"Gözlerini aç."
—————————————————
Han telaşa kapılırken hızlıca videoyu sildi ve kapıya yöneldi. Kapıyı açar açmaz Tae ile karşılaştı.
"Gidiyor musun?"
"Evet. Ödemeyi nereye yapmam gerekiyor?"
"Videoyu satın almayacak mısın?"
"Hayır."
"Bu taraftan." Tae eliyle başka bir odayı işaret ettiğinde Han onu takip etti.
Kartını uzatıp ödeme yaptıktan sonra içerideki çalışanların ve Tae'nin tuhaf bakışlarıyla titrediğini hissetti.
"İyi günler." Diyerek hızlıca koridora yöneldi.
Aceleci adımlarla çıkışa ilerlediği sırada kapıdan bir askerin girmesiyle yerinde donup kaldı. Asker, Han'ın arkasındaki Tae'ye bir bakış attı. Han yavaşça arkasını döndüğünde Tae askere başını salladı.
Han tekrar önüne dönüp askerin yanından geçip gidecekken asker hızlıca kolunu tuttu. Han kendisinden beklenmeyen bir hareketle askerin kolunu çekip hızlıca duvara yapıştırdı. Asker acıyla inlerken bir alarm sesi çalmaya başladı. Han Tae'nin alarma bastığını görünce kısık sesle küfür etti. Ardından duvara yasladığı adamı hızlıca yere fırlatıp dışarı çıktı.
Kalabalık caddeye girip insanların arasından sıyrılmaya çalıştı. Adımları hızlanırken taksi bulabilmek umuduyla etrafına bakındı.
"Selam yakışıklı." Han penisinde bir el hissedince yerinden sıçradı. Adamı hızlıca itip koşmaya başladı. Rengarenk ışıklarla ve tabelalarla dolu, neredeyse bir sürü insanın seviştiği caddeden hızlıca çıkıp başka bir caddeye girdi. Bu cadde oldukça ıssızdı. Her gergince etrafına baktı.
Sonunda bir taksi gördüğünde taksiye doğru yürüdü. Hızlıca taksiye binip Felix'in kendisine mesaj attığı adresi taksiciye gösterdi. Taksici kendisine tuhaf bir bakış atıp arabayı çalıştırdığında Han, gergince dudaklarını ısırdı.
Çok geçmeden bir otelin önüne geldiklerinde taksiciye ödeme yaptı ve hızlıca otele girdi.
Felix'in kaldığı odaya doğru ilerleyip kapıyı hızlıca çaldığında elleri titriyordu.
Kapı sonunda açıldığında Han, Felix'i iterek hızlıca içeri girdi ve kapıyı kapattı. Daha sonra pencereye koşup dışarıyı kontrol etti.
"Ne oldu?" Diye sordu Felix gözlerini zar zor açarken.
Han ona baktığında yeni uyanmış olduğunu fark etti. Hızlıca yanına gidip tam önünde durdu.
"Şifre 3rd Eye."
Felix gözlerini büyüttüğünde Han ona beklentiyle baktı.
"Öğrenmişsin."
"Bana ne haltlar döndüğünü hemen anlat Felix!" Diye tısladı.
Felix derince bir nefes alıp yatağa oturdu.
"Lanet olası Felix, sana hemen anlat diyorum! Peşimde askerler var!"
Felix telaşla Han'a baktı. Daha sonra dudaklarını yalayıp bir süre bekledi.
"Felix?"
"Sana anlatıp anlatmama konusunda kararsızım. Şifreyi öğrenmiş de olsan sana hâlâ tam olarak güvenmiyorum."
"Neden bahsediyorsun?" Diye sordu Han, Felix'in tepesinde dikilirken.
"Evinde bir kasa var. Dolabının içine gizlenmiş bir bölmede. O kasanın şifresi 3rd Eye. Kasayı aç ve içindekileri al. Sana lazım olacak."
![](https://img.wattpad.com/cover/284346758-288-k443218.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
3rd Eye | Minsung |
Science FictionHan Jisung, Kuzey'e işçi olarak gönderilen evli ve sıradan bir adamdı ancak neredeyse her gece rüyalarına giren adam, onun geçmişte hiç de sıradan biri olmadığını gösteriyordu. minsung✨ 22.09.2021