(Bölüm müziği: Succesion Main Theme)
O sabah Gringotts'a gittiğinde Agatha gerçekten çok kararlıydı. Büyükbabasının kesinlikle takdir edeceği, asil bir yükten kurtulacağını düşünerek önüne uzatılan tüm belgeleri imzalarken kendi kendini tebrik etti, elinde olsa omuz başlarından öpecekti. Kensington'a geri döndüğünde haberi tez elden alacak olan Cecily Malfoy'u fena mors ettiğini düşünürken de yağlarını bir güzel eritti. Ama bu his yalnızca kapıyı arkasından kapatana dek sürdü.
"HAY SİKEYİM YA!"
Bu, kapının önündeki şifonyere tekmeyi sallayıp ucu açık ayakkabı giydiğini farkettikten sonra anlık öfkesine yenildiği için kendine ettiği ilk küfrüydü. Bunları hep Evan'dan öğrenmişti.
"...Rosie, nasıl da her şeyi yanlış anlıyorsun! Cecily'nin zehirli laflarıyla kalkıştığın işe bak, onu dikkate almış olman bir başlı başına bir hataydı. Kimsen senden böyle bir şeyi isteyemez!"
"Öyleyse bunları söylemek için neden babam gelmedi?"
"Yüzleşmeyecek kadar utanç içinde de ondan! Tevekkeli, Cecily'nin apar topar Paris'e dönmesinden belliydi devirdiği çamların büyüklüğü. Elbette seninle konuşmak isterdi, ama sana karşı çok mahcup hissediyor."
Narcissa ertesi akşam Kensington'a geldiğinde sözleri, Agatha'nın içine kurt düşürmeye yetmişti, ama kuyruğu dik tutma sevdası yüzünden de kararından cayacak değildi. Az buz iş değildi. Bu hayatında ikinci kez sonuçlarını düşünmeden kafasına eseni yaptığı andı. İlki Matthew Wood ile altıncı sınıfta yaptığı birkaç aylık kaçamağıydı, bundan zevk almıştı ama sonucunda büyükannesinden sağlam bir dayak yemişti.
" 'Rosie, evlenene kadar' dedi ama." Agatha inadını sürdürdü,"Duydum."
"Yapma kuşum, bunda alınacak ne var?" Narcissa çay fincanının diğer elinde tuttuğu tabağına sabırsızlıkla bıraktı. Bu haberi doğal olarak anneliğine sürülen bir leke olarak algılayıp Lucius'a kıl kondurtamasa bile anaçlığı onu farklı kılıyordu. "Evlenince soyadının değişeceğini hepimiz biliyoruz. Lucius kötü bir laf etmedi. Evlendiğinde mirastaki paydan faydalanmanı istiyordu haklı olarak."
"Öyleyse büyütülecek bir mesele de yok. Yeterince param, beni seven zengin bir sevgilim var ve yakında evleneceğiz."dedi Agatha tam zamanında çayı dökmek üzere eğilen demliğin altına fincanını koydu. Aynı anda fincana ufak bir sürahiden süt dökülüyordu. "Hala ailedeyim! Sen de evlenmeden önce Black'tin. Sevinmelisin. Bazılarının aksine köklerime ihanet etmek yerine Black hanesini daha da şahlandırmak için bir başka asil yükü sırtlanıyorum."
"Babam fevkalade memnun kalacak. Orası kesin."Narcissa dalgın dalgın elini nazik bir hareketle sallayınca demlik ve süt sürahisi nazlı nazlı yerlerine döndü.
"Büyükbabama kalsa Evan ile evlenmemdense beni kaçak kuzeninizle evlendirmeyi yeğlermiş."
"Ne münasebet—Ne cüretle bunu dillendirebilir?!"diye diklendi Narcissa gözlerini kocaman açıp, fincanındaki çayı eteğine döktüğünün farkında bile değildi."Bir başına durmaktan aklını yitirmiş."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I May Destroy You
FanfictionÖlüm Yiyen olmaktan çok uzak olan Agatha Rosie'nin tek isteği, pudra renkli dünyasında tüm gün Chardonney içip alışveriş yapmaktan başka bir şey düşünmeden, tembel bir kedi gibi Lestrange mirasını akıllıca yöntemlerle yemek ve sevgilisi Evan Rosier'...