi misin?

**Evet. Sadece birkaç günlüğüne şehirden ayrılmam gerekiyor.
Jk birden kalbi hızlanmaya başladı. Kendini kötü hissediyordu. En sonunda *Ne oldu Tae?

*Ailevi biraz sıkıntılar olmuş. Annemin yanında olmam lazım.

*ah.. Bilmiyordum. Lütfen dikkat et kendine. Ve bana müsait oldukça yaz lütfen dedim ve telefonu kapattı.

****
Tae gözleri telefonda kalmış bir şekilde ağlıyordu. Bunun üstesinden gelemiyordu. Sadece buradan uzaklaşıp, döndüğünde kendini herşeye hazır hissetmesi gerekiyordu.

Bavulunu hazırlamak için odasına çıktı. Kapıyı açtığında yatağa doğru baktı. Onunla geçirdiği anları düşündü ve  Jk yattığı yere uzanıp, başını yastığına gömdü ve nefesi bitene kadar kokladı. O an kokusunu ciğerlerine kadar hissettiğin de onu çok özlediğini farketti.

Düşüncelerinden sıyrılıp, yüzüğüne baktı ve parmağından yüzüğü çıkarıp yatağın yanında komidinin çekmecesinde ki kutusuna bıraktı. Ve vazgeçmeden hızlıca evden ayrıldı.

***
Jk sessiz sedasız  işlerini bitirmiş ve evine gitmişti. Kendini koltuğa atmış ve düşünüyordu. Tae olmadan bu evde olmak kendini yalnız hissettiriyordu. Tae de birşeyler olduğunu düşünüyordu yoksa sadece birşeyler sakladığım için mi böyle düşünüyorum..

Ona hiçbirşey demedim. Onun yanında olduğumu, onunla gitmeyi bile teklif etmedim. Başını ellerinin arasına koydu. Onu seviyorum ama yanında olduğumu hissettirmedim. Böyle devam edersem suçluluk hissi ilişkimizi mahvedicek...

Birden ayaklandı. Telefonu eline aldı. Ve onu aradı.

****
Jimin cafeyi kapatıyordu ve biri içeri girdi. Gelen Jin'di. Jin, Tae ile konuşmuş ve şehirden onun yüzünden uzaklaşmıştı. Jin'in artık ona birşeyler söylemesi gerekiyordu.

**ah Jin, seni beklemiyordum.

** Biliyorum. Haber vermedim. Sadece geçerken uğradım

Jimin, birşeyler olduğunun farkındaydı. O sırada telefonu çaldı. Görünce şaşırdı ve telefonu açtı.

**Efendim patron... Tamam birazdan görüşürüz.

Jin, Jimin'e bakıyordu. Çünkü arayan Jk'di. Belki de artık konuşmasına gerek kalmamıştı ...