İnsan, bu yaşayan en akıllı(!) organizma, nasıl bir yapıya sahipti?
Neleri arzu eder, nelere küser, neleri kendine dert ederdi?
Anlamak, anlaşılmak, anlatmak neden her zaman basit olamıyordu ki?
Ah bu etten kemikten bedenlerdeki ruh neden hep yoruluyordu?
Şarkı: LSD-Genius(Bölümde geçiyor)♠️
"Of ne yapsak ya? Oyun, muhabbet tamam da biraz daha mı tatilimizin tadını çıkarsak?"
"Aferin kız Şebnem bitteri, doğru dedin." Yiğit, rahatına düşkün biriydi. Tatil onun için vazgeçilmez bir seçenekti her zaman.
"Sen tabii hemen atlarsın, kusura bakmayın ama tatillerde canımız çıksın istemiyoruz. Ev işi yapmayalım Allah aşkına. Otele gidip sadece eğlenmeye vakit ayıralım."
"Selin'e daha fazla katılamazdım." dedim.
"Tamam canım, istediğiniz otel olsun. Nereye isterseniz gideriz. Maksat beraber eğlenmek olsun. Hem yaz sporlarının tadını kaçırmak istemem. Ee, sen ne diyorsun Eren?" Mert hem yüzücü hem de sörfçü olduğundan bayılırdı suda vakit geçirmeye. Yaz tatillerini iple çekerdi.
"Beni de mi davet ediyorsunuz?" dedi Eren.
"Artık sen de bizdensin, birbirimizi daha iyi tanımadan yakınlaşamayız. E vakit geçirmeden de birbirimizi tanıyamayız. Daha iyi fırsat mı olur?"
"Rahatsızlık vermeseydim size Mert." Yiğit herkesin yerine cevapladı.
"Olur mu be öyle şey? Biz seni kanka bilmişiz bağrımıza basmışız ki söylüyoruz. Rahatsız hissedeceğimizi düşünsek nezaketen bile olsa çağırmazdık. Şimdi ısrar ediyoruz bir de. Anlasana değerini. Gelsene bizimle."
"Anlaştık o hâlde." dedi Eren. İstemsizce yan bakışlarımı ona çevirirken buldum kendimi. Yine yeniden bu adama gülümsüyordum.
♠️
Aradığımız her şeye sahip bir otelin girişinde oda anahtarlarımızı bekliyorduk. Üçer üçer dağılacak olsak da tüm zamanımızı birlikte dışarıda geçireceğimizden odalar işin formalitesiydi.
Yine de yatacağımız alan çok geniş ve ferah dizayn edilmiş, dekorasyonu gayet modern ve etkileyici bir ortamdı. Cam duvarın önündeki yatak, genel havadan daha çok ilgi çekmişi ikizler açısından. Aynı anda oraya doğru koşturmaya başladılar.
"Ya Şeb, lütfen benim olsun."
"Niyeymiş? Ben de çok beğendim yerini."
"Ama ikizim ben yoga yapıyorum."
"Peki konumuzun bununla alakası nedir Sel?" Kardeşi gözlerini hayret eder gibi büyüttü.
"Sabahın ilk ışıklarını almam gerek meditasyon için gerekli bir şey bu. Ne kadar cahil bir insan oluyorsun bazen, biliyor musun?" Şebnem gözlerini devirdi.
"Aman iyi be! Geç de güneşi selamla." Her ne kadar kızgın gibi dursa da ikisi de birbine kıyamazdı. Zaten Selin, yanağına sulu bir öpücük bırakınca tamamen yumuşaması saniyelerini almamıştı. İkisinin bu hâlleri gözüme hep tatlı geliyordu.
"Hadi bakalım Şirinler, kavganız son bulduysa hazırlanmaya başlayalım. Çocuklara havuzda buluşacağımıza söz verdik." Neyse ki sözümü dinlemiş usulca valizlerine yönelmişlerdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kara Melek-Seraf
Teen FictionBen bir kuyuydum. Hayır, hayır. Ben küçük yaşta bir kuyuya düşmüştüm. Bir melek kadar masumken karanlık sarmıştı beni. Karanlıkta bir melek vardı. O kuyudayken artık o da karaydı. İnsan insan dedikleri insan, nedir şimdi bilmiştim. Bildiklerimi o gü...