1.Bölüm~Ömür.

2.9K 121 18
                                    

Yeni bir kitapla ben size selam verir

Bölüm müziği~ Pera: Sensiz ben

1.Bölüm~ Kor'dan yangın çıkarmak isteyen kızın hikayesi. Ömür Acar.

Sevgi nedir?

Peki aşk nedir?

Ya da sadece tek bir kişinin üzerine hayat kurulur mu?

Bunların hep cevabı bende hep Cihan'dı. Beş yaşımdaki aşkımda Cihan'dı. 22 yaşımdaki aşkımda Cihan'dı. Sevincim, mutluluğum, sürekli gülümsemem, ağladığım, kalp kırıklarım, aşk acım hep, hep Cihan'dı. Sevgiyi onunla tattım, birini sevmek nasıl bir his onunla öğrendim ben, tabi sevginin karşılık bulmamasının nasıl bir his olduğunuda.

Ben Ömür.

22 yaşında iç mimarlık bölümü son sınıf öğrencisiyim. Ailemizin şirketinde işe girmeyi planlamaktansa kendi şiketimi kurup rakip olmayı isteyen şu yaramaz kız. Yani annem ve babam öyle diyorlar.

Bugün hayatım boyunca asla ama asla inanamayacağım birşey oldu. Tüm hayatımın tepetakla devrildiği, güneşin batıdan doğmasının daha inandırıcı olduğu, uzaylı gördüm deseler daha kolay inanacağım hatta ve hatta abin gay deseler daha az şaşıracağım birşey oldu.

Bugün Cihan ve ailesi beni istemeye geliyordu. Evdeki tüm bu tatlı telaş bunun yüzündendi.

"Herşey tamam değil mi! " dedi annem Seren ve Dicle'yi sıkıştırarak. Seren ve Dicle benim en küçük kuzenlerimdi. Küçük dediğime bakmayın 20 yaşlarında çift yumurta ikizi iki kardeşti.

"Ayten yenge bir sal artık ya! Yemin ederim yangın var diye bağıracağım şimdi!" Diye feryat etti Seren. Annem ellini beline koydu ve Seren'in üzerine birkaç adım attı. "Bana bak yerli marul! Senin saçlarını yolarım bağırma yengeye! Yengeye bağırılmaz!" Diye bağırdı annem. Seren ağzını fermuğarlayıp ellerini teslim oluyor gibi kaldırdı.

"Misafirlerimiz gelmek üzere" diye mutfağa girdi abim. Evimizin yardımcısı Melek abla yapılan kurabiyelerin önüne geçip abimden sakladı.

"Melek abla ayıp oluyor ama. Nerde kaldı yoldaşlık, yandaşlık, ahiretlik oluşumuz! Nerede kaldı bu millet!" Dicle abime tekme attığında Melek abla gülümsedi "götüne sahip ol sen ilk! Hadi git içeriye. Yok sana kurabiye falan!"

"Bana bak ayın karanlık kara yüzü! Eğer bir daha bana tekme atarsan , kaçan gelin çarşafı gibi seni pencereden sallandırırım!"

"Dayı! Baran bana vuruyor!!" Dicle'nin bağırması ile abim koşarak kapıya gitti. "Baba ben buradayım nasıl vurabilirim!" Babam ses vermeyince abim içeri girdi.

"Güzel kızımın mürvetinidemi görecektim" dedi annem saçlarımı oksayarak. Anneme sarıldıp "annem" diye mırıldandım. "Ah benim sırma saçlı güzel kızım" dedi saçlarımı okşamaya devam ederek. O kadar heycanlıydım ki şu an bayılabilirdim. Umarım rezil olmazdım, aklımda rezil olma ihtimalimin yüksek olduğu çeşit çeşit senaryolar oluşuyordu.

Düşmek

Topuğumun kırıpması

Elbisemin yırtılması

Birinin silahla istememi basması

Tamam sonuncu biraz düşük , heycanlıydım işte çok fazla hemde. Bu durum nasıl oldu bilmiyorum ama çok mutluydum. Ben Cıhan'ı hep uzaktan sevdim, dokunmadan, sarılmadan sadece uzaltan sevdim. Utangaç ve çekingendim biraz bu da uzal durmama neden olmuştu. Korkuyordum kalbimin kırılmasından, reddedilmekten ve söylersem daha uzaklaşır düşüncesinden korkuyordum. Taki dün babamın bana 'Kızım Cihan ve ailesi seni istemeye geliyor. Seni seviyormuş Cihan' demesine kadar.

KORHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin