7. Bölüm~gözlerdeki deniz

1.2K 77 8
                                    

Üzerime sade beyaz bir gömkek giyip telefonumu alıp aşağı indim. Sofra çoktan toplanmıştı. Hilal, ilk beni sonra yüzümü iyice süzdü. Cihan ve Belma'ya bakmadım çünkü gerçekten sinirliydim.

"Öm-" dediğinde  Cihan sözünü tamamlamadan ben söze girdim. "Hilal bizim eve uğrayalım, almam gerekenler var. Sonra bir şeyler yiyelim böyle bol tatlılı" dedim. Hilal sadece kafasını salladı.

Artık kırılmıyordum, artık kızmıyordum mesela. Bekide büyümüştüm belki her şeyin farkına varmıştım. O beni sevmesindi artık bunu istemiyorum, gerçekten istemiyorum. Yüreğimde bir burukluk oluştu ve o burukluk artık onu görmek bile istemiyordu.

Bu işe bulaşmayacaktım.

"Ömür abim-"

"İstemiyorum" dedim yüksek ve net bir sesle. "Onu istemiyorum artık" Hilal bir bana bir yola bakarak idrak etmeye çalışıyordu. "Bunu en başından beri diyorum ya hani, her dediğimde söylediğime kendim bile inanmıyordum. Ben bugün bir kez daha söyledim bunu ve kalbim bana dedi ki: en mantıklısı bu!"

"Voh" dedi şaşkınlıkla. "Baya ciddisin"

"Evet, artık başkasını istiyorum. Ömrüm boyunca aynı adamı sevmekten bıktım, yoruldum, tükendim. Arsız ve gurursuz gibi hissediyorum kendimi" Hilal şaşkınlıkla kaşlarını kaldırırken netliğim karşısında yutkundu.

Eve geldiğimizde düz bir ifade ile yukarı çıktım, içimden tepki vermek bile istemiyordu, bu beni mutlu etmişti sanirim gerçekten içimde ölmeye başlamıştı.

"Kızlar hoşgeldiniz" dedi Sıla, şaşkındı içeri girip kendimi koltuğa attım. Hiç bir şey yokmuşçasına elime kumandayı alıp ikinci sayfa herhangi bir magazin haberini açtım.

"Ne oldu?" Dedi Sıla, duymadığımı mı düşünüyordu. Onu net bir şekilde duyuyordum çünkü kulağımın dibindeydi. "Boşver, uzun hikâye, ben sana anlatacağım." Dedi Hilal cevaben.

"Tamam gel, biz konuşalım" dedi fısıltı ile, cidden gizli iş çevirdiklerini mi düşünüyordu. İkisine doğru çevirdim kafamı ve gözlerine baktım. Sıla ne var der gibi kafasını iki yana salladı. "Ne haliniz varsa görün, ben gidip bavulumu hazırlayacağım"

Odama girip bavulumu çıkardım ve içine rasgele eşyalarımı koydum.

"Benim giydiğim tişörtü giymişsin sana daha çok yakışmış "

"Ama ben sana yakıştırmıştım."

"Off" dedim kendi kendime, elim şakaklarıma gitti. "git başımdan, git!" Diye söylenirken çalan telefonuma baktım. Bilmediğim numaraydı.

"Alo Ömür Acar ile mi görüşüyorum?" Dedi bir erkek  sesi, bu üniversite hayatım boyunca arkadaş olduğum tek erkekti. Aynı zamanda da tek erkek  kuzenimdi.

"Emircan?" Dedim, isyankar bir off sesi geldi. "Gıcıklık yapma, bir kere de yemiş gibi davransan incilerin dökülmez" diye söylendi. "Hayatım bunu senden başka yapan yok ki, senin numaran bende kayıtlıydı bu kimin numarası?"

"Ha? Ömür boşver onu ben seni niye aradım biliyor musun?" Dedi "Neden acaba?" Diye sordum.

"Ben Atlantis'deyim. Burda çalışmaya başladım. Tabi beni biliyorsun osuruklu göt gibi öter dururum yine bir bok yedik, kurtar şu tek erkek kuzenini be bacım" dedi, kısık bir kahkaha attım. "Devam et"

"Demem o ki, ben burada kızlara hava atacağım diye senden bahsettim. Kızlara böyle ızıcık ufucuk fazla abartmış olabilirim. Buraya gelmen gerekiyor!" Dedi. "Oğlum, niye benle hava atıyorsun lan, kendinden bahsetsene!" Diye çıkmıştım.

KORHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin