3rd Eye | Minsung |

3

"Seni kandırmak çok kolay oldu sevgili sahte eşim."

—————————————————

"Neler oluyor Yeri?" Diye sordu Han şaşkınlıkla.

"Onunla işimiz bittiğine göre öldürebilirsin." Dedi Yeri diğerine.

"Ne saçmalıyorsun?" Diye sordu Han bu sefer öfkeyle.

Yeri ona bakmıyordu bile.

"Ama başkan onu canlı istediğini söyledi."

"Bana karşı mı geliyorsun? Öldür dediysem öldür!" Diye bağırdı Yeri.

Daha sonra Han'a bakıp sinsice sırıttı.

Ardından pelerinli adam çıkarttığı silahı Han'a doğrulttuğunda Han, gözlerini kocaman açtı.

Daha sonra beklemediği bir şey oldu. Adam silahı bir anda Yeri'nin ensesine çarpıp yere düşmesine sebep oldu. Yeri yerde baygınca yatarken Han şaşkınca adama baktı.

"Gitmeliyiz."

"Bu da neydi şimdi?"

"Senin tarafındayım. Sadece rol yapıyordum. Eğer Yeri'nin bir ajan olduğunu söyleseydim bana inanmazdın. Kendi gözlerinle gör istedim. Gördüğüne göre artık gidebiliriz. Askerler yola çıkmıştır. Acele et."

Han ona şaşkınca bakarken adam silahını Yeri'ye doğrulttu. Han hızlıca öne atılıp adamın kolunu tuttu.

"Yapma."

"Onu öldürmezsem başımıza bela olur."

"Lütfen."

"Senin sorunun ne? O senin düşmanın. Seni öldüreceği günü sabırsızlıkla bekleyen yalancı bir pislik."

"Lütfen."

Adam iç çekti ve bir süre düşündükten sonra başını salladı.

"Gidelim öyleyse."

"Seninle gelemem. Dışarıda beni bekleyen biri var."

"Benimle gelmek zorundasın." Dedi pelerinli olan.

"Sana neden güveneyim?"

Pelerinli olan bir küfür mırıldanırken Han kaçmaya çalıştı. Ancak başarılı olamadı.

Sırtı duvara sertçe çarparken yine aynı bıçak boğazına dayandı.

"Bak, bebeğim. Sana son kez söylüyorum. Ya benimle gelirsin ya da seni zorla götürürüm."

"Sana güvenmiyorum. Arkadaşım beni bekliyor. Bir şeylerin ters gittiğini fark ettiği an buraya gelecek. Emin ol her an gelebilir çünkü uzun süredir buradayım."

Adam pelerinin şapkasını indirip bıkkınca iç çekti ve bıçağı Han'ın boğazına daha çok bastırdı. Han onun kızıl saçlarına bir bakış attı. Daha sonra bakışlarını tekrar maskeli yüzüne çevirdi.

"Sana zarar vermek istemiyorum. Benimle gelmelisin."

"Kimsin sen?"

"Sana kim olduğumu söylersem inanacak mısın?"

"Dene."

"Kim olduğumu söylesem de beni hatırlamayacaksın. O yüzden kendin görmelisin. Hatırlamana yardım edeceğim. Benimle gelirsen hafızana kavuşacaksın."

Han neden olduğunu bilmese de bir yanı bu adama güveniyordu. Onda tanıdık bir şeyler vardı.

Ayak sesleri duyulduğunda adam telaşlandı.