"babanızın öncelikleri biz değiliz."
babası evden gittiği gün, bu sözleri annesi söylemişti ona.
huzursuz hissettiği için gecenin bir yarısı uyanmış, aşağıdan gelen seslere doğru ilerlemişti. merdivenlerin başından görmesi gereken her şeyi görebiliyordu. babasının valizini, durumu çoktan kabullenmiş annesinin ona veda edişini, kapının kapanışını. miya atsumu merak etti, eğer aşağı inip yalvarsaydı, babası gitmekten vazgeçer miydi?
içinden bir ses cevabı çoktan bildiğini söylüyordu.
sessizce ağlayan annesinin yanına gittiğinde ikisi de bir süre konuşmadılar.
"babanızın öncelikleri biz değiliz."
miya atsumu uzunca bir süre bu cümleyi düşündü.
ertesi akşam merakını kardeşiyle paylaştı.
"samu? senin önceliğin ne?"
durumu sessizce kabullenmiş olan osamu'nun bütün gün ağzını bıçak açmamıştı.
"ne diyorsun?"
"ne bileyim, hayatta falan yani? önceliğin ne?"
beş yaşındaki birinden beklenilecek bir cevap geldi. "bilmem, bisikletim galiba."
"ikimizin bisikleti o, bi' tek senin değil!"
"babam bir tane daha alınca benim olacak ama-"
osamu cümlesinin sonunu getirmeyince atsumu da karşılık vermedi. hala düşünüyordu.
"annem, babamın başka öncelikleri olduğunu söyledi. biz değilmişiz."
osamu başını kaldırıp o gün ilk kez kardeşiyle göz göze geldi. "neymiş o zaman?"
"bilmiyorum." atsumu omuz silkti. "belki başka ailesi vardır. dizideki şu adam gibi..."
"babam öyle değil!" osamu gün boyu bu konu hakkında konuşmamayı seçmişti. ilk defa cesaretini bu kadar toplayabilmişti. "başka ailesi yok. geri gelecek. önceliği biziz."
belki annesinin sesindeki umutsuzluğu duymasaydı, atsumu da buna inanabilirdi. yine de kardeşini düzeltmedi, eğer osamu sevildiğine inanmak istiyorduysa atsumu ona haksız olduğunu söylemeyecekti.
gece, kendi yatağından kardeşininkine seslendi.
"samu?"
"hmm...?"
hemen de uyurdu zaten, osamu böyle gıcıktı.
"benimki sensin. önceliğim yani. seni seçiyorum."
osamu'nun yatakta dönmesiyle kırışan yorganın sesini duydu. "utanç verici şeyler söyleme. şimdi seni seviyorum falan da dersin."
"tamam be! bi' şey demedim. yarın benim bisiklet sıram."
"bisikletimi sürüp sürüp duruyorsun! git kendi bisikletini babamdan-" osamu bir daha sustu, cümlesini tamamlamadı.
odaya rahatsız edici bir sessizlik çöktü. atsumu tam uykuya dalmak üzereyken duyduğu belli belirsiz sesle gözlerini açmak zorunda kaldı.
"tsumu...?"
"ne?"
"benimki de sensin."
atsumu gece karanlığında kendini görmeyecek kardeşine başını salladı, arkasını döndü. osamu orada değildi, annesinin ne kadar yorgun olduğunu ya da babasının evden çıkarkenki surat ifadesini görmemişti.
atsumu kendi ailesini asla böyle üzmemeye yemin etti.
-
atsumu
samu
yurda donseneosamu
noldu
korktun mu
firtina yuzunden mi
bisey mi oldu
yaralandin mi????
ranzadan mi dustun
yurda geldigimiz gunden beri dusmeni bekliyorum oradan
an meselesiydi zaten
yok
annem mi aradi
ona bisey olmus???atsumu
hic
yalniz hissettimosamu
OFF AMK
sunayi sana soylemedigim icin mi kizginsin hala
bilerek yapiyorsun
gicik etmek icin bos bos isler yapmaatsumu
?
ne
neyse
ŞİMDİ OKUDUĞUN
öncelikler √ sakuatsu
Fanfictionuyarı: depresyon, intihara yonelik dusunceler (+kufur) miya atsumu'nun kesin bildiği üç şey vardı: sabahları 10'dan önce tam uyanamıyordu, 2-3 yıl sonra yaşama sebebi kalmayınca bu konu hakkında bir şey yapacaktı ve son olarak, sakusa kiyoomi'den bü...