25

2.4K 212 73
                                    

hem kendisini aramayan ama yüzlerini görmek istemediği arkadaşlarından hem de osamu'dan kaçmak yorucu bir işti. ama miya atsumu şu ana dek iyi bir iş çıkarttığını düşünüyordu.

bahçenin bu kısmı pek bilinmezdi, yoksa burada yaptıklarıyla en az bir kere yakalanırdı.

kötü bir şey yaptığından değildi. genelde sigara içerdi. bazense bir çöküntü yaşayacağını hisseder, zihni toparlanana kadar burada kalırdı.

şu an yanında sakusa kiyoomi varken ikisini de yapması mümkün değildi.

"...favori karakterini seçmek için bütün sezonları izlemene gerek yok, emin ol, omi... bu kadar inatçı olma, her şeyi bilmeden de seçim yapmayı öğren artık..."

atsumu önceden ne kadar konuştuğunu unutmuştu. bu da sadece sakusa'nın yanında geri kazandığı huylarından biriydi. asıl garip olan hiç kimsenin ne kadar sessizleştiğini fark etmemesiydi. osamu bile bir şey dememişti.

hayatınız boyunca başınızı patlatacak kadar konuşan birinin susmaya başladığını nasıl fark etmezdiniz ki?

"yeter. kararımı değiştirmiyorsun, miya. bir ters köşe geleceğini biliyorum, o yüzden seçmiyorum."

"sadece kimi söylersen söyle güleceğim için diyorsun bunu."

sakusa güldü. bugün bir şeyler farklıydı, normalden daha yorgun gözüküyordu.

"belki de."

atsumu söylenerek önüne döndü. sakusa bir konu hakkında her şeyi öğrenmeden karar vermemekte ısrarcıydı. favori karakterini bile seçmiyordu.

sinir bozucuydu.

"omi, dün ben gittikten sonra izlemeye devam mı ettin? yorgunsun."

sakusa sanki şu ana dek yorgunluğunu saklama konusunda çok iyi bir iş çıkarttığını zannediyormuş gibi şaşırdı.

"şey- yok, hayır. uyumadım sadece-"

atsumu kaşlarını çattı. "yok, bir şeyler olmuş. n'oldu? ailenle ilgili, değil mi?"

sakusa'nın kendisine neden dik dik baktığını sormadı. yarım dakikalık bir sessizlikten sonra sakusa bir nefes verdi, başını salladı.

"sağlıkla ilgili hiçbir alanda çalışmak istemediğimi söyledim. tartıştık biraz. nankörlük ettiğimi düşünüyorlar."

hayır, atsumu, sakusa'nın ailesini hiçbir zaman anlamayacaktı.

"nankörlük m- ciddi misin?"

sakusa bakışlarını kaçırarak başını salladı. "o zaman bunca yıl neden boşuna okuduğumu sordular. sanırım haksız değiller, motoya'yla kaldığım daireyi, bütün masraflarımı onlar ödüyorlar- yapabileceğim tek şey hiç değilse onları hayal kı-"

"hayır." sakusa ne saçmalıyordu? "komik olma."

"atsumu-"

"hayır. ailen zaten sana bakmak zorunda. bu minnettar olacağın bir şey değil."

sakusa cevap vermedi, dik dik kendisine baktı.

"omi, bunun için kendi geleceğini mahvedemezsin." bu sözlerin atsumu'dan gelmesi ironikti. kendi hayatını mahvetmeyi prensip olarak uygulayan atsumu'dan. "her neye karar verirsen o işte harika olacaksın, o zaman ailen anlayacaktır."

"nasıl bu kadar emin konuşuyorsun?"

"çünkü seni tanıyorum." atsumu parmaklarını sakusa'nın bileginde dolaştırdı, ufak ama rahatlatıcı bir hareketti. "...ve sen mükemmelsin."

öncelikler √ sakuatsuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin