Heather'ın aklına sıra kavgası için dövdüğü kız geldi ve yaptığından gururlanacasına sınıfa girdi.Kız ondan tırsmışçasına göğsünü içine çekti ve iki eliyle suratını kapadı.Heather asla özür dilemezdi.
''Bende böyle bir insanım işte.'' dedi.''Bu yaptığım için özür dilerim.'' demesi gerekiyordu ama demedi ve yerine geçti.Kalemle sıraya vurup sesler çıkararak derse girecek öğretmeni beklemeye başladı.Eğer biraz daha gecikirse beklemeyecekti.
2 dakika,5 dakika...Çok geç kalmıştı ve Heather çantasını tek omzuna takıp ayağa kalkacaktı ki öğretmen sınıfa geldi.
''Bu sınıfa ders için gelmedim.Şunu söyleyeyim,bu okulda disiplin kuralları vardır!Dün burada yaşanan olayı duydum.Olayın sorumlusu kimse ayağı kalksın,hemen!'' Mutlu olmak ve işlerini yoluna sokmak Heather'ın kanında,doğasında yoktu.Ayağa kalktı.
''Benim.''
Öğretmen şaşırmıştı çünkü Heather'ın hiç öyle bir tip olduğunu düşünmemişti.
''Adın ne senin?''
''Heather.Heather Gracie.''
Gracie? Öğretmen donup kalmıştı.Sanki onda bir şeyler sezmişti.
''Be-benimle gel..'' Saniyeler önceki sinirli ses tonundan eser kalmamıştı.İçindeki düşünceyi dışa savurmak istiyordu; Bu kız,erkek kardeşinin doğmadan önce terk ettiği kız olabilir miydi?Çünkü Gracie soyadı,onun en yakın arkadaşı ve kardeşinin sevgilisinin soyadıydı.Ama eğer kızdan hayatını anlatmasını isterse yanlış anlayabilirdi..Ne olacaksa olsun!Ölümüne sayılı günler kalmış hasta yatağında hiçbir faydası olmayacak bir tedavi gören babası olabilirdi.Belki son kez görebilirlerdi birbirlerini?
***
''Okulun ilk günü olduğu için sana ceza vermeyeceğim Heather Gracie.''
''Ama kesin bir yamuk çıkarırsın öğretmen hanım.''
''Anlamadım?''
''Boşversene.Nasihat falan etmeyeceksen gidiyorum?''
''Hayır.Dinle beni.Senden bir şey isteyeceğim.''
''İsteme.'' dedi ve yerinden kalktı,öğretmen de ona yetişmek için bir hamle yaptı.Heather'ın kolunu tutarken ceketinin cebi yere doğru açıldı ve içindeki bir fotoğraf yere düştü.Heather ondan önce eğilip fotoğrafı aldı.Fotoğraftaki kadın annesine benziyordu ve yanında onun yaşlarında olan bir erkek çocuk vardı.
''Sende bu fotoğraf ne arıyor,sen kimsin?!''
''Bak açıklayacağım ama beni dinlemiyorsun!'' Şuan Heather onun ağzını yüzünü dağıtacak kadar öfkeliydi.Elini masanın kenarına koydu ve derin derin nefes almaya başladı.Ama belkide aradığı hedefe çok yakındı.
''Anlat.''
Kadın hiçbir şey diyemedi.
''Konuş dedim sana!'' masada olan elini havaya kaldırıp tekrar masaya vurdu, ''Konuşsana!Annemi nereden tanıyorsun!''
''Soyadın Gracie.Tamam soyadı Gracie olan pek çok insan var ama sana şunu sormalıyım,annen hayatta mı?''
''Hayır.Bunu neden soruyorsun!Sadete gel!''
''Baban?''
''O adam beni bırakıp kaçtı ve onu bulmaya çalışıyorum!''
''Sen O'sun..Madison'ın kızı.Yeğenimsin!'' Heather'ın içi uyuşmuştu,
''Bir dakika,ne?Ne diyorsun sen?''
''Kim bilebilirdi ki Nashville'a geri geleceğini!Seni aylardır aradığın kişiye götüreceğim,babana.''
''Babamı nerden tanıyorsun?''
''O benim abim.'' Şuan Heather'ın içinde olan uyuşma yerini hissizliğe bırakmıştı.
''O nerede?''
''Hasta yatağında.''
''Ne!''
Kadın tam babasının AIDS olduğunu söyleyecekken durdu.Çünkü Heather da büyük ihtimalle AIDS'ti.Bunu söylemek,Heather'ı tam anlamıyla paramparça edebilirdi.
''O kanser Heather.Seni onun yanına götüreceğim.''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
-Kesik-
ActionHeather Graice,birden bire kalabalık şehir hayatından kaçıp minik bir kasabaya yerleşir.Henüz 16 yaşındayken,kim olduğunu ve geçmişini öğrenir.Canının çok yanmasına rağmen bu hayatı ona kimin yaşatmak zorunda olduğunu bulmaya çalışır ve hayatına yen...