Bu hesapta yazıp yayınlayacağım ilk hikaye olacak. Yazım yanlışları görürsem düzeltirim yoksa bırakırım. İlk bölümü yayınladıktan sonra her gün yeni bölüm atmaya çalışacağım.
Şuan ne mi yapıyorum? Cüzdanını arakladığım adamdan kaçıyorum. O da artık bende olan cüzdanını almak için koşuyor. Aa doğru kendimi tanıtmadım. Ben Maria Clifford. 16 yaşında sıradan liseli bir kızım. Gerçi daha liseye başlamadım. 1 hafta kaldı. Beyaz uzun saçlarım ve beyaz kirpiklerimle tam bir albinoyum. Annem çok hasta ve babam da onun iyileşmesinde hiç yardımcı olmuyor. Neyse kendimi tanıtmaya devam edeyim. 1.78 boyum ve iyi fiziğimle cidden dikkat çekiyorum. Nasıl olduğunu bilmesem de mavi ve yeşil karışımı gözlerim var ama annemle babamın gözleri kahverengi. Adamın cüzdanına baktım. Oha! Adam resmen cebinde 2 kredi kartı ve 1000 dolar taşıyormuş. Biraz daha kurcalayınca kredi kartlarının şifresi de çıktı. Herhalde adam unutmamak için yazmıştı. Arkamı dönüp baktım. Baya hızlıydım ve adam çoktan beni kaybetmişti. Sinsice sırıttım ve önüme düşen saç tutamını şapkanın içine ittim. Civardaki tek albino ben olduğumdan ve küçük bir mahallede yaşadığımızdan tanınmam iyi olmazdı. En yakın bankamatiğe koştum (ki o da buradan en az yarım kilometre uzaktaydı) tüm parayı çektim ve ilaç parasını tamamlamış bulunuyorum. Eve koşup odama çıktım ve yatağımın altındaki gevşek tahtayı kaldırıp biriken paranın hepsini aldım. Annemin tedavisinde işe yarayacak tek bir ilaç var ve oda yaklaşık 2.500 dolar. Ben 2 yıldan beri çalışıp bir şekilde 1000 dolar tamamlamıştım. En son soyduğum adamdan da 1.500 dolar alınca para tamamlandı. Bisikletime atladım ve şehre doğru son sürat gitmeye başladım. Paralar ceketimin iç cebindeydi yani düşmezlerdi. Saçlarımı açtım ve rüzgarın etkisiyle uçuşmalarına izin verdim. Kendimi özgür hissettiğim nadir anlardan biriydi sanırım. Aslında biraz da fırtına öncesi sessizlik gibi. Ne zaman ben huzurlu bir an geçirsem nir şekilde daha sonra kötü şeyler oluyordu. En sonuncusunda babam anneme tokat atmıştı. Kafamı sallayıp düşüncelerden kurtuldum. Fazla düşünmek aklını kaçırmana neden olur ve aklım bana lazım. Daha liseye gideceğim! Eczaneye varınca parayı verip ilacı aldım ve tekrar bisikletime atlayıp yola koyuldum. Eve gidince babamın ayakkabısının kapıda olduğunu gördüm. Koşarak odama çıktım ve ilacı sakladım çünkü o bunu görürse elimden alırdı. Yemek hazırlamak için mutfağa indiğimde gördüğüm manzarayla dondum kaldım. Babam elinde bıçakla annemin yatağının önünde duruyordu. Hareket edemiyordum, vücudum beni dinlemiyordu. Tam babam annemin kalbine bıcağı saplayacaktı ki tüm gücümle "DUUUUR!" Diye bağırdım. Gözümü kapatmış olacakları bekliyordum. Herhangi bir ses duyamayınca gözlerimi açtım. Zaman durmuş gibiydi. Babamın eli havada kalmıştı. Önüne geçip elimi salladım. Tepki vermedi. Anneme baktım. O da donmuştu. Arkama dönünce bağırmadan önceki şekilde bedenimin durduğunu gördüm. Elimi kaldırıp baktım. Aman tanrım! Elim yarı saydam! Koşarak aynaya gittim. İlk başta ellerime, vücuduma falan baktım. Her yerim yarı saydam olmuştu. Yüzüme bakınca gözlerimi gördüm.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
B-bu nasıl olur! Gözlerimin renk değiştirmesi, zamanın durması. Bunlar sadece kitaplarda olur sanıyordum. Ama şuan konu farklı. Eğer müdahale etmezsem babam annemi öldürecek. Bıçağı elinden alsam boğar, kendisini çeksem beni halledip anneme geçer, onu öldürsem........ evet onu öldüreceğim. Bizim huzurlu yaşmamaız için bu gerekli. Ama öldürebilir miyimki? Öldüremesem bile hareket edemeyecek hale getirebilirim en azından. Yavaş adımlarla salona gittim ve babamın elindeki bıçağı aldım. Arkasına geçtim ve saplamak için hazırlandım ama olmuyor! Elim hareket etmiyor. Ama bunu yapmalıyım. Derin bir nefes al. Tamam şimdi sapla şu alnet bıçağı da kurtul. Elimi havaya kaldırdım. Tam indirecekken zaman tekrar akmaya başladı. Tepkisini görmek için bir süre bekledim. İlk başta şaşırdı daha sonra da korktu. Nasıl bildiğimi bilmiyorum. Arkasını döndü ve bana baktı. Gözlerinde kendi yansımamı gördüm. Şimdi az öncekinin aksine gözlerim farklıydı. Bu sefer kırmızı rengini almıştı fakat bu halinde irislerime kadar kırmızıydı ve etrafında garip partiküller uçuşuyordu.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bir anda gülmeye başladı. Gülmeleri yerini kahkahaya bıraktı. Bense ona sadece bakıyordum. Kahkahaları bir anda kesildi. Hala keyifliydi ama daha sakindi.
H:evet. EVEEEETT! Sonunda oluyor! Güçlerin uyanıyor. Kimse karşımda duramaz artık. HİÇ KİMSEEE!
Güçlerim? Uyanıyor? Hiçbirşey anlamasam da ölmesi gerektiğini biliyordum. Tekrar gülmeye başladığında zayıf anından yararlanarak bıçağı kalbinin yakınına bir yere sapladım. Gözleri büyüdü ve dizleri üzerine çöktü. Bıçağı çektim ki daha fazla kan kaybetsin. Daha sonra gülmeye başladım. Hoşuma gitmişti! Daha sonra aklıma annem geldi. Son bir kez babam olacak o piçe vurdum ve yukarı çıkıp ilaçları aldım ve anneme içirdim. Kutunun içinden sadece 1 hap çıkmıştı. Ne yani onca para 1 tane hap için miydi. Bir anda annemin etrafını yeşil ışıklar sardı ve geri gittiklerinde annemin yorgun yüzü gitmiş eskiden olduğu gibi mutlu yüzü gelmişti. Koştum ve ona sarıldım. O da bana sarılınca bir süre öyle bekledik. Sarılmamızı bölen şey o adamın beni yakamdan sertçe tutup yere fırlatmasıydı. Ona en sinirli bakışlarımdan birini attım ve tekrardan anneme sarıldım. Ayrılınca ona baktım ve "bir açıklama istiyorum, burada ne oluyor? Bir anda zaman durdu ve gözüm değişmeye başladı. Fantastik bir evrene geçiş yaptık da benim haberim mi yok?" Annem derin bir nefes aldı.
S:sanırım artık zamanı geldi. İlk olarak evet fantastik bir evrene geçiş yapıcaz. Sana olan şeyse.... güçlerin uyanıyor! Gerçi ilk olarak hangisi uyanacak veya nasıl kontrol edeceksin bilmiyorum ama akademiye gidersin herhalde.
"Akademi? Güçlerim? Fantastik evren? Daha detaylı anlat."
S:yaklaşık 100 yıl önce bir insan ortaya çıktı. Senin gibi o da albinoydu. Bu kızın özel güçleri vardı. 5 elemente hükmedebiliyordu.
