Kurtuluş ve ebedi susuş.
Bağlı olduğum yerde saatlerce oturarak zamanı geçirdiğimde Çetin kısa bir an saate bakarak sabırsızlık ve sıkıntıyla nefesini dışarıya üflemişti. Zaman geçtikçe onda beliren bu sıkıntılı hali algılasam da sanki hiçbir şey yokmuş gibi öylece oturmaya devam ediyordum.
Kısa bir an bana yaklaştığı zaman diğerlerine çaktırmadan tuvalet hakkımı kullanıp kullanmadığımı sormuş, verdiğim olumsuz cevaptan sonra da "Zaman yaklaştığında sana işaret vereceğim ve sen de tuvalete gitme hakkını kullanacaksın, tamam mı?" diyerek attığı voltasına devam etmişti.
Ben de arada ona bakıyor, işaret verip vermediğini kontrol ederek zamanımı geçiriyordum.
İlk başta hissettiğim huzursuzluk ve diğer tüm hisler saat ilerledikçe artar sanmıştım ama tam tersine azalarak yok olmuşlardı. Sadece dinlemek isterlerse son isteğimi söylemek sonra da buradan yok olup gitmek istiyordum.
Düşüncelerimin en son çıkar yolu böyle sonlanmıştı. Kimine göre vazgeçmiş, kimine göre korkmuş, kimine göre ise yorulmaktan bitap düşmüş sayılabilirdim. Bense hepsini kendimde var sayıp en azından Bars'ın ihanetinin vermiş olduğu cehennemde bırakmayı mutlulukla kabul etmiştim.
Ama yine söylüyorum: Aklımda olan tek bir kişi vardı. Pişmanlığımın oluk oluk damarlarımda aktığını hissettiğim tek bir kişi.
Giray.
Buraya geldim geleli istediğim ve saatler öncesine kadar istemeye devam ettiğim dileğimin yerini şimdi çok farklı bir dilek almıştı, o da ölmeden önce Giray'a en azından bir not bırakabilmekti.
Çetin'in hareketlerini izledikçe kurtulacağıma dair olan inancım azaldığı için artık tek yolumun ölmek olduğunda neredeyse emindim. Sırf zaman kazanmamız için o tuvalete gitme oyununu oynayacak gücü bile gerçekten tuvaletim olmasa bulamazdım.
Sonunda beklediğim işaret çok geçmeden verildiğinde buna en çok sevinen mesanem olmuştu. Çetin'in bana bakarak burnunu kaşır gibi yapması ve kafasını sallamasıyla yerimde sıkıntım varmış gibi hareketlendiğimde kısa sürede arkamdaki korumanın dikkatini çekmiştim.
"Ne oldu?"
Diyerek karşıma geçen korumaya gözlerimle alt bölgemi işaret ettiğimde bu harekete alıştıkları için direkt olarak anlamıştı beni.
"Yarım saat sonra ölecekken derdin boşaltım yapmak mı cidden?"
Alaycı bakışlarla beni süzerken ona aşağılayıcı bir bakış atarak göz devirmiştim. Bu bakışı sizlere şu an anlatamasam bile karşımdaki adam mesajı almış olarak yanıma gelmiş ve sinirlendiğinden dolayı hiç de kibar olmayan hareketlerle ellerimi çözmüştü.
Ellerimin acısından kaynaklı acı dolu bir inleme çıkarttığımda tatmin olmuş suratını gördüğüm koruma ile anında kendime engel olduğumda koruma beni iterek depoda köşede kalan eski kapıdan geçirmiş ve tuvalet olarak ayrılmış kısma getirerek bırakmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kasvet (bxb)/Interseks
Teen FictionEren hem Interseks bir bireydi hem de konuşamıyordu. karşına bir anda çıkan Bars'ın ise bir görevi vardı. 21.08.21 Eşcinsel konulu bir hikayedir, bunu bilerek başlamınızı isterim. Homofobikler ve aşağılayıcı yorum yapanlar engellenecektir. +18 içer...