"Uyanmalısın Jisung."
"Uyan ve bana gel."
"Yapamam!"
"Gözlerini aç."
•
•
•Genç adam sıçrayarak uyandığında, koluna sarılan el ile başını yavaşça kaldırdı. Göz bebekleri korkudan genişlerken sıcak parmaklar onu sakinleştirdi.
"Han, iyi misin hayatım?"
Han, terli saçlarını alnından çekip derin bir nefes verdi ve kendisine endişeyle bakan eşinin elini okşadı.
"İyiyim. Sadece kâbus."
"Çok sık kâbus görüyorsun. İyi olduğuna emin misin?" Diyen Yeri, yatakta kayarak Han'a yaklaştı ve yanağına minik bir öpücük kondurdu.
"Bu aralar çok çalışıyorum. Ondandır."
Yeri hafifçe gülümseyip başını salladı.
"Hadi sen uyu. Ben duşa gireceğim. Zaten sabah olmak üzere."
"Tamam."
Yeri tekrar uzanıp gözlerini kapattığı sırada Han, banyoya girdi.
Bir yandan suyun altında rahatlamaya çalışırken bir yandan da hemen hemen her gece gördüğü kâbusu düşünüyordu.
Sonunda işi bittiğinde banyodan çıktı ve hızlıca üzerini giydi. Saçlarını havluyla hafifçe kuruttuktan sonra salona ilerleyip elindeki içki bardağıyla pencerenin önünde durdu.
Hava yeni yeni aydınlanmıştı. Buna rağmen Güney'de sokaklar hareketliydi. Yükselen binaların ve caddenin hareketliliğine iç çeken Han, bardağını kafasına dikti.
"Han?"
Han arkasını döndü ve ona seslenen eşine baktı. Yeri hızlıca yanına gelip tıpkı onun gibi dışarıya bakarak kollarını Han'a sardı. Han onun sarılışına karşılık verirken gözlerini caddeden ayırmadı.
"Ne düşünüyorsun?"
Han onun sorusuna karşılık iç çekti.
"Ne kadar düzenli."
"Ne?"
"Güney'deki binalar ve şehir düzeni."
"Elbette öyle. Başkan Kang yönetimindeki bir yerin düzensiz olmasını bekleyemezsin." Diyerek kıkırdadı.
"Başkan Kang oldukça iyi bir lider." Dedi Han.
"Şanslıyız ki Kuzey'in lideri gibi bir yöneticimiz yok."
"Başkan Suho'nun bir suçu yok. Kuzey oldukça fakir ve halk öfkeli."
"Neyseki Başkan Kang onlara yardım gönderiyor. Ülkesine sahip çıkamadığı halde bir de üstüne başta kalkmakta ısrar ediyor."
Han onun sözlerine karşılık kaşlarını çattı.
"Başka ne yapmasını bekliyorsun? Koskoca ülkeyi öylece Başkan Kang'a mı teslim etsin?"
"Zaten öyle değil mi Han? Yiyecek içecek yardımı, asker yardımı, işçi yardımı.. Hepsini biz yapıyoruz. Kendi başlarına hiçler. Bize bağlılar ama inatla ülke yönetimini vermemekte ısrarcılar."
"Kim ülkesini başka birine teslim etmek ister ki?"
"Bu şekilde devam edemezler Han. Bunu sen de biliyorsun. Direniş biz ne yaparsak yapalım Kuzey'i parçalıyor. Yakında çökecekler ve Direniş'ten kurtulmak için kendi elleriyle ülkelerini Başkan Kang'a teslim edecekler."

ŞİMDİ OKUDUĞUN
3rd Eye | Minsung |
Science FictionHan Jisung, Kuzey'e işçi olarak gönderilen evli ve sıradan bir adamdı ancak neredeyse her gece rüyalarına giren adam, onun geçmişte hiç de sıradan biri olmadığını gösteriyordu. minsung✨ 22.09.2021