Bir süre okulun 'Özel Banner Üniversitesi' yazan tabelasina baktim. Evet özel bir okulda okuyacaktim hemde %80 burslu diğer kısmını ise kendim çalışıp ödeyecektim. Tabikide babamlardan para istemeyecektim. Kendim çalışıp hepsini tek tek ben ödeyeceğim. Okulun içine girdiğimde nr kadar büyük olduğunu farkettim. Istanbulda lisedeyken okul seçimi yapabilmek için bir kaç üniversite gezmiştik ama bu okul çok farklıydı hem güzel hemde oldukça lükstü. Gerçi özel bir okul olduğu için böyle olmasi gayette mantıklıydı. Bir süre kayıt olunan yeri aramaya başladım. Okul fazla büyük olduğu için birilerinden yardım istemeliydim. Okulun içersinde gördüğüm bir kaç kişiye kayıt yerini sorduktan sonra nihayet bulabilmiştim. Tam kapıya vurup içeri girecektim ki içerden gür bir erkek sesini duymamla olduğum yerde çakılı kaldım ses oldukça sinirli geliyordu. Ne hoş ama bari ben işimi halletseydimde onlar tartışmalarını daha sonraya yapsalardı. Kapıya biraz daha yaklaştım içerdeki tartışma hala sürüyordu. Hayır tabikide meraklı bir kiz degilimdir ama beklemek canımı çok sıkmaya başlamıştı en sonunda dayanamayip kapıya vuracağım an kapı hızlı bir şekilde açıldı o sira dengemi kaybedip kapıyı açan kişinin üstüne doğru düştüm. Ikimizde yere kapaklanmayalim diye iki kolumdanda sıkıca tuttu kapıyı açan kişi. Beni tutanin kim olduğunu görmek için kafamı kaldirmak zorunda kaldım. Çünkü adam oldukça uzun boyluydu. Heybetli govdesinden bakışlarımı kaydırıp sonunda beni tutana baktım. Ama gözleri o kadar zehir saçıyorduki korkmama engel olamamistim. Ben hic bir şey demeden öylece ona bakarken o beni kenara hızlı bir şekilde kenara itip hızlıca yanimdan ayrıldı ben hala olayin şaşkınlığını yaşıyordum. Normal bir zaman da bana böyle biri davransaydi ona çok güzel haddini bildirdim ama şimdi kaydımı yaptırmak zorundaydım. Iceri girdiğimde dışardaki adam kadar içerdeki adaminda gözlerinin ateş çıkardığını farkettim hadi ama nasıl bir okula geldiysem artık. Adam benim geldiğimi farkedince hemen kendini toparlayıp bana yalandan bir gülümseme yollayıp.
"Buyrun nasıl yardımcı olabilirim" dedi
Ben onum gibi yapmacık ya da yalandan gülemezdim. O yüzden direk konuya girerek.
" Merhabalar ben Derin Uygar kaydımı yaptırmak için gelmiştim %80 bursla"
" Aa öylemi tanıştığıma çok memnun oldum Derin. Nerelisin nerden geliyorsun bana kendinden bahsetsene biraz"
Çok güzel şimdi tek tek soru sorup duracak bu adam ne var yani kaydımı yapıp gönderse beni sende kurtulsan bende bu ızdıraptan sanki az önce büyük bir tartışmanın içinden o değilmiş gibi konu açıp sohbet etmesi çok ilginç açıkcası.
" Türküm efendim ben , Türkiyeden okulunuza okumaya geldim" dedim sesimin normal çıkmasına özen göstererek. Adam oturmam için bana deri puf koltukların yerini gösterdi anlaşılan bu iş sandığımdanda uzun sürecekti. Adının Oscar olduğunu öğrendiğim adam okul hakkında bana baya bir bilgi vermişti aslında hepsini kafamı sallamakla yetinip dinliyormuş gibi yaptım hiçte umrumda değildi. Sonunda işlerim bitince Oscarin odasından büyük bir hışımla kendimi dışarı attım sanırım kim bu odaya girerse girsin kendini dışarı böyle atiyordu. Icerde kendimi çok fazla gerdiğim için birazcık terlemiştim şimdi okulun tuvaletini bulup elimi yüzümü yıkamak zorundaydım. Nihayet bir tuvalet bulabilmiştim okulun bu kadar büyük olması sinirimi bozmuştu. Tuvalletten içeri girdiğimde içerde iki tane kiz makyaklarini tazeliyorlardi. O kadar koyu bir muhabbete dalmişlardıki benim içeri girdiğimi farketmemislerdi bile. Iclerinden sarışın olan kiz.
" John acaba bu yilda okula gelirmi ah biliyorsun geçen sene çok az geldi ve bu sene onun nasıl oldugunu merak ediyorum " dedi
"Evet tatlım eminim yine her zaman ki gibi cok yakışıklıdır. Diyip gülmeye başladılar.
İşin ilginç yanı ben neden durmuş bu iki kizi dinliyorsam. Hemen kendime gelip elimi yüzümü yıkmaya başladım. Yanimdaki kızlar ilginç bir şey görmüşler gibi önce bir süre bana bakıp tekrardan işini görüp çıktılar. Kimdi bu John denen adam aklımda soru işareti bırakmıştı. Ama cok fazla düşünmeden hemen kendimi dışarı atıp bi taksi bulmaya çalıştım. Sonunda taksiyi bulunca istanbulda internetten bulduğum yurdumu adama tarif ettim. Burasıda bir devlet yurduydu. Devlet yurdunu kazanmam benim için bir mutluluktu açıkçası birde yurt için bir sürü para odeyemezdim. Kendi ayaklarim üstünden duracaktim ailemden para almadan o yüzden önce ihtiyaclarima önem vermeliydim sacma sapan şeylere değil. Taksiden inip ücretini odedikten sonra yurdun kapısına kadar yürüdüm. Tam kapısına geldiğimde beni güler yüzlü bir kadin karşıladı.
"Merhaba bayan size nasıl yardımcı olabilirim"
"Sey merhaba ben yurda kayıt için gelmiştim adim Derin"
"Oylemi lütfen içeri geçin sizi Müdüre Hanimin yanina götüreyim."
Dedi yine güler yüzle. Müdüre Hanımın odasına beni yönlendirip tekrardan güler yüzünü gosterip gitti. Şimdi oda'da pekte güler yüzlü olmayan bi Müdüre ile yüz yüzeydim.
"Merhabalar ben Derin Uygar kayıt işlemlerini halletmek için gelmiştim"
"Merhaba Derin bende Müdüren Elena Wilson. Şöyle oturda işlemlerini halledelim tatlım"
Hmm pekala Müdüremiz o kadarda soğuk değilmiş. Gözlüklerini bir az indirip bana baktı.
"Banner Üniversitesi hmm başarılı hemde %80 bursla bu çok iyi Derin."
"Evet teşekkür ederim" dedim sadece bu konuşmayı pekte uzakmak istemiyordum. Zaten Müdüre Elenada bu durumu anlamış olacakki kayıtları yapmaya başladı. Vee Müdüre Elena sonunda işini halletmisti o kadar yavaş bilgisayar kullaniyorduki bi ara dayanamayip uyuyacağımı düşünmüştüm. Elenaya teşekkürlerimi sunup odadan çıktım. Kapıda beni Elenanın yanına getiren kadın vardi. Açıkçası adını filan hicte merak etmiyordum o yüzdende sormadım. Zaten bi daha muhabbet etmeyecegim bir insanın adını öğrenipte ne yapacaktim ki. Kalacağım odaya sonunda gelmiştik. Küçük bir baş işaretiyle teşekkür edip odaya girdim. Icerde sekiz tane ranza vardı. Ben odada göz gezdirirken. Bir kiz yanıma gelip"Merhaba sen yenisin galiba" dedi sesinin sevimli çıkmasına özen göstererek"
Ufff bugün ne kadarda cok Merhabayı kullanmıştım öyle. Şimdi artık yeter diye bagirmak istiyordum ama kızın benden korkup kacmasini istemiyordum.
"Evet az önce kayıt oldum"
"Öylemi o zaman hosgeldin benim adim Amber ama bana Em'de diye bilirsin. Peki senin adın ne" diyerek bana elini uzattı. Cok guzel simdide el sıkma merasimine gelmiştik. Bana uzattığı elini sıkarak. "Benim adımda Derin. Amber şimdi hangi yatağa gecmeliyim acaba" dedim şimdi burda böyle durursak sabaha kadar soru soracakmis gibi bakan gözlerle bakiyordu bana. O da hemen kendine gelip "Gel tatlim seni benim üst ranzama yerlestirelim" dedi. Bir yandanda kolumdan çekiştirerek. "Aah Amber önce kıyafetlerimi dolaba yerlestirseydim."
