Yasak

Soğuk Prens

Bir süre ona uzun uzun baktım hala bana sinirle bakıyordu.

"Önüne baksana ufaklik" dedi
Tam ona cevap verecekken sesi pekte yabanci olmayan biri konusmaya girdi.

"Sen her zaman böyle sakarmisin komik aksanli kiz"
Söyleyenin kim olduğuna bakmak için kafami saga çevirdigimde bu kişinin havaalaninda yanlisikla carpistigim kisi olduğunu gördüm onun burda ne isi vardı yoksa ayni okuldami okuyorduk.

Birden kolumdan birinin sıkmasıyla gözlerimi Davidde çevirip kolumu sıkan kişiye baktim.
Bu az önce yanlışıkla çarptığım kişiydi. Kolumu cok fazla sıkıyordu yüzümü direk eksitmek zorunda kaldım.

"Hey John boşver bırak onu banada geçen çarpmıştı sakar biri o bu sefer görmezden gel dostum."

"Eğer yolda yürümeyi bilmiyorsa dışarı çıkmasın ona yürümeyi öğretecek değilim bir dahaki sefere dikkatli ol ufaklık yoksa fena olur.

"Ne olurmuş ya altı üstü yanlisikla carptim ne var bunda ayrıca kolumu sıkmayıda bırak lanet herif" bu laflar üzerine kolumu daha fazla sıkmaya başladı. Eminim kolumda ciddi anlamda 5 parmak izini morluklarla birakmayi düşünüyordu. Ben kendimi geri çekmeye calisinca o da birden bilerek ellerini kolumdan çekti ve beni yere cok hizli bir şekilde itti.
Cok kötü bir şekilde kalcamin üzerine düşmüştüm. Canim feci halde açımıştı.
Ayaklarimin dibine gelip.

"Eger bir daha bana çarpıp böyle cırlarsan emin ol canını daha kötü yakarım. Benim adim JOHN BANNER ufaklık emin ol bunu yaparım"
Yüzüme tükürürcesine bunlari söyleyip yanımdan büyük bir hışımla gitti.
Anlamayan gözlerle arkasindan bakmaya basladim bu adam kendini ne saniyordu.
Davidde yanimdan geçerken bi an durup bana bakıp hic bir sey olmamis gibi yanimdan geçti. Ben hala yerde olduğum otururken yanima korkan gözlerle Amber geldi.
" Derinnnn iyimisin lütfen ses ver o zorba sana bir şey yapacak diye çok korktum ben.... ben cok uzgunum bir sey yapamadim......... Özür dilerim affet beni."
Amber bir hala konuşamaya devam ederken dayanamayip .
"Amber cidden öyle konuşmaya devammi edeceksin yoksa beni kaldıracakmısın?"

"Derin özür dilerim ben birden panikledim ve ne yapmam gerektiğini bilemedim hemen kaldirmiyorum seni"
Amberin yardımı ile yerden sonunda kalkabilmistim. Etrafimdaki herkesin bana bakmasi sinirlerimi bozmuştu. Yardım etmek yerine öyle sanki film izliyorlarmis gibi bakmalari tepemi atyiriyordu.

"Ben lavaboya gidiyorum Amber sende kendi sinifina git sonra görüşürüz"

"Ama Derin seni yalniz bırakmak istemiyorum beraber gidelim."

"Hayir Amber ilk günden dersine gec kalma iyiyim ben simdi git."
Bir sey söylemesine fırsat vermeden hızlı adımlarla yanında gittim simdi birde bu sinirle onunla ugrasamayacaktim. Kendi sorunlarim bana yetiyordu. Hem şu John denen yaratık sinirlerimi fena halde bozmuştu o kim oluyorda bana böyle davraniyor. Hem beni her gördüğü yerde böyle yere firlatacaksa işimiz var bu adamla kendini beğenmiş ukala neymiş onun adi JOHN BANNERmis aman sevsinler.
Bir dakika bir dakika Bannermi.
Şimdi bu büyük okul o ukalaninmi. Aman ne güzel dimi o ukalanin okulunda burslu bir şekilde okuyordum. O yüzden küçük dağları ben yarattım havasindaydi.

Tuvallette girip elimi yüzümü yikadim bu bana iyi gelmişti. Tuvalletten cikip sinifima doğru yürümeye başladım. Amfide en arka sıraya geçip dikkat çekmeden sirama yerleşiyordum ki sınıftaki herkesin bana baktığını gördüm.

"Bir sorunmu var ne bakiyorsunuz öyle" dayanamayip sormuştum artık bu soruyu John beni yere düşürdüğünden beri herkesin gözü bendeydi ne olmuş yani hicmi tartışan biri görmemişlerdi tamam belki John gibi kendini beğenmiş birini görmemişlerdir ama cidden sıkmısti beni artık bu durum canımı sıkmaya başlamıştı.
Kimseden ses çıkmadı ve önlerine döndüler.
Heee şöyle be böylesi daha iyi. Bir süre sonra orta yaşlarda bi erkek hoca sınıfa girip kisaca kendini tanıtıp bu sene boyunca hangi konuları isleyecegimizden bahsediyordu ama ön taraftaki üç kiz yüzünden hocayı pekte iyi duramıyordum.
Aralarından biri. " kizlarrrr soğuk prens nasildi ama yine her zaman ki gibi cok yakışıklıydi."
"Evet haklısın hayatım böyle karizmatik olmak için ne kadar ugrasiyor acaba soğuk prens."
"Sacmalama onun duruşu bile karizma bir şey yapmasına gerek yok. Ayrıca keske ona soğuk prens demeseler o bildiğin karizma prens."
Yeter be başlayacam prensinize iki dakika susunda hocayı dinleyelim.
Tam sustular sandim ki içlerinden kizil sacli olan kiz tekrardan konuşmaya başladı.