Aşk

348 16 4
                                    

Jin dışarı da kahvaltı yapacağını düşünüyordu. Ancak Jimin onu cafeye davet etmişti. O yüzden cafeye gelmişti, içeri girdiğinde fazla yoğun değildi cafe ama Jimin bar kısmında garsonlara birşeyler diyordu. Onu gördüğünde kalbi hızlanmıştı ama kırgındı da... Jimin onu gördüğün de gülümsedi ve yanına kadar yürüdü.
"Hoşgeldin Jin. Lütfen gel oturalım"

Jin selamladı ve onun yönlendirdiği masaya ilerledi. Güzel bir kahvaltı masası onu bekliyordu. " Bu kadar güzel bir masa beklemiyordum." dedi Jin

"Öyle söyleme lütfen. Sadece birlikte güzel kahvaltı yapmak istedim. Lütfen istediğin birşey olursa söyle"

Bu hoşuna gitmişti Jin'in. Bugün bir farklılık vardı. Ama buraya birşeyleri açıklığa kavuşturmak için gelmişti. Dün Jk yanına gitmişti ne olmuştu çok merak ediyordu. Ama Jimin böyle ilgili olduğunda herşeyi unutuyordu.

Jimin ona bakıyordu, Jin'e bakarken onu sevdiğini ve içinde biryerlerde kelebekler uçuştuğunu hissediyordu.

Kahvaltılarını yapmış ve kahve alıp ofise geçmişlerdi daha rahat konuşabilmek için karşılıklı oturuyorlardı.  Ona açıkça söylemeye karar verdi. "Jin dün benimle konuşmaya gelmiştin. Konuşmanı dinleyeceğim ancak ilk birşeyler söylememe müsade eder misin?"

Jin kafasıyla onayladı zaten nerden başlıcağını bilemiyordu. "Bugün Jk, Tae'nin yanına gitti."

Jin buna gerçekten şaşırmıştı "Nasıl yani"

"Bilmiyorum. Aslında biliyorum da olabilir. Sadece dinle olur mu?" "Dün biliyorsun beni çağırdı." Ve olanların hepsini Jin'e anlattı. Jin'i sevdiğini de dahil... 

Jin duyduklarına şaşırdı ama sarhoş oldukları için onları sarılırken görmüştü. Evet bu hertürlü kötü birşey ama.. İsteseler herşeyi değiştirip birlikte olabiilirlerdi. Eğer gerçekten birşeyler hissetmiş olsalardı. Bunları düşünüp dururken Jimin ona bakıyordu.

Ve Bir anda aklına geldi. Jimin onu sevdiğini söylemişti. Başını kaldırıp Jimin'e baktı. Başını eğmiş parmaklarıyla oynuyordu.

Yavaşça yerimden kalkıp yanına doğru gittim ve ayaklarımın üzerine çöktüm.
Bana üzgün birşekilde baktı. Gülümsedim. Elimi yüzüne doğru götürdüm. O güzel yüzünü okşadım. Ve ona iyice yaklaşıp yanağından öptüm, kokusunu içime çektim. Ve dudaklarından öptüm. Gözlerine baktım, ışıldıyordu artık üzgün görünmüyordu. Ve bana kocaman sarıldı. Artık hiç bırakmamak üzere...

——
Tae odasında oturuyordu. Telefona bakıyordu. Jin aramış ve ona olayı açıklamıştı ama Tae hala üzgün hissediyordu. Çünkü yalnızdı. Dışarı çıkıp biraz hava almalıydı.

Öyle boş boş sokaklarda yürürken, kalabalık bir sokağa girmişti. Orada gerçekten bunaldığını hissetti. Kendini bir sokağa attı. Etrafa baktığında meşhur QualunPark'a geldiğini farketti. Gidip bir banka oturdu ve denizi seyretmeye başladı.
——
Jk, Jimin ve Jin ile birlikte Tae'nin nerede olduğunu öğrenmişti. Ve hızlıca parka doğru gitmişti. Orada onu gördü ve yanına gitti.

—-
Tae başını ellerine doğru yöneltti. Yüzüğünün olmadığını farketti. Ona büyük bir boşlukta olduğunu hissettirdi. Bu Jk ile olan bağıydı. Ama şimdi yoktu. O an birinin yaklaştığını ve karşısında tam dibinde olduğunu gördü. Kafasını kaldırdığında Jk gördü.

Güzel yüzlü Tae'm bana baktığında onu nasıl özlediğimi farkettim. Ona doğru eğildim. Hiçbirşey diyemedim.  Gözlerinde ki hüzünü görebiliyordum.  Ellerini tuttum ve cebimden yüzüğü çıkartıp o narin parmağına taktım. Şaşırmış gözlerle bana baktı. " Asla bunu asla çıkarma. Herşey için üzgünüm. Seni yalnız bırakmış gibi hissettim. Sensiz olamam ben. Ailen ile tanışmaya geldim. Sonsuza kadar benimle ol. Lütf..."

Tae parmağını dudaklarıma koymuştu. Devam etmemi istemiyordu. Ayağa kalktı ve bana baktı. Gözleri dolmuştu. Bana sıkıca sarıldı.

—-
Onu gördüğüm an tam da kendimi uçurumun kenarında hissettiğim anda beni elleriyle çekip aldı. Benim gelmemi bekleyebilirdi ama bunu yapmadı. Benim için bizim için yanıma geldi. Onu nasıl geri çevirebilirim. Ona bu kadar aşıkken...

Birlikte yemek yedik. Sanki hiçbirşey yaşanmamış gibi....  Elele sokaklar da yürüdük. Hava karardı ama biz sokaklarda deli gibi eğlenip gülüyorduk. Beraber Jk tuttuğu otele gittik.

Daha odasına girer girmez Jk ellerini belime doladı ve öpmeye başladı. Onu çok özlemiştim. Kokusu hep bende kalmalıydı. Ellerimi saçlarına götürdüm ve kucağına atladım. Gülümsedim onu seviyordum.

***smut içerir**
Yatağına doğru götürdü ve oturdu kucağında da ben. Bana baktı yanağımdan saçlarımdan dudaklarımdan boynumdan heryerimden öpüyordu. Bu beni huylandırıyordu. Ve heyecanlandırıyordu. Üzerimi çıkarttı bacaklarımı ona dolamıştım. Boynumdan aşağıya inip öpmeye devam etti. Göğüs uçlarımı ısırıyordu ve bu beni deli ediyordu. "Aahhkkkk Jk"

Onu yatağa doğru ittim üzerini çıkarttım. Artık üstlerimiz tamamen çıplaktı. Vücuduna dokunmayı özlemiştim. Kaslarına dokunurken dövmelerine bakarken onları yavaşça öpüyordum. Birden beni altına aldı. Deli gibi öpmeye başladı. Dili ağzımın içinde bir yer bulmaya çalışıyor gibiydi. O yüzden azıcık ısırdım sanırım. Muzipçe ona baktım. Ve bana gülümsedi. Sanki birazdan görürsün der gibiydi.

Artık tamamen çıplaktık

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Artık tamamen çıplaktık.  Bütün vücudumuz birbirine değiyordu. Çok heyecanlanmış ve zevk alıyordum. Ama artık içime girmesini istiyordum. Onu hissetmeyi özlemiştim. Yüzüstü döndüm ve boynumun arkasından aşağı kadar öpmeye başladı bütün sırtımı öpüyordu. Eliyle saçlarımı okşuyordu ve yavaş yavaş aşağı iniyordu elleri.

Onu istediğimi belli ediyordum artık inlemelerim çoğalmıştı ve yılan gibi kıvrılmaya başlamıştım.

——
Tae'yi altımda böyle beni isterken görmek beni daha çok heyecanlanmama neden oldu. Ama artık bende onun içine girmek istiyordum. Ve yavaşça onu hazırlayıp yavaşça acıtmadan içine girmeye başladım. Bu çok zevk veriyordu. Tae iyice inlemeye başlamıştı ve bende iyice içine giriyordum. Sonunda hepsini sokmuştum.

Tae'nin üzerine doğru uzandım, nefesini daha iyi duyabilmek onu daha iyi hissetmek için. Altımda kıvranıp duruyordu. Başını kendime doğru döndürdüm. Bu durumlarda yüzünün aldığı hali seviyorum. Bu beni daha çok kışkırtıyordu. İyice yorulmuştuk artık son safhadaydım. Ve üzerine doğru iyice düştüm. Çok yorgun ve mutlu hissediyordum. Terlemiştik herşey birbirine karışmıştı.

Yanına uzandım. Tae bana doğru döndü ve üzerime doğru uzandı. Bana bakıyordu. Saçlarını okşadım. Alnından öptüm. Ve ellerimi ona doladım. Elleriyle bana dokunuyordu ve yüzüğüne  baktım. Evet o benimdi. Sonsuza dek.

Taekook Aşkı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin