Eren hem Interseks bir bireydi hem de konuşamıyordu. karşına bir anda çıkan Bars'ın ise bir görevi vardı.
21.08.21
Eşcinsel konulu bir hikayedir, bunu bilerek başlamınızı isterim.
Homofobikler ve aşağılayıcı yorum yapanlar engellenecektir.
+18 içer...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bazı acılar güzeldir.
Regl olmuştum.
Ölüm gibi geçecek bir haftaya giriş yapmışken hızla kalkıp pedimi takmış sonra da yatağıma girerek yastığıma gömülmüştüm.
Kapım tıklandıktan sonra biraz durulmuş ardından da yavaşça açılmışken sadece kafamı kaldırıp Bars'a bakmıştım.
"Yavrum?"
Kaşları beni görmesiyle çatılırken kafamı yeniden yastığıma koyduğumda utanmıyordum. Utanacak bir şeyim yoktu çünkü.
Adımları hızlı bir şekilde yanıma gelmişken yatağa oturup suratıma baktığında eli hızla alnımı bulmuş ve ateşime bakmıştı.
"Ateşin yok ama yüzün solgun duruyor."
Gözleri üzerimde gezinirken karnımda duran ve baskı yapan ellerimi görmesiyle kaşları yavaşça çözülmüş ardından da dudaklarını yalamıştı. Gözlerindeki bakış halimi anladığını belli ederken emin olmak ister gibi konuşmuştu.
"Regl mi oldun?"
Sorusuna kafamı sallayarak cevap vermemle anlayışlı bir biçimde gülümsediğinde ona bu durumu Giray'ın söylediğini anlamıştım. Geçen haftalarda marketten ped aldığımda şaşırmadığı zaman da bunu düşünmüşken şimdi emin olmuştum.
"Peki, çikolataların var zaten. Sana sıcak su torbası ısıtıp geleyim tamam mı?"
Gözlerimin içine bakmasıyla onu yeniden onayladığımda elleri saçlarıma gitmiş ve alnımdaki saçlarımı geriye doğru iterek açılan alnıma sıkı bir öpücük kondurmuştu.
"Hemen geleceğim." Diyerek odadan ayrıldığında açıkçası benimle ilgileneceği için mutlu olmuştum. Bars'a karşı işkence yapmayacağımı söyleyemezdim. Bu aralar çok fazla ağrım olabildiği gibi bazen de sıfır sıkıntısız atlatabiliyordum, bu ay fazla ağrım olacağı belliydi ve ben ağrılarım varken tam bir huysuz oluyordum.
Dakikalar içinde odaya yeniden gelen Bars, elindeki sıcak su torbasını karnıma koyduğunda gülümseyerek suratına bakmış ve elini avcumun içine alarak teşekkür ettiğimi yazmıştım.
Karşılık olarak dudaklarıma minicik bir öpücük aldığımda kalbim bu temasla hızlanmıştı.
Reglken daha azgın olduğumu söylemiş miydim ben size?
Karnıma koyduğum torba bir nebze de olsa etki ederken bir anda yanıma yatan Bars'la şaşırarak ona bakmıştım.
Bana gülümsedikten sonra beni kendisine çekip arkamı dönmemi sağladığında kaşık pozisyonuna girmiştik. Elleri bir anda belime dolanıp ardından da karnımda durduğunda torbayı biraz iterek masaj yapmaya başlamıştı.
Yaptığı bu hareket hoşuma giderken ara sıra Giray'a da yaptırdığımı hatırladığımda gülümsemiştim. Masaj sayesinde biraz daha rahatlarken ellerimi Bars'ın elleri üzerine koyduğumda enseme dudaklarını bastırarak beni öpmüş sonra da burnunu saçlarımın arasında gezdirmişti.
"Uyuyabiliyorsan uyu yavrum."
Kulağıma yakın bir yerde fısıldayarak konuşmasıyla iç çekerek duruşumu düzelttiğimde dediği gibi gözlerimi kapatmıştım.
Her ne kadar uyanalı çok olmasa da belki yeniden uyuyabilirdim.
***
Gözlerimi açtığımda elindeki su torbasıyla odama giren Bars'ı gördüğümde kaşlarımı çatmıştım.
"Yeniden doldurup getirdim. Hadi kalk biraz bir şeyler ye."
Havanın kararmaya yaklaştığını fark ederek şaşırdığımda Bars gülerek yanıma gelmiş ve saçlarımı alnımdan çekmişti. Pedime bakmam gerektiği için yavaşça yataktan kalkarak dolaptan ped aldığımda Bars yatağı düzelterek komodine koyduğu yemeğin yanına ilerlemişti.
Onu orada bırakarak banyoya gidip hem çişimi yapmış hem de pedimi değiştirmişken iç çekmiştim. Bars cidden benimle güzel ilgileniyordu. Bugün ilk gün olmasına ve en çok ağrı çektiğim- daha doğrusu çekeceğim günlerden biri olamsına rağmen bu günü rahatlıkla atlatmam için elinden geleni yaptığını görebiliyordum.
Onun bu tavırları hoşuma giderken kendime gülümsediğimi fark ederek banyodan çıkmıştım. Yeniden odaya dönmemle Bars bana baktığında ona karşı içten bir bakış atıp yatağa yeniden kurulmuştum.
Hızlı bir yemeğine ardından yeniden kucakladığım su torbasıyla yatağa yattığımda canım feci derecede çikolata çekmişti. Kafamı kaldırmamla çikolata sepetinin uzakta olduğunu görürken hemen kapının orada duran Bars'ın sırtına yanda duran kalemi fırlatmıştım.
"Eren!"
Attığım kalem Bars'ın kafasına gelirken onun bağırtısı odayı doldurduğunda haline gülmem üzerine bana bakmış ve derince iç çekmişti. Resmen adamın kafasına kalem atmıştım ama kızma hakkını ona vermiyordum.
"Bir şey mi istedin bebeğim?"
Hemen toparlanarak anlayışlı moduna bürünürken kafamı sallayıp elimle sepeti gösterdiğimde bu halime gülerek kafasını iki yana sallamış ardından da sepeti yanıma getirmişti.
E ben seni hep kullanırdım ki...
İstediğim çikolatayı almamın ardından sepeti kendimden uzaklaştırırken hızla açıp yemeye başladığımda Bars mutfağa gideceğini söyleyerek odadan çıkmıştı. Onun ardından teşekkür edercesine baksam da o beni görmezken yeniden çikolatalarıma geri dönmüştüm.
Daha ilk günden emin olduğum şey ona acı çektireceğimken ben halimden mutluydum. Öyle kuru kuruya sevmekle olmazdı. Daha Bars'ı hayattan soğutacağım anlar bile gelecekti. Klasik olarak Giray neler çektiyse aynıları Bars'ı da bekliyordu.
Ki öyle de olmuştu. Adetimin bitmesine yakın Bars artık sabrının sonuna geldiğinde bana ağlamak üzereymiş gibi bakıyordu.
"Güzelim benim ne zaman bitecek bu?"
Sorusu gülmemi sağlarken ona bugünün son olduğunu söyleme ve söylememe arasında gidip geliyordum.
Çünkü geçirdiğimiz şu dört günde onu cidden bezdirmiştim. Seslenmek için düdük kullanıyor, sürekli ondan çikolata istiyordum. Ağrım çok artarsa masaj yaptırıyor, pasta canım çektiği için merkeze yolluyordum. Arada Giray'la konuştuğumuz zamanlar Giray'a bir şey diyemese de ondan taktik almak için ölüp bittiğine emin olduğum için sonrasında ona imalarda bulunuyor ve nedensiz tripler atarak gün içinde birçok kez küsüyordum.
Artık onun da canına tak etmişti ama genel olarak düşününce eğlenceli geçen bir dört gün olmuştu. En azından benim için eğlenceliydi.
Omzuna doğru yazdığım 'bugün son' kelimeleri onu mutlu ederken suratının ışıldayarak parlamasıyla gözlerimi kısmıştım.
"Sıkıldınız mı Bars Bey?"
Vücuduna yazdığım şeylerle gözleri anında irileşerek beni kendisine bastırarak sarılan Bars'la güldüğümde hızlı hızlı atan kalbi ile sıcacık hissetmiştim.
"Yok bebeğim ne sıkılması, ben sen artık kan kaybetmeyeceksin diye sevindim."
Diyerek başarısız bir konuşma yapmasıyla iç çektiğimde huzurluydum. Bars'la gittikçe daha çok yol katediyorrduk ve bu çok güzeldi. En azından başkalarından sevgi görmemiş ola kalbim bu adama git gide daha çok alışıyor ve bir o kadar da benimsiyordu.
*****
Kısaydı ama ne yazacağımı bilemedim dfjsklfjs Bu bölüm planlı bir bölüm olmadığı için yazmam gerekti, diğer bölümü de yine yazmam gerek ama sonrası hazırlardan devam edecek.
