14-Dönüş

16 1 0
                                    

Elimde valizimle uçağımın kalkmasını bekliyordum. Daha uçağın kalkmasına yarım saatten az bir vakit kalmıştı. Oturacak boş bir yer bulduktan sonra valizimi yanıma koyarak cebimdeki uçak biletini çıkardım.  Gidiş dönüş olarak almamıştım uçak biletimi bir nedeni yoktu ama sadece gidiş olarak almıştım sanki böyle olması gerekiyordu ve öylede olmuştu. Amber Havaalanına  benimle beraber gelmek istemişti ama ona engel olarak gelmesini istememiştim o kadar yolu birde benim için tekrar dönmesini istemiyordum.  Boş gözlerle etrafa bakarak gelen geçen insanlara bakıyordum,kendimce gözlem yapıp onların iç dünyasındaki çatışmalarını anlamaya görmeye çalışıyordum.  İyi olduğum söylenemezdi ama bazen çok büyük hislerle anlıyordum. Az ileride babasının eline sıkıca sarılmış bir kız çocuğu ilişmişti gözüme,ürkekçe etrafına bakarak birilerini arıyordu. Aradığını bulmuş gibi aynı saniyeler içinde gözlerinden ışık saçarcasına parladı ve ona doğru gelen kadına koştu annesi olarak düşündüğüm kadın gülerek küçük kıza Kocaman kollarını açıp sarıldı. Arkadan adamda gülümseyerek onların yanına gelmişti. Şimdi tam bir aile olmuşlardı. Bense onların mutluluğuna izleyici olan bir gölge...
Küçüklüğümden beri böyle aileleri gördükçe içimden bir yerler kırılır paramparça olurdu biz hiç doğru düzgün bir aile olamıştık babam hep diktatör annemse onun emrinde çalışan bir asker gibi hep hazır olda bekler gibiydi. Çok farklı anlamsız bir ailem vardı benim diğerlerinden uzakta ve farklı.
Şimdi ben yine o ailenin içine gidiyordum herşeye rağmen. Sessizce oturduğum yerden kalkarak uçağa doğru ilerledim. Uçağın içine bindiğim  zaman  yanımdan hızla geçen Adam koluma hafif bir şekilde çarpıp arkaya doğru yürümeye başladı. Arkamı dönüp sinir olmuş bir şekilde ona bakarken hafif sesli bir şekilde  "Önüne baksana be adam! Birde biz Türk'lere laf ederler nezaket yoksunu diye bu yabancıların bizden aşağı kalır yanı yok maşallah"
Söylene söylene koltuğuma ilerlerken bir erkek sesiyle olduğum yere mıhlandım.
"Haklısınız hanımefendi benim suçum uçağa olan fobim yüzünden hep böyle telaşlı ve gergin oluyorum sizide o yüzden farkedemedim özür dilerim"
Yanaklarım al al olurken çok kısa bir an adamın yüzüne öylece baktım Türkmüymüş şimdi bu adam. Söylediğim sözlerin adamın duymasından dolayı bir az utanırken gözlerimi adamdan çevirip yanımızdan geçmeye çalışan insanlara baktım herkes yerine oturmaya çalışıyordu ayakta olan sadece ikimizdik.
"Bir az önüneze bakıp yürüseniz incileriniz dökülmez sesimi çıkarmasam özürde dileyeceğiniz yok."

"Haklısınız dedim ya uzatmanın ne manası var "

Delici bakışlarımı Adama gönderirken yanımıza sarışın bir hostes gelerek yerlerimize oturmamız gerektiğini söyledi. Arkamı dönüp oturacağım koltuğa gelip hemen oturdum yanımda bir kızla kadın oturuyordu. Kafamı karşı koltuğa çevirdiğim an az önceki adamında oturmaya çalıştığını gördüm. Oturmaktan ziyade oturmaya çalışma çabaları vardı. Aynı hostes yine adamın yanına gelerek oturmasını ve kemerini takmasını rica ediyordu adam gerçektende uçaktan korkuyor gibiydi ense tarafından minik ter damlaları burdan bile görünüyordu. Herkesin bir korkusu vardı kiminin bir hayvan korkusu bazısının karanlık bazılarının sevdikleri benimse aşık olma korkum vardı. Evet korkuyordum aşık olmaktan ben sevipte sevilmemeyi kaldıracak kadar güçlü bir kız değildim.  Belkide sırf bu yüzdendi liseden beri aşktan kaçışım. Gerçi hiç aşık olmamıştım ama hoşlanmıştım. O Zaman'lar çok güzel gelmişti birine karşı sevgi beslemek ama o kişi beslediğiniz sevgiyi kökünden kesip atıyorsa eğer bir daha değil aşık olmak hoşlanmak bile istemiyordunuz hayallerimi bir çırpıda silip giden adam Birkan....
Ondan sonra değil bir erkekten hoşlanmak yakınlaşamamıştım bile.
Olmuyordu yıkamıyordum içimdeki domino taşlarını.
Ama o güne kadar.....
Johnun beni bahçede öptüğü güne kadar ruhum bedenimden ayrılmış göklere hatta en en yükseğe uçmuştu. Elimi uzatsam sanki tutacağım bıraksam sanki dibimde duracakmış kadar yakınlaşmış çok büyük karmaşanın içinde bırakmıştı beni.
İlk öpücüğüm hemde sevdiğim Adamdan  bile değildi.
Johnu düşünmek midemdeki kelebekleri harekete geçirmişti. Kafamı sağa sola sallayarak kendime gelmeye çalıştım ,tekrar karşıya baktığım sırada az önceki adamı tekrar görmüştüm bu sefer uyku gözlüklerini takmış içindeki korkuyu yenmeye çalışıyor gibiydi keşke gözlerimizi böyle kapatınca tüm korkularımızla telaşlarımızı geride bıraksak.
Önümde uzun bir yol vardı ve ben anca kitap okuyarak ya da uyuyarak bu yolu bitirebilirdim em iyisi kitap diyerek sırt çantamdaki kitabımı çıkarıp okumaya başladım.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 05, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

YasakHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin