Kadının bir türlü AIDS demeyi yüreği yemiyordu.Kesinlike söyleyemezdi.
''Ne kanseri be!'' diye haykıran Heather da kesinlikle susamazdı.Heather'ın sinirinin geçmesi istediğini almadan imkansızdır.Yalan söylemeye karar verdi, ''Mide kanseri..'' Heather duvara yumruk attı.''Eğer söylediklerinde tek bir kelime yalan varsa seni doğrarım kadın!'' Bu kızın bu kadar sinirli olması onu korkutuyordu.''Yo..Yoo.'' diye kekeledi, sesi titriyodu.''Beni ona götür lan!Hemen şimdi!'' Kadın kısa sürede onun inadını ve öfkesini anladı, götürecekti.Başka çaresi yoktu. ''Beni takip et Heather Gracie.''
Okul koridorundan hızla bahçeye iniyorlardı.Heather o kadar heyecanlı ve öfkeliydi ki, kalp atışlarının koridorda yankılanacağından korktu.
''Nereye gidiyoruz lan?Hastaneye mi?''
''Kliniğe.''
''Klinik mi? Aşağılık herife klinik için parada mı ödüyorsun!''
Kadın bu sefer Heather'a hiçbir şey demedi.
''Bana bak öğretmen, eğer beni kekliyorsan varya..Yemin ederim seni öldürürüm.''
''Heather kes sesini ve bin arabaya.''
''Senin adın falan ne lan!''
''Ben Sylvia.Senin halanım!Binecek misin artık?''
''Kes sesini bana emir verme.Biniyorum!'' diyip kapıyı hızla çarptı ve arka koltuğa oturdu.Yol boyunca ''Hızlı sür!'' diye tekrarladı.
Sonunda kliniğe ulaştılar.Burası ormanın içinde bir yerdi.Ayrıca lükstü, koridorları yeni silinmişti, deterjan kokusu yeniydi.Çalışanların, hemşirelerin kılık kıyafetleri düzgündü. ''Zengin mi be bunlar?'' düşüncesi kafasına yerleşti.Sylvia'nın gerçeği söylemeye gücü mecali yoktu.Kendi açıklamak yerine abisinin özel hemşiresinden bunu rica etti.
Heather ''Bayan Heather,'' diye seslenen hemşireye döndü.
''Ne var?''
''Sizinle konuşmamız gereken bir şeyler var.Bilmeniz gerek, babanız hakkında.Sizi de ilgilendiriyor.''
''Sonunda merak ettiklerimi açıklayacak birisi.Dinliyorum!''
''Babanız mide kanseri değil.''
''Oh, öyleyse ne?''
''O..o..AIDS kanseri.''
Heather sendeledi.Yere oturdu.
''Ne diyorsun sen.Olamaz..''
''Bildiğiniz üzere AIDS genetik bir hastalık ve büyük ihtimalle sizde AIDS'siniz.'' Hemşire tüm bunları duygusuz ve paniklemeden söyleyebiliyordu.Mesleği gerek böyleydi galiba.
''Ve, söylemeyi unuttuğum bir şey var.''
''Ssöyle..'' kelimeler adeta Heather'ın boğazında düğümleniyordu.Elleriyle yerdeki çimleri avuçlayıp sıkıyordu.
''Babanız sürekli bir anahtardan bahsedip duruyor.Ama yerini asla söylemedi.Nedenini sorduğumda kızımı bekliyorum diyor.Onu öğrenmelisiniz, çok geç olmadan.''
Heather aniden yerden kalktı ve ağlamamak için yukarı bakarak konuştu, ''Beni ona götür.''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
-Kesik-
ActionHeather Graice,birden bire kalabalık şehir hayatından kaçıp minik bir kasabaya yerleşir.Henüz 16 yaşındayken,kim olduğunu ve geçmişini öğrenir.Canının çok yanmasına rağmen bu hayatı ona kimin yaşatmak zorunda olduğunu bulmaya çalışır ve hayatına yen...