Ben aslında hep özgürlüğüme düşkün birisiydim. Ailem ne derse desin hep bildiğini okuyanlardandim. Bu benim elime bir geçiriyormuydu. Tabikide hayır ama hiç bir zaman umutsuzluğa kapilmamistim.
Hep bir mucizenin beni bulacağını umut ederdim. Umudumuda hic yitirmek istemezdim hem zaten demezlermi 'umudun bittiği yerde mucize baslar'
Iste bende aynı o şekilde düşünüyorum bir gün benide bir mucize bulacak ve bu hic bir zaman anlam veremediğim karmaşadan kurtaracaktır. Çok fazla hayal kuran biri degilimdir aslında.
Tamam belki geceleri yastığa başımı koyduğum an hep geleceğimi hayal etmişmidir her canlı gibi. Lâkin Amerikaya geldiğimden beri değil geleceğimi düşünmek yarınımı bile düşünemez olmuştum. Her an yeni bir olaylarla karşılaşmak bunlar beni şimdiden yormaya başlamıştı oysa daha yolun başındayken.
Ne saçma degilmi sırf buraya okumaya ve ailemden uzakta bir az kafa dinlemeye hattâ belki yeni bir yaşam kurmaya gelmiştim en azından benim öyle planlarım vardı oysa Amerikaya ilk adımımı attığım andan itibaren beni garip şeylerin beklediği bariz ortadaydı.
Mesela havaalaninda Davidle karşılasmam gibi.Mesela buraya ilk geldiğimde aklımda planlarım vardı. Ilk olarak Özgürlük Heykelinin oraya gidip kollarimi iki yana açıp avazim çıktığı kadar bağırarak SENMI DAHA ÖZGÜRSÜN BENMI diye bagiracaktim olmadı. Bir hayalim daha gerçekleşmedi. Zaten benim hayallerim genelde yarım kalır.
Simdide öyle olmuştu tamam benim hayalim Miller ile sahile gidip kafaları güzelleştirmek değildi ama biraz dert ortağın olması hicte fena olmazdi ama bay küçük dağları ben yarattım John gelmiş olmasaydi biraz kafamı dağıtabilirdim. Simdi geçmiş karşımda ikimizide sinirli bir şekilde bakiyordu neden bakiyorduki hem üç gündür ortaliklarda olmayan adam ne demeye benim başımı dinlemeye karar verdiğim zaman çıkardıki.
"Noldu John"
John sonunda bakışlarını Millerdan çekip bana çevirdi.
"Ne demek noldu napiyorsun bu adamla gecenin bu saattinde "
Resmen yüzüme tıslar gibi konuşmuştu aileme verdiğim hesap yetişti canima şimdide onami hesap verecektim hemde benim hic bir seyim olan birine!
"Hesap mi soruyorsun canım kimle nerde gezmek dolaşmak isterse dolaşır hemde gecenin bi vakti"
John ellerini sinirli bir şekilde sıktığını gördüm ama bu benim umrumda değildiki ben üç gündür onun beni öptüğü anı kafamda silemezken beyefendi almış başını kim bilir neler yapıyordur beni o karmaşalarla birakipta nasıl giderdiki sonuçta ben tek başıma öpüşmemistim hem o gelip beni öpmüştü. Lanet Heriff!!
"Derin neler oluyor"
Millerin yanimdaki varlığını bir ara unutmustum Johnla ikimiz birden
"Kes sesini " diye bağırdık. Miller bu tepkimizden dolayi bir az ürkmüş olmaliydi ama John denen adamla bi hesaplasmamiz vardı. Ya da yoktu hiç bir şey olmamış gibi yoluma devam edebilirdim. Öylede yapmaliydim yapacaktimda hizla Millera döndüm
"Hadi gidelim Miller"
Miller sadece başıyla onaylayip Johna sirtimizi dönüp yürüyecekken Johnun sert sesiyle durmak zorunda kaldik.
"Durun oldugunuz yerde yoksa canını acıtırım Derin"
Sinirle yüzümü döndüm ona canımı acitacak öylemi
"Hahhh daha ne kadar acitabilirsin ki senin yaptığın iki şey var bu hayatta Bay Soğuk Nevale o da ya birilerinin canını yakmak ya da onların kafalarindaki belirsizlikler birakmak sen bana ikisinide yapıyorsun ve ben artık sıkıldım anlıyormusun SI-KIL-DIM!"
"Konuşmamiz lazim Derin"
Hala nasıl bu kadar sakin olabiliyor bu adam.
"Konuşulacak bir şey yok sen üç gün önce beni bir karmaşanın ve belirsizliğin ortasında bıraktın bu da bir daha ikimizin hic bir şekilde yanyana gelip konuşmayacagimizin garantisi oldu şimdi sen yoluna ben yoluma"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yasak
Mystery / Thrillerİlgisiz büyümüş, tek kişilik dünyasına hiç kimseyi almayan, ailesini silip kendi ayakları üstünde durarak Amerika'ya okumaya gitmiş bir kız ve her kızın dönüp bakacağı , gizemlerle dolu bir geçmişe sahip, aşık olması yasak bir çocuk. Derin ve John'...