3rd Eye | Minsung |

24

Jisung gözlerini sıkıca kapatırken kulağına gelen haykırışlarla gözlerinden bir damla yaş düştü.

—————————————————

Kulağındaki çınlamayla dizleri üzerine düştü genç adam. Etrafındaki haykırışları duyamıyordu. Çünkü her şey bulanıktı. Yerde yatan kanlar içindeki beden bulanıktı, ona doğru koşan bedenler bulanıktı, kendisini sarsan beden bulanıktı..

Tek görebildiği ellerindeki kandı.

Elleri titrerken kulağına fısıldayan sesle görüşü düzelmeye başladı.

Titreyen elleri biri tarafından sarılırken bir hıçkırık koptu boğazından.

Kulağına fısıldanan kelimelerle sakinleşmeye çalışırken gözü kanlar içindeki bedene kaydı.

Kendisini sarmalayan bedenden ayrılıp yerde yatan bedene doğru emekleyerek gittiğinde dudakları titredi. Ellerini tuttu yavaşça.

"Özür dilerim." Diye fısıldadı titreyen sesiyle.

Yerde yatan beden ise konuşmak için çabalasa da yapamıyordu. Ağzından sadece bir kelime çıkabilmişti. Zar zor duyulan tek bir isim.

"Jisoo.."

Daha sonra donup kaldı. Ne göz kırptı ne de nefes aldı.

"Jae?"

Yerde yatan bedeni yavaşça sarstı ama karşılık alamadı.

"Jae, aç gözlerini." Dedi titreyen sesiyle.

"Jisung, o öldü." Dedi başka bir ses.

Jisung onu umursamadan yerde yatan bedeni sarsmaya devam etti.

"Jae!"

"Jisung, yapma." Dedi başka bir ses.

Bir kol beline sarılınca çırpınmaya başladı.

"Jisung." Diye fısıldadı bir ses kulağına.

"O gitti. Bırak artık."

Jisung hıçkırıklara boğulurken yerde yatan bedenin göz kapaklarını da kapattıklarında dayanamayıp Minho'nun boynuna yüzünü gömdü ve gözyaşlarına boğuldu.

Minho onun sırtını yavaş yavaş okşadıktan sonra kucağına aldı ve oradan çıkardı.

Jisung ise hiçbir şey söylemeden onun kollarında ağlamaya devam etti.

•

Jisung elindeki kırmızı gülü yavaşça mezara bırakırken içi suçluluk duygusuyla ezildi.

"Teşekkür ederim." Diye fısıldadı hayatını kurtaran arkadaşına.

Daha sonra Minho'nun yanına dönüp koluna tutundu.

"İyi misin?" Diye fısıldadı Minho.

"Nasıl iyi olabilirim ki?"