"Beni hatırlamana ihtiyacım var Hannie. Çünkü beni hatırlamazsan bir daha asla sevmeyeceğinden korkuyorum."
—————————————————
Jisung sabah uyandığında kendini Minho'nun kollarında buldu. Tam önünde duran yüze gözlerini kırpıştırarak bakarken dün geceyi düşündü.
Diğerleri onları eve bırakıp gitmişlerdi. Jisung ise Minho'dan ayrılmak istemediği için onunla birlikte uyumuştu. Uykulu olduğu için o anları pek fazla hatırlamıyordu bile.
Jisung Minho'yu izlerken dalıp gitti. Dakikalarca hiç hareket etmeden karşısında duran güzel yüzü seyretti. O an gerçekten geçmişi hatırlamak istedi. Onun kendisi için ifade ettiği şeyleri, birlikte geçirdikleri zamanı, ilk tanıştıkları anı..
Hepsini hatırlamak istedi. Çünkü bir yanı korkuyordu. Ya Minho şimdiki Jisung'u sevmiyorsa? Ya Minho eski Jisung'un geri gelmesi için ona yakın davranıyorsa? Ya hatırlayamadı diye Minho onu bırakırsa?
"Kalbim nasıl bir geçmişe sahip?" Diye fısıldadı hüzünle.
Daha sonra işaret parmağını Minho'nun büzülmüş üst dudağına sürtüp aklındaki olumsuz düşünceleri kovarak hafifçe gülümsedi.
"Çok tatlısın."
Hafifçe eğilip Minho'nun dudaklarına minik bir öpücük kondurdu. Daha sonra onu uyandırmamaya dikkat ederek dolaptan yeni kıyafetler alıp banyoya yöneldi.
Banyoda işi bittiğinde Minho hâlâ uyuyordu. Bu yüzden hızlıca aşağı indi ve kahvaltı hazırlamak için dolaptan birkaç malzeme aldı.
Tamam, belki yemek yapamıyordu ama en azından kahvaltı için birkaç şey hazırlayabilirdi.
Jisung hızlıca omlet pişirip masayı hazırladığında Minho çoktan aşağı inmişti. Jisung onu görünce gülümsedi ama ona çok da belli etmek istemedi.
"Günaydın." Diye mırıldandı.
"Günaydın bebeğim. Bunları sen mi hazırladın?"
"Evet." Dedi Jisung keyifle.
Minho sandalyesine otururken Jisung da hızlıca yerini aldı.
Minho'ya güveniyordu. Onu tanıdığını, onun kendisi için özel biri olduğunu biliyordu ama hatırlayamıyordu. Bu yüzden korkuyordu. Anılarındaki her şey sahteydi ama Jisung'a tanıdık olan tek şey anılarıydı. Yeri ile geçirdiği zamanlardı.
Daha önce hiç bir erkekle yakınlaşmamıştı. Yani kendisine verilen anılarda durum böyleydi. Bu yüzden Minho ile kendini tuhaf hissediyordu. Korkuyordu. Ona kendini açmaktan çekiniyordu. Üzülmek istemiyordu. Minho için ne ifade ettiğini bilmiyordu. Evet, Minho kendisinden hoşlandığını dile getirmişti ama bu Jisung'a yetmiyordu. İnanmak, güvenmek istiyordu. Bu olana kadar da zırhını indirmeye niyetli değildi.
Jisung resmen bir karmaşanın içindeydi ve nasıl çıkacağını bilmiyordu.
"Düşünceli gözüküyorsun." Diye mırıldandı Minho omletini yediği sırada.
"Olanları düşünüyordum sadece."
Minho iç çektiği sırada Jisung ona göz ucuyla baktı. Kızıl saçları dağınık ama bir o kadar da kusursuz görünüyordu. Yeni uyandığı için şişen dudakları oldukça öpülesi duruyordu. Üzerindeki basit mavi bir t shirt'le bile nefis kesici görünüyordu.
![](https://img.wattpad.com/cover/284346758-288-k443218.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
3rd Eye | Minsung |
Fiksi IlmiahHan Jisung, Kuzey'e işçi olarak gönderilen evli ve sıradan bir adamdı ancak neredeyse her gece rüyalarına giren adam, onun geçmişte hiç de sıradan biri olmadığını gösteriyordu. minsung✨ 22.09.2021