Yasak

~12.Bölüm~ Özür...

Sıradanlık her şey aynen olduğu gibi devam ediyor. Ve ben bu konuda hiç bir şey yapamıyorum. Cok saçma değil mi Ben Derin Uygar 19 yıllık hayatım boyunca hiç sevgilisi değil normal erkek arkadaşı bile olmamış bir kızım. Aşk nedir hisler nedir birinden hoşlanmak güvenmek.....

Evet asılında güvenmek . Sahi ben birine güvene bilmişmiydim. Şimdi nasıl olurda 50 metre ilerimde bir bankta arkadaşları ile oturan Johnu uzaktan uzaktan dikizliyordum. Evet resmen çocuğu dikizliyordum........

Aahhh çok utanç verici ilk defa böyle bir his yaşıyordum ve ne yapmam gerektiğinide bilmiyordum. Aslında ilk defa birinden hoşlanmıyordum belki küçükken birinden hoşlanmış olabilirdim. Hani şu herkesin lise aşkı vardır ya benimde öyle bir şeydi......

Lanet olsun yine o salağı hatırlamıştım ne bok yerse yesin unuttum ben onu........

Kendi iç sesimle kavga ederken Johnun yanındaki Sarışın Yelloz farketmişti beni bana her zaman ki gibi o iğneleyici bakışlarını atıyordu.

Hayır kiz umrumda bile değilken neden beni her gördüğünde bu kadar kasılıp kendini şekilden şekile sokuyor ki.
Bendeki bakışlarını tiksintiyle Johna doğru cevirerek -zaten başka yere cevirse sasiririm gözleri hep Johnda- ben yokmuşum gibi davrandı.

Yanlarından hızlı bir şekilde kaçmaya çalışırken Davidin gözleri direk beni bulmuştu bile ne güzel ama......

"Derin naber?"

Ayak Üstü konuşmalari hic sevmezdim aslına bakarsan konuşmayıda sevmezdim bana bir kitap verin okuyayim bir güzel ama boş laflarla konuşturmayin.

"Iyi"

Gözlerim direk Johnu bulmuştu bakmiyordu bana. Sanki ben hiç yokmuşum. Bir şeffafmışım gibi davranıyordu yanında oturan sarışın yelloza çevirdi başını onun anlattigi sacma sapan şeyleri dinliyormus gibi yapıyordu. Yani ben öyle hissediyordum belkide gerçekten dinliyordu.

"Bende iyiyim Sağol Derin"

"Öylemi ne güzel bende dersime yetisecektim görüşürüz"

"Derin dur nereye ya"

David oturdugu yerden kalkıp koşar adım yanıma gelmişti. Yüzümü kendine çevirmek için sol kolumu tutup beni kendine döndürmüştü.

Yaptığı ani atakla gövdesine cok sert bir şekilde çarpmıştım . Sert carpmanin etkisiyle boğuk bir inleme çıktı ağzımdan. O sıra John hemen ayağa kalkıp bizim olduğumuz yere bakti demekki cidden dinlemiyordu o sarışın yellozu.

Sarışın yelloz o sira Johnun kolundan tutup
"Yaa John nereye daha sana anlatacaklarim bitmedi"

Johnun kolundan hemen tutmuştu sanki bir yere kaçacak gibi.

Ben Johna bakarken David firsattan istifade kollarını belimde dolayıp beni kendine sıkı sıkıya sardı.

"Bu kiza sarılmayı seviyorum"

Resmen kemiklerimi kiracak bir şekilde bana sıkı sıkıya sarılıyordu bir az daha sarılmaya devam ederse şurda can verebilirim.

John hızla yanımızda geçip gitti o sıra bende kendimi direk Davidden hızla çekip.

"David! Bu da neyin nesi"

"Derin sana sarılmak cok hoş "

Gülerek söylediği şeyler bejim kaşlarımın çatılmasina neden oluyordu neresi hoş böyle sarılmanin.

"Canımı alarakmı sarılıyorsun bu hic hoş degil ayrıca bana her önüne geldiği zaman sarılamazsin."

"Ben sana sarılıyorum ama aslında sana sarılmıyorum"