Sabahın ilk ışıklarıyla birlikte dışarı çıktım, Temiz hava almak iyi geldi, ekmek ve yoğurt aldım doğru eve.
fotokopiler gene kavga ediyor, Onların kavgasıyla uğraşmayacağım, eve girdim kahvaltı yaptım. Dışarı çıktım karşılaştığım manzara, benim meleğim Sedat'a tokat attı.
Acaba ben yine yanlış mı görüyorum. Gözlerimi açtım, kapattım, yine aynı, içeriden biri çıktı ama bu benim sürekli gördüğüm kız. Yani ben delirmemişmiyim.
Kız aralarına girdi ve bir anda benim meleğim bağırdı,
"Mihra sen karışma"
Haklıymışım, bu kızın adı Mihra ise ya benim meleğimin ismi ne, bir dakika Okyanus Kiray demiştiler.
Yani benim meleğim gerçekmiş, yani bu demek benim aşık olduğum meleğim gerçek, yani hayal değil, yani yanılmadım.
İçimi tarif edilemez bir mutluluk kapladı ama bu 3 dakikadan az sürdü, Meleğimin, Kayranoğullarıyla alakası ne, yok artık eski sevgilisi olamaz değilmi? olmasın ne olur, bu kadarını kaldıramam.
Kahretsin ki fotokopiler benden daha yakışıklı, kahretsin, kahretsin, kahratsin...
Neden bunlar hiç yakamdan düşmüyor. Mahallemde ne işleri var. "Ne arıyorsunuz burada Kayranoğuları?" dedim, "olay çıkarmaya gelmedik, sizin için de gelmedik." dedi haspam, "Aşırı etrafımda geziyorsunuz, gözüme batıyor artık." dedim sinirle, "sus lan Behran *t*" dedi kasıtlı olay çıkarmaya çalışarak, amacını anladım ama işte neyse ben bir bunu döveyim içimde kalmasın. "Sedat yeter, defol git olay çıkmadan." dedi Okyanus Sedatla arama girerek, "gitmiyorum, çıksın olay, ne olacak napabilirler ki?" dedi Sinirle karışık keyifli bir tavırla, "Sedat, Serhat içeri girin . İçeride konuşun. "Mihra hayır, gitsinler." dedi Okyanus. "Okim lütfen, baksana millet toplanıyor." dedi beni işaret ederek. "tamam ama uzatmayacaksınız." dedi kesin dille benim meleğim. "anlaştık." dedi Sedat.
Herkesten önce içeri girdi, bunlarda ki bu rahatlık nereden geliyor ya, hemde gözümün içine bakarak. "sen nereye Behran?" dedi Serhat, Bu soruyu duyana kadar da, kapının önüne kadar geldiğimi fark etmemiştim.
Kendimi toparladım, biraz ileride olan, arabama döndüm yürüdüm. Biraz arabada bekledim belki çıkarlar diye ama Çıkmadılar, bende daha fazla bekleyemedim, ise gittim.
Aklımdan bir türlü çıkmıyor, attığı tokat. Ya onun gerçekten yaşıyan bir insan olması, beni çok mutlu etsede Kayranoğlu bağlantısı canımı çok sıktı, acaba bunların arasındaki mesele ne? "bakıyorum da, dünyadan kopmuşsun ağam?" dedi Nazir, Birden kendime geldim ve dedim, "Bilmiyorum Nazir, kafamda milyon soru var." dedim, "cevapları nerede peki, gidip getireyim. "Nazir cevapları, karşı komşum olan kişide." dedim masama konan çayı elime alarak. "şu evi satmayan mı? Yav arkadaş alt tarafı basit bir ev, daha iyisini bulursun." dedi olayı anlamayarak, gülümseyip "Ah Nazir ah, mesele evin sahibinde." dedim, çayını yudumlarken ne alaka bakışı attı bana, "nasıl, anlatsan bi." dedi, " O, Okyanus Kiray mış." dedim, şaşkınlıkla, "o kim, tanıdık biri mi, yoksa yeni birine mi aşık oldun?" dedi merakla sabırsızca, Hani bana aldığın getirdigin tablo vardı ya, hah işte o hayatta, yani canlı kanlı biriymiş." dedim, "o ha, nasıl yani, tablo gercekmiymiş?" dedi şaşkınlıkla, "Hemde, karşı komşum." dedim neşeyle, "senin yıllardır arayıp bulamadığın aşkın, karşı komşun? Olaya gel, ee." dedi, anladı başka bir sorun olduğunu, "E si, sonunda ben onu değil, o beni buldu." dedim. "tamam işte güzel haber, sen niye dalgınsın peki?" dedi, "Onun Kayranoğlu Sedat la bir baglantisi var." dedim tek nefeste sıkıntıyla burnumdan solurken, "nasıl sevgilisi, yada eski sevgilisimi?" dedi başımı olumsuz salladım, "Allah korusun , ama Sedat dedi ki, benim canımdan biri var dedi ve sabah ta Okyanus tokat attı ona." dedim gülerek. "en heyecanlı yeri atlamışsın be abi." dedi "Yav benim derdim ne, senin derdin ne." dedim sinirle, "eee sonra ne oldu?" dedi, sanki filim çeviriyoz ite bak, "Yav bi git, çalışacağım ben." dedim, "valla tüm işini ben yaparım, sen yeterki anlat ağam." dedi gülerek, "Benim sinirlerim bozuk, git gözüm görmesin seni." dedim, Elimi masaya vurduğum için, sesini çıkarmadan çıktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hayat Yargısı -Berdel-
Ficção GeralBir kadın düşün kimsesizliğin kimsesi . Bir adam düşünün sesizliğin sesi . Ve bir baba düşünün evladı için yaşamaya çalışan . Herkesin var bir hikayesi okumak isteyene... Bu Denizlerin Okyanusta kaybolmama hikayesi ...