YAZARDAN:
Bu hayatta ölmekten kötü bir şey varsa, o da sevdiğin birinin ölümünü görmektir.
Öldürmekten beter eder çünkü insanı o his..
Emre ve Ceren eve geldiğinde Ceren bitik bir haldeydi.
Emre ve Ceren, Cemre'nin odasına çıkmış, Ceren'i yatağa oturttuktan sonra Emre, cebindeki anahtar ile kasayı açmıştı.
Kasanın içinde sadece bir tane zarf vardı.
Zarfı alıp yatağa oturduğunda Ceren dikkatle zarfa bakıyordu.
Ceren zarfı eline alıp okumaya başladı sesli bir şekilde.
"İkizim ve Abime.
Bu mektup elinize bir şekilde ulaştıysa ben çoktan ölmüşüm demektir. Bu mektubu aslında şuan uçurumun kenarında yazıyorum."2 Hafta Önce:
Ceren uçurumun kenarında yazdığı mektubu okuyordu dakikalardır.
İçimde çok kötü bir his var. Hatta biliyorum bu his üçümüzde de var. Bir şey olacak hissediyorum. Gidicem gibi buradan. Ben ölmeden bu mektubu okumanız imkansız. Onun için gönül rahatlığı ile yazıyorum bu satırları. Çünkü bunları yüzünüze söylemeye cesaretim yok.
5 yıl önce abim gittikten sonra çok kötü bir haldeydik. Özellikle sen Ceren. Babamızın bizimle geçirecek vakti yoktu zaten. Onun için Ceren'i toparlayacak tek kişi vardı. Ben. Bu hayatta ikizim için yaptığım hiçbir şeyden gocunmadım. Ama bir şeyi farkettim. Ceren'i toparlamaya çalıştıkça ben dibe batmaya başladım. Bu önemli değildi aslında. Sonuçta benim için en önemli kişi ikizimdi. Ama Bir gün bahçede 'Ölünmüyor Mutsuzluktan' söylerken abimizi görmem benim için son nokta oldu. Yıkılmış halimi ifadesizlikle kapatmaya çalıştım her zaman ya da gülümseyerek. Ama benim çok sonradan farkettiğim bir şeydi bu tükenme hissi. Artık ben yokum orada. Ceren senden abimizi affetmeni istiyorum. Ben çok önceden affetmişim aslında sadece bunu kendime anlatamıyordum.
Ya da belki affededemezsin kalp kırıklıkları kolay geçmiyor çünkü. Sizden istediğim tek şey birbirinizin yanında olun. Kaybedilen zaman telafi olmuyor çünkü. Ben geri gelebilseydim yanınıza abimi affettiğimi söyleyecektim. Ama nasip olmadı gibi. Hayat çok kısa.. Hatırlıyor musun Ceren? Küçükken bahçeye korumalar ile birlikte oynamaya çıktığımızda abim nasıl kıskanırdı bizi. Bir koruma yanımıza yaklaştığında hemen gönderiyordu onu yanımızdan. Ahmet abinin kızı ile oynarken bile hep yanımıza bir erkek gelecek mi diye bahçe kapısından bizi izlerdi. Küçüktük. Ama en azından Mutluyduk.Ben bundan sonra aranızda olamam belki ama siz çok mutlu olun. 5 yılın kaybını kapatın. Açmayın bir daha eski konuları. Gerek yok kırgınlığa.
Babama da onu çok sevdiğimi söyleyin olur mu? Ve onu da affettiğimi.
Sizi Seviyorum. Kendinize Çok İyi Bakın. Ben sizi izliyor olacağım.
Hep siz... İyi ki de siz..
Cemre'niz.Yanına arabanın yaklaşması ile mektubu katlayıp zarfa koymuştu Cemre.
Yanına gelen adam ile başını kaldırıp bakmamıştı bile. Çünkü biliyordu ki o konuşacaktı.
Ahmet:Sizi hiçbir zaman kızlarımdan ayırt etmedim Cemre. Hep çok kıymetliydiniz benim için biliyorsun. Bebekliğinizden beri biliyorum sizi. Tanıyorum. Neden Cemre? Bu yaptığın neden şimdi?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HATANIN AĞIR BEDELİ
Novela JuvenilSen ne yüzle buraya geliyorsun? ne hakla! ne sıfatla! Hayatımızı cehenneme çevirdiğin yetmedi mi!? Daha ne kadar yakacaksın canımızı!? Defol git buradan! 5 yıl önce nasıl arkana bakmadan gittiysen yine öyle git! Ne beni, ne de ikizimi üzemezsin artı...