Bölüm 5

28.1K 316 53
                                    

Medyaya bi bakın derim. Malum kişinin elleri..

Etrafı dolduran polis sirenlerinin sesinden anlaşılacağı üzere mekan çoktan basılmıştı.   Kendimizi zor kurtarmıştık oradan.

Artık ayaklarımda yürüyecek derman kalmamıştı. Yekta abi koca cüssesiyle yanımda ilerlemeye devam ettiğinde kendimi onun yanında küçük bir çocuk gibi hissediyordum ama üzerimdeki kıyafetler ve ağır makyajım hiç de öyle göstermiyordu.

Derin bir nefes alıp verdim ve hemen karşı tarafımızdaki banklara baktım. Bulunduğumuz yerden tektük insanlar ve araçlar geçiyordu. Muhtemelen saat 12'yi çoktan geçmiş olmalıydı. Etrafı sokak lambalarının sönük ışığı az da olsa aydınlatmıştı.

Yekta abinin arkasında kaldığımı fark ettiğimde halsizce "Yekta abi," dediğimde kafasını bana çevirdi. "Çok yoruldum. Biraz dinlenelim şurada."

Sertçe yüzüme bakıp "Şu haline bak Selin." Dedi bana onaylamaz bakışlar atarak.

Kendimi baştan aşağıya süzüp tek kaşımı kaldırdım. "Ne varmış halimde? Çirkin mi olmuşum?"

"O kadar çirkin olmuşsun ki seni tanıyamadım bile."

Onu ciddiye bile almayıp "Napim?" Diye mırıldandım ve gözlerimi devirip bankların olduğu tarafa yürüdüm.

Ayağımdaki topukluları çıkartıp kendimi bankın üzerine attığımda Yekta abi de yanıma gelip oturdu.

Yaz ayında olmamıza rağmen hava hafiften rüzgârlıydı. Siyah mini elbisemin açıkta bıraktığı bacaklarım üşümüştü. İçime bir ürperti girdiğinde kollarımı birbirine doladım.

"Selin," Yekta abinin sesini duyduğumda göz ucuyla ona baktım. "Orda ne işin vardı? Neyin peşindesin sen?" Diye beni sorguya çektiğinde bunaldığımı hissetim.

"Ya Yekta abi neyi peşinde olacağım? Eğlenmeye gelmiştim sadece. Neden bu kadar uzatıyorsun anlamıyorum. Benim de eğlenmeye hakkım yok mu?"

"Seni tanıyorum Selin. Bana yalan söyleme!" Diye ses tonunu yükseltti.

Dişlerimi sıkıp ellerimi yumruk haline getirdim. "Sen bana bağıramazsın!"

"O zaman bana doğruyu söyle."

"Sana açıklama yapmak zorunda değilim. Sen benim hiçbir şeyim değilsin. Bana karışamazsın, beni küçük bir çocuk gibi azarlamaktan vazgeç artık. Her seferinde aynı şeyi yapıyorsun. Melike sana nasıl dayanıyor onu bile anlayamıyorum."

İçimde biriktirdiklerimin bir kısmını artık rahatça yüzüne karşı söyleyebilmiştim en sonunda. Artık bundan sonrası Allah-u Teâlâya emanetti...



YEKTA ABİ +18 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin