15. BÖLÜM "DÜŞÜŞ"

33.2K 1.2K 964
                                    

15

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

15.BÖLÜM "DÜŞÜŞ"

Geçmişten;

İçimdeki heyecan bir kar misali üstüme yağarken her saniye azalması gerekirken büyüdüğünü hissediyordum. Gözleri bileğindeki saate kaydığında, bende tam okulun kapısından çıkmıştım. Bakışları okulun kapısında gezindi ama hiç gözlerime çıkmadı. Kimin çıkmasını bekliyordu ki? Boğazıma bir şeyin oturduğunu hissettim. Gözleri bu kadar kalabalıktan direkt gözlerimi bulsa olmaz mıydı? Direkt okulun yanındaki kafede oturuyordu. Onu dünde bu saatlerde aynı yerde görmüştüm.

Birkaç kere konuşmuştuk, ama son zamanlarda yüzüme dahi bakmıyordu. Neden bir anda böyle davranıyordu ki?

Bakış açıma giren Sude'yle onun üzerindeki dikkatim dağılırken Sude'ye döndüm. Bana onun oturduğu yan masadaki sandalyeye oturmuş, yanına gelmem için el sallıyordu. Onun hemen yan masasında oturacağım için heyecanım kalbimi döverken kapının önünde daha fazla dikilip dikkat çekmemek için hemen ayaklarıma komut vererek karşıya yürüdüm.

"Neden dikiliyorsun orada? Dersim erken bitti benim, seni bekledim. Gel kahve içelim." Sude'nin yanına geldiğimde, sandalyeyi geriye çektim. Elimdeki kağıtları ve kolumdaki çantayı masanın boş yerine bıraktım. Gözlerim ona bakmamak için beynimle resmen bir savaş veriyor, bunu belli etmemek için çabalıyordum. "Eve geçmem lazım çok oyalanmayalım, yarın sınav var. Sen de lütfen bu sefer otur düzgünce çalış Sude." Dedim, onun iyiliğini düşünerek. Onunla notlarımı paylaşıyordum ama tam olarak derse kendini vermediği için sınavları bu sıra kötü geçiyordu.

"Of Anka, zaten sınav yarın. Bari birkaç saat sınav hakkında konuşmayalım. Gerçi, Kadir hocanın, sınavlarına biz mi giriyoruz, sınav mı bize giriyor, anlamıyorum. Bu kadar kazık yapması haksızlık. Hoca bende öyle bir travma bıraktı ki, göz göze gelmeye bile korkuyorum." Dedi, fısıldayarak. Muhtemelen yan masadaki öğrencilerin duymasından korkmuştu. Dirseklerimi masaya dayayarak söylenmesine güldüm. Sude ders konularında hep söylenir ve şikayet ederdi. "Sana verdiğim notlara çalışırsan yarın sıkıntı yaşayacağını düşünmüyorum."

"Sen olmasan ne yapardım ya canımsın." Dedi, eliyle öpücük yollarken. Ben de aynı şekilde ona gülümsedim. "Ben gidiyim ikimiz için kahve alayım. Geliyorum hemen." Diye ayaklandığında, "Tamam." diyerek onu onayladım.

O masadan uzaklaşır uzaklaşmaz, gözlerim yasaklı bölge olduğunu bile bile yan masaya çevrildi. Onu incelemeye başladım. Üstünde sade bir siyah tişört vardı. Gözleri dışında, hiç onda renkli bir şeyler görmemiştim.

Gözleri,
Mavi gözleri,
Göz alıcı mavi gözleri,

Hayatımda, bir rengi bir insana bu kadar yakıştıracağımı düşünmemiştim ki.

LÂL VE KEHRİBARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin