YAZAR'DAN:
Bir hastane, bir ameliyat, beş kişi...
Kalbi es geçen kurşunu çıkarmak için uğraşan doktorlar, Cemre'nin dayanma savaşı, kapıda pişmanlık silsilesinde olan Emre, kendine öfkelenen Levent, tek bir yere bakıp donup kalan Ceren, bir eli kalbinde ayakta zor duran Bülent Bey, Ve ona destek olan bir yandan da dilinde dualar ile bekleyen Ahmet...
Kızının vurulduğunu öğrenen Bülent Bey yanındaki koruması olan Ahmet ile hastaneye adeta koşarak gelmiş, kızının hala ameliyathanede olduğunu görünce bir duvara yaslanmıştı.
Bir anda Ceren hiddetle abisine döndü ve abisinin vücudunu elleri ile ittirerek bağırmaya başladı.
Ceren:SENİN YÜZÜNDEN! İKİZİM ŞUAN SENİN YÜZÜNDEN BURADA YATIYOR! BENCİLSİN EMRE DEMİRYAY! SEN! SEN BU HAYATTA GÖRDÜĞÜM EN BENCİL İNSANLARDAN BİRİSİN! BENİM İKİZİM ŞUAN İÇERİDE YAŞAM MÜCADELESİ VERİYOR! NE İÇİN!? HA NE İÇİN!? YA ÇIKAMAZSA İÇERİDEN! YA BIRAKIRSA BİZİ! O ZAMAN SENİ KENDİ ELLERİM İLE ÖLDÜRÜRÜM! DUYDUN MU BENİ ÖLDÜRÜRÜM!
O sırada Bülent Bey kızının kolunu tutarak sakinleşmesini istedi. Ama onun yaptığı bu hareket okların kendine çevrilmesine neden oldu.
Ceren:SENİN YÜZÜNDEN DE! EL BİRLİĞİ İLE KARDEŞİMİ HAYATTAN SOĞUTTUNUZ! SİZİN KAVGANIZ OLMASAYDI BİZ BU HALDE OLMAYACAKTIK! İKİZİM BENİM YANIMDA OLACAKTI! YİNE BİRBİRİMİZE SARILIP MUTLU OLDUĞUMUZ SAYILI ANLARI DÜŞÜNECEKTİK! BURADA KARDEŞİMİN HAYAT MÜCADELESİNİ KAZANMASI İÇİN BEKLİYOR OLMAYACAKTIK!
KAVGANIZINDA, ÖFKENİZİNDE, PİŞMANLIĞINIZDA CANI CEHENNEME! BENİM KARDEŞİM ÖLÜYOR YA ÖLÜYOR!En sonunda dayanamayan Ahmet, genç kızı kollarından tutarak kendine çekip sıkıca sarılıp saçlarını okşamıştı.
Ceren Ahmet abisine sığınarak Ahmet abisi ile birlikte dizlerinin üstüne düşmüştü. Ahmet kızın sakinleşmesi için saçını okşarken bir yandan da Ceren'in mırıltıları kulaklarını dolduruyordu.Ceren:Ahmet abi bı-bırakmaz değil mi bi-bizi? Ben onsuz ne yaparım? Ben onsuz yaşayamam ki.. İkizim olmazsa kim benim yanımda olacak? Kim bana sıkıca sarılarak yanımda olduğunu hissettirecek?
Ceren'in mırıltıları herkesin kulağını doldururken herkes acı ile gözlerini kapatmıştı.
Tam o sırada ameliyathaneden çıkan doktor ile herkes koşarak onun önünde durmuştu.
Doktor önündeki yıkılmış şekilde duran aileye baktı ve ilk önce derince yutkunarak dilinin altındaki kelimeleri paylaştı.
Doktor: Cemre Hanım'ın vücuduna giren kurşun kalbin çok yakınındaydı. Kalbi teğet geçmişti. Kurşunu çıkardık ama durumu kritik. Yoğun bakıma alacağız. Size söylemek istediğim bir şey var ki...
Doktor derince bir nefes aldı ve ona umut dolu gözlerle bakan aileye, yıkılacaklarını bile bile son sözlerini fısıldadı.
Doktor:Söylemek istediğim bir şey var ki kendinizi herşeye hazırlayın. Elimizden geleni yapıyoruz. Gerisi Cemre Hanımın dayanma gücüne ve Allah'a bağlı. Geçmiş Olsun.Arkasında yıkılan aileye daha fazla bakmamak için hızlı adımlar ile uzaklaştı doktor.
İşinin en zor kısmı buydu işte. Kötü bir haber vermek. Umut dolu gözlerle bakan kişilere kötü bir haber vererek gözlerindeki pırıltıları söndürmek çok zordu.🔥🔥🔥
Neden bu kadar zordu hayat?
Hastaneleri sever miydiniz?
Ölüm kadar doğal bir şey var mıdır? İnsanoğlu.. Canlılar. Doğar, büyür, ölür. Bu gayet doğaldır aslında. Ama neden bu kadar can yakıcı oluyor?
Birini kaybetme fikri.. Sevdiğin birini. Neden bu kadar dayanılmaz hissettiriyor?
Emre, vicdanının sesi ile cebelleşiyordu. Bir yandan da Ceren'in dediklerini tekrarlıyordu beyni.
~Senin Yüzünden! İkizim Şuan Senin Yüzünden Burada Yatıyor! Bencilsin Emre Demiryay! Sen! Sen Bu Hayatta Gördüğüm En Bencil İnsanlardan Birisin!
~Benim İkizim Şuan İçeride Yaşam Mücadelesi Veriyor! Ne İçin!? Ha Ne İçin!?
~Ya Çıkamazsa İçeriden! Ya Bırakırsa Bizi!
Ceren ise bir kaç gün önce babası ile kardeşinin tartışırken ikizinin dediği cümleleri hatırlıyordu.
~Bende gitmek istedim buradan. Bu dünyadan. Ama bir terkedilme duygusu da ben yaşatmak istemedim size. Hayattan zevk aldığımı falan mı zannediyorsun sen!? Kaç kere düşündüm defolup gitmeyi. Ama sonra yine aklıma siz geldiniz. Onların aksine ben arkamda bırakacağım enkazı düşündüm.
Bir yandan aklına gelen sözlerle derince yutkunurken bir yandan da fısıldıyordu Ceren. Kardeşinin onu hissedeceğini umarak.
Ceren:Sakın Cemre. Sakın kardeşim. Sende bırakıp gitme beni. Toparlanamam Cemre. Sende beni bırakıp gidersen toparlanamam. Kimse toparlayamaz. Seni bekliyorum kardeşim burada. Dön kardeşim. Kimse için olmasa da benim için.. İkizin için dön. Bekliyorum.O sırada yoğun bakımdan acı bir ses duyulması ile doktorların o odaya koşması bir oldu.
Cemre'nin duran kalbine şok uygulayan doktorlar, nabızın yerine gelmemesi için daha fazla çabalıyordu.
Az önce ailesine haber veren doktor bir yandan elektro şok verirken bir yandan da mırıldanıyordu.Doktor:Hadi kızım. Hadi. Daha çok küçüksün. Yapma kızım. Dışarıda haber bekleyen ailene kötü bir haber verdirtme bana. Dayan.
Bir yandan Ceren, Emre ve diğerleri sesi duymuş ve doktorların içeri girmesi ile Ceren daha fazla dayanamayarak odaya dalmıştı. Hemşirenin onu odadan çıkarma çabalarına tepki göstermeden sadece yatakta yüzü bembeyaz olmuş ikizine bakıyordu.
Emre ve diğerleri ise kapının girişinden bakıyorlardı doktorlara ve Cemre'ye. Emre içeri girmek için dirensede Levent onu sıkı bir şekilde tutuyordu. Keza Bülent Bey de aynı şekildeydi. Onu tutan Ahmet ise dolan gözlerini zorla tutuyor. Ağlamamak için büyük bir çaba sarfediyordu.
Ceren:Hadi Cemre. Hadi Kardeşim. Dayan. Lütfen Dayan.
Emre:Hadi Güzelim. Dayan Lütfen Dayan. Bizim için Olmasa da İkizin İçin Dayan.
Bülent:Hadi Kızım. Bırakma Bizi.
Levent:Hadi Güçlü Kız. Arkanda Bırakacağın Enkazı Düşün ve Dayan.
Ahmet:Hadi Cemre. Yapma Kızım. Bu Acıyı Kimseye Yaşatma.
Herkes dilinde farklı cümleler ile beklerken bu sabırsız bekleyişin sonu monitördeki düz çizgi ve o tiz ses ile birlikte çıkan Ceren'in haykırışlarıydı.
Ceren:CEMREEEEE!
12. BÖLÜMÜN SONUNA GELDİK. 🔥
S E V İ L İ Y O R S U N U Z ❤
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HATANIN AĞIR BEDELİ
Teen FictionSen ne yüzle buraya geliyorsun? ne hakla! ne sıfatla! Hayatımızı cehenneme çevirdiğin yetmedi mi!? Daha ne kadar yakacaksın canımızı!? Defol git buradan! 5 yıl önce nasıl arkana bakmadan gittiysen yine öyle git! Ne beni, ne de ikizimi üzemezsin artı...