Eren hem Interseks bir bireydi hem de konuşamıyordu. karşına bir anda çıkan Bars'ın ise bir görevi vardı.
21.08.21
Eşcinsel konulu bir hikayedir, bunu bilerek başlamınızı isterim.
Homofobikler ve aşağılayıcı yorum yapanlar engellenecektir.
+18 içer...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Kötü günler görmeden mutlu olmak zordur.
Üç gün geçmişti.
Üç günde Giray sürekli neyim olduğunu sormuş ama ona klasik suskunluğum olduğunu söyleyerek geçiştirmiştim.
Üç günde ise bir karara varmıştım.
Üzgündüm ama kalbim her zaman daha baskın geliyordu. Bars kendisini tamamen açıklamış ve en önemlisi bize zarar vermemişti. Yalan söylememiş ya da değer verdiğim insanları kırmamıştı.
Evet, bana karşı kalbimi kıran hareketi olmuştu ama bu kaçınılmaz bir sondu sonuçta değil mi?
Sonuçta adam tamamen ailesini düşünerek bir yola girmiş ama en olmaması gereken şey olmuş, gelip bana aşık olmuştu.
Gerçekten de kimi seveceğimizi seçemiyorduk.
Kalbim onun yokluğunda bile avaz avaz ismini bağırırken şimdi önümde bir şans vardı ve kalbim ona koşmak için sabırsızlanıyordu. Hislerim kalbimi yorarken beynimdeki tüm nöronlarım resmen kalbimi haklı çıkartmaya çalışıyordu.
Ve ben artık kalbimle beynimi bir araya getirmekten bıkmıştım. Hayatım boyunca kısıtlı ve başkalarına yönelik bir yaşam sürmüşken şimdi kendim için bir şeyler yapmak istiyordum. TAbii ki direkt Bars'ın kollarına atılmayacaktım, süründürecektim ama bunları yapmam için bile bir yerden başlamam gerekiyordu...
Tek engel ise Giray'dı.
Ona söz vermiştim ve artık birbirimizden bir şey gizlemeyecektik. Omuzlarımda yük olmasını istemediğim için aynada kendime son bir kez daha bakarak odamdan çıktığımda mutfakta bir şeyler hazırlayan abimin yanına gitmiştim.
"Yavrum."
Beni görür görmez sevinen Giray'a gülümseyerek elinden tutup masaya doğru çekiştirdiğimde bana uyum sağlamıştı.
"Seninle konuşmak istiyorum."
Ellerimi kullanarak söylediğim şeyle gözlerinden şaşkın ama mutlu pırıltılar geçerken hızla kafasını sallamış ve dinleme pozisyonuna geçmişti.
"Sinirlenmeni istemiyorum, düzgünce her şeyi konuşalım olur mu? Beni sonuna kadar dinle."
Giray'ın suratı kasılırken aklından neler geçtiğini tahmin edemiyordum ama umuyordum ki Bars'ı düşünmüyor olsundu.
"Bars geldi. Konuştuk."
Giray'ın yüzü daha da ölümcül bir hâl alırken hızla gözleri üzerimde gezinmişti.
"Bana bir şey yapmadı. Sadece konuştuk."
Rahatlatmak itercesine hafifçe tebessüm ettiğimde gözlerinde değişim olmuş ve gözlerini yavaşça kapatmıştı. Ne aradığını bilmesem de gözleri açıldığında daha da sakinleşerek yeniden dinleme pozisyonunda bana odaklanmıştı. Ellerimle oynayarak dudaklarımı hafifçe dişlediğimde asıl zor olan kısma giriş yapacaktım ama bunu nasıl yapacağımı bilemiyordum.
