Merhaba, geldik bu sefer gerçekten geldik. 🥹
Bu bölümü sezon finalinin part biri gibi düşünebilirsiniz. Çünkü sezon finali çok uzun bir bölüm olduğu için iki parta bölmeye karar verdim. Part ikiyi de 25. Bölüm olarak yayınlayacağım. Bu bölüm biraz daha sakin geçiyor, part ikiye göre. O yüzden lütfen sakin sakin okuyun. Part ikiye enerjimiz kalsın. Keyifli okumalar dilerim. Bölümü okurken, bende yorumlarda, yorumlarınızı okuyor olacağım. Oy kullanmayı unutmayın, keyifli okumalar dilerim. Seviliyorsunuz, unutmayın. 🤍
Bana ulaşmak için;
İnstagram: MystoryswiaVeee bir de önceki bölümün son kısmını hatırlamak için okursanız, çok sevinirim. En azından bir göz atın. 🫶
Eğer satırlarıma ortaksanız, bu bölümde buradaysanız bana bir emoji bırakır mısınız?🫶
24. BÖLÜM "TANIDIK SOKAKLAR"
İşte bir kez daha durup karşında
Belki de son defa, soruyorum sana
Bitti mi hikayemiz?
Bu ne biçim bir son böyle?Çünkü tanıdık sokaklar, tanıdık insanlara çıkardı.
Anka kuşları hayatlarında çok sevdiği kişileri kaybeden insanlar temsil edermiş. Gökyüzüne göçüp giden yarayan kanatların benzerleri sadece kuşlarda mı var sanıyordunuz? Bir efsaneden ibaret olduğu düşünülen bu kuşlar, bazı insanların anlam yükleyebileceği kadar gerçekmiş. Belki de anlamı bu kadar ağır olduğu için bir efsane yalanının altına sığdırmak istenmiştir.
Sonuçta bizde kabullenmek istemediğimiz gerçekleri hep bir yalanın ardına sığdırmaya çalışmamış mıydık?
Benim ismim kaderimden mi geliyorsa onun boynunu kaplayan dövmesi benden mi geliyordu? Yaşanan kayıplar, bir anlama sığmayacak kadar fazlaydı. Hasretin gözyaşları baharın esintisine karışırken, birbirine girmiş ruhların çözümlemesi yapılıyordu.
Bir zamanlar, arkamdan ateşe verilen o durağın ateşe verilmesinin ardından aylar geçmişti ama o duraktan yükselen kül kokusu ilk günkü gibi, yüreklerimizi sızlatacak kadar yoğun ve kirliydi.
"Anka asıl sen gidersen, kalbimin seninle dolu dört odası, bir mezarlık olacak." Sesi, ellerimden daha fazla titriyordu. Bakışlarımız, havada birbirini bulan iki kurşun gibi, birbirini ezdi geçti. "Ama lanet olsun sen biliyorsun ki, sen gitsen bile ben, benim mezarıma çiçek bırakmana izin veririm. Çünkü sen bana geldiğinde, ben seni asla geri çeviremiyorum. O ilk gün, seni gördüğüm ilk günden beri asla senden geçemiyorum. Lütfen, izin ver, kimsenin seni üzmesine izin vermeden seni mutlu edebileyim. Ama sen her seferinde kaçarken bunu nasıl yapabilirim ki? Lütfen, lütfen beni geri çevirme."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LÂL VE KEHRİBAR
Novela JuvenilMazi, her mutlu oldukları anda ruhlarının peşinde olan bir katil gibi onlarla olucaktı. Her şeye rağmen birlikte olabilirler miydi? Kapıdan çıktığımda, gerçekler yüzüme sert bir tokat olarak indi. Geçmiş ve gelecek arasında, ince bir çizgide yolculu...