"Özür dilerim tatlım ben birde heyecan yaptım buraya ilk geldiğimde hiç arkadaşım olmayacağını sandım senide birden görünce hemen arkadaş olmak istedim. Derin arkadaş olabiliriz dimi?" Arkadaş mı benim bu yaşıma kadar hic doğru dürüst bir arkadaşım olmamıştıki. "Şey Amber daha okul acilmadi bile neden böyle düşünüyorsun ki eminim birsürü arkadasin olur" Evet bu kadar sevecen bir kızın eminim birsürü arkadaşı olur zira benim gibi konuşmaktan bile yorulan bir kizin olacak değil ya. Amberin birde yüzü asıldı söylediklerimden olsa gerek durumu toparlamak bana düşmüştü. "Ama elbette arkadaş olabiliriz" dedim kısık bi sesle ama hicte istemiyordum. Sanki az önce yüzü aslınına Amber değilmiş gibi 32 diş sırıtarak."Hadi Derin kıyafetlerini yerlestirelim" dedi
Iki üç parça olan kıyafetlerimi hic zorlanmadan yerlestirdik. Ben daha fazla Amberin konusmasina dayanamayarak " Bugün fazla yoruldum hemen uyumak istiyorum" dedim aslında yalan sayilmazdi ciddi anlamda yorulmustum. Amberda bunu anlayışla karsilayarak beni benimle bırakmıştı. Sonunda birazda olsa kafami dinleyebilecektim. Gözlerimi uykuya kapattım. Ama lanet olsun 10 dakika sonra telefonumun sesiyle uyanmistim. Gözlerimi zar zor açarak. Arayana baktim ablam dan baska kim arayabilirdiki beni. Tabikide babam ve annem. Gözlerimi devirip telefona cevap verdim onlari kayıt yaptırdıktan sonra arayacağımı söylemiştim ama fazla yorgunluktan yorulup unutmuştum. Ablamin heyecanlı ve telaşlı sesini telefonda yankılanıyordu.
"Derinnnn nerelerdesin sen neden yetiştiğini haber verip aramiyorsun. Allah aşkına bizi ne kadar korktuğun hakkında bir bilgin varmı senin."
"Ablaa aslında arayacaktım ama yorgunluktan unutmuşum . Uyuyordum ve uyaninca arayacaktim."
"Annemle babamın ne kadar sinirlendigini biliyormusun şimdiden başladı başına buyruk davranmaya ilk günden böyle yaparsa derhal Türkiyeye dönsün diye kiyametleri kopardı."
Nefesimi sinirle dışarı verip.
"Iyi şimdi onlara iyi olduğumu söyle kayıtlarımın hepsini yaptığımıda madem beni o kadar çok düşünüyorlardi hic bilmediğim bir ülkeye tek göndermeselermis şimdi kapatıyorum abla çok yorgunum kafamı toplayinca arayacam seni görüşürüz."
Ablamin en son adımı söylediğini duydum zaten gerisini dinlemek bile istemiyordum. Cook güzel ilk günden sinirlerimi yıpratmaya başladılar ne mutlu onlara. Sinirden kendi kendime homurdanirken gözüm meraklı gözlerle ana bakan Ambera kaydı türkçe konuştuğum için hic bir sey anlamamisti bagirarakta konuştuğum için aciklama yapmak durumundaydim.
"Amber kusura bakma senide rahatsız ettim bilirsin aile sorunları merak filan etmişler" dedim lafi fazla uzatmadan.
"Sorun değil canım" diyip gülümsedi. Açıkçası olayı fazla kurcalamadığı için mutlu olmustum birde ona uzun uzun açıklama yapmak istemiyordum.
Odada gözlerimi gezdirdim ikimizden baska kimse yoktu Ambera dönüp. "Neden kimse yok Amber acaba"
"Sanırım hepsi haftasonu yani yarin gelecek zaten iki gün sonrada okullar açılıyor biliyorsun Derin"
Evet der gibisinden başımı salladim saat kaçtı bu arada telefonumdan saatime baktığımda saatin akşam yediye geldiğini gördüm tam o sırada odaya beni Müdüre Hanimin yanina götüren görevli kadın geldi. "Bayanlar akşam yemeği saati başladı hadi yemekhaneye dedi. Ben cevap vermezken Amber"hemen geliyoruz" dedi.
Bu kiz fazlami güler yüzlü ne.
Ikimizde sessizce yemekhaneye inip yemegimizi yedik.Iki gün cok hızlı bir şekilde geçmişti odadaki tüm kizlarda gelip yerlerini yerleşmişti hepside birbirini sanki yıllardır tanıyorlarmis gibi bir halleri vardı. Ben Amber dışında kimseyle konuşmamıştım. Gerçi Amber ile dogru düzgün konuştuğumda söylenemezdi. Odadaki çoğu kiz benim hakkımda Ambera" kendini beğenmiş bi kiza benziyor nasıl onunla arkadaş olabiliyorsun konuşmayabile tenezzül etmiyor burnu havada" demisti.
Amberda "hayir abartmayin o sadece konuşmayı pek sevmiyor onu tanıyınca öyle biri olmadığını göreceksiniz " demisti bu konusmalarin hepsinide odada yapmışlardi. Sirf benimle konuşmasınlar diye hep uyuyor gibi yapıyordum. O sıradada hepsini duymuştum. Hem zaten ne konusacaktimki onlarla iki laflarindan biri okulda yakisikli cocuk varmi zenginlermi falan filan gorende okumaya degilde koca bulmaya gelmiş sanarlardi. Aman neyse ne...
Aynada saçımı tam 10 dakikadır at kuyruğu yapmaya çalışıyordum ama bir türlü olmuyordu hep bir yerden saçım kaçıyordu. Tam isyan edip saçlarımı salık birakacakken arkadan biri sacimdan tutup toplamaya başladı aynadan bu kişinin Amber olduğunu farkettim. "Saçını toplayamadiysan beni çağırmaliydin Derin ben sana yardım ederim" dedi. Hayir anlamıyorum ona o kadar mesafeli davranmana rağmen niye her seferinde yanımda durup bana yardım etmek istiyorduki başka insanlar direk benden uzak durmak istiyorlardi o niye hep yanimdaydi ki. Kendimi geriye çekip soran gözlerle ona baktım." Neden sürekli yanımda durup bana yardım etmek istiyorsun " dedim sesimin ayarina sahip olmadığım için bir az yüksek çıkmıştı. Amberda ürkmüş olacakki. "Derin özür dilerim seni rahatsızmı ediyorum" dedi sesi Üzgün çıkmıştı. "Herkes benden uzakken neden her seferinde yanımda olmak istiyorsun ki anlamıyorum." "Derin ben seni anlıyorum hissediyorum diğer insanların düşünceleri umrumda bie değil. Sen aynı kiz kardeşime benziyorsun o da insanlardan hep böyle uzak ve mesafeli dururdu ama onun içindeki iyiliği kimse kolay kolay göremezdi. Ama ben senin içindeki iyiliği görebiliyorum ve seni bu yalnızlığınla tek başına birakmak istemiyorum. Nolur seninle arkadaş olmama izin ver. "Sesi sonlara dogru kısık çıkmıştı böyle düşündüğünü hiç bilmiyordum bu konuyu kapatmak için.
"Hadi Amber ne bekliyoruz okula ilk günden geçmi kalmak istiyorsun."
Az önceki konuşma yüzünden buğulanan gözleri söylediğim sözden sonra gülmeye başladı. Yurttan çıkıp otobüs durağına doğru yürümeye başladık. Bu süre zarfında Amber hiç susmayıp sürekli konuşmuştu. Başım şimdiden şişmişti. Bu kiza bütün sene boyunca nasıl katlanacaksam. Sonunda otobüsten inip okulun önüne gelmiştik. 'Özel Banner Üniversitesi' Amberin gözleri tıpkı bir elmas gibi parlamaya başladı.
"Derinnnn sencede çok havali bir okul degilmi?"
"Sey evet güzel"
Demekle yetişmiştim cidden güzel bir okuldu ama Amber kadar abartmak istemiyordum.
Okulun içine girdiğimizde Amber bir süre nefesini tuttu.
"Derin içi kocamannn "diyerek kulagimin dibinde bağırdı. Onun yanından bir az uzaklaşmak için geri geri yürüdüm ve sert bir şeye çarptığımı hissettim yavaş adimlarla çarptığım şeye bakmak için arkami döndüğümde geçen gün okula kayıt olmak için gittiğimde Oscarin odasından büyük bir hışımla çıkıp bana çarpan çocuktugun oldugunu gördüm. O günkü kadar sinirli olmasada bana yine sinirle bakiyordu
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yasak
Mystery / Thrillerİlgisiz büyümüş, tek kişilik dünyasına hiç kimseyi almayan, ailesini silip kendi ayakları üstünde durarak Amerika'ya okumaya gitmiş bir kız ve her kızın dönüp bakacağı , gizemlerle dolu bir geçmişe sahip, aşık olması yasak bir çocuk. Derin ve John'...