Griffinleri tam olarak açıklamadığımı fark ettim ve bir not düşeyim dedim. Griffinleri medyadaki gibi düşünün.
Griffinler atağa geçtiği zaman o salakların tartışmalarını boşverip bana doğru gelen 2 griffine baktım. Kılıcımı sol elime aldım ve elimde 10 cm uzunluğunda kıvrımlı ama keskin bir bıçak belirdi. Göz kararı nişan alıp fırlattım. Yukarı doğru uçtular ama bıçak bacaklarına kesik atıp arkaya uçtu. İyice yakınıma gelmişlerdi. Kılıcımı tekrar sağ elime aldım ve öbür kılıcımın da sol elimde belirmesini sağladım. Griffinler tek tek geliyorlardı. Gurur yapmayıp beraber dalsalar daha basit oldurdu onlar için. Benim açımdan tabiki bu durum daha iyiydi.
Gelen ilk griffinin kanadına doğru kılıç savurdum. Kanadını katlayıp kaçtı ve pençe attı. İki kılıcımı da önüme getirip saldırıyı blokladım. Durmadan 3 kere daha pençe attı. İlk ikisini kestim üçüncüde geriye zıpladım. Havadayken diğeri gelip sırtıma pençe attı. Ulan ben şom ağzımı s*kiyim ya! Beraber çalışmaya başladılar.
Uzun süren savaş sonucu tüm griffinler kaçmıştı. Giderken garip garip ötüyorlardı birbirlerine. Nereden anladım bilmiyorum ama tekrar gelecekler gibime geldi. Kılıçlarımı yok edip oriene teşekkür ettim ve onu gönderip arkadaşlarımın yanına gittim. Çok şükür çoğu iyiydi. Cessie'nin kolu kanıyordu aeronun da bacağı. Sırtımdaki yarayı ilk fark eden akame oldu.
Ak:aman tanrım maria yaralanmışsın! Çok iyi dövüşçüydün oysa nasıl oldu bu?
"Bana saldıran iki griffin beraber çalıştılar. Birinden kaçarken öbürü vurdu."
Ae:sana iki griffin mi saldırdı? Ama hepimize 1 tane düşüyordu.
Dedi aeron. Biraz düşününce haklı olduğunu fark ettim. İlk baktığımda hepimize 1 tane düşüyordu ama bana 2 tane gelmişti ve hiç savaşmayan yoktu.
Am:bende hiçbirşey anlamadım. Neyse bunları boşverelim de gelin sizi revire götürelim.
Amari itirazları kabul etmeyip bizi revire sürükledi. Revirdeki abla sırtıma bir krem sürdü ve yara cos sesi çıkararak kanamaya başladı. Halbuki aynı krem ces ve aeronda işe yatamıştı.
H:allah allah. Normalde işe yarardı ama.
"Sorun büyük ihtimalle bende ablacım. Nerde bir bokluklar gelip beni avuçlar."
Aidenın o sanki oyle değildi dediğini duydum ama takmadım. Sessiz çocuk havalarında takılıyordu ve aerondan daha yakışıklıydı. Okulun yarısının peşinden koşmadı da cabası.
Sonraki yarım saat yarayı iyileştirecek bir merhem arayarak geçti. Tüm merhemler kanamayı daha da kötüleştiriyordu. Abla en sonunda vazgeçti ve kanamayı durdurması için sırtımı sarıp gönderdi. O gün bundan başka aksiyon olmadı.
#o sırada karanlık ormandaki bir mağara#
"Sizce o uygun mu?"dedi bir griffin diğerine.
"Olabilir. İkimizle de başa çıkabildi. Üstelik çok güçlü bir aurası var." Dedi diğeri. Herkes kendi arasında konuşurken lider griffin kanatlarını çırpıp dikkatleri üzerine çekti.
"Hepiniz beni dinleyin dostlarım. 100 yıldan beri kimse bize liderlik etmedi. Şimdi edecek kişiyi iyi seçmeliyiz. Hepinizin farklı yerlere gittiğini duydum. Anlatın bakalım liderimiz olabilecek kimleri buldunuz?" Dedi. Draco öne çıktı.
"İlk ben konuşmak istiyorum. Ben ve dostlarım cristia tarafına gittik. Orada bir erkek çocuğu bulduk. Tahminen 20 yaşında. Yay kullanıyor. Tüm ekibi yere indirdi. Biz de paçayı zor kurtardık." Ronan öne çıktı.
"Ben ve ekibim yağmur bölgesine gittik. Biz de bir erkek bulduk. 19 yaşında. Girdiğimiz küçük çatışmada yarımızdan fazlasını öldürdü." Diğer griffinler de adaylarını söyledikten sonra sıra charlesa geldi.
"Biz olimpos tarafına gittik. Diğerlerinden farklı olarak benim adayım kız. 16 yaşında. Çok güçlü, acıya dayanıklı ve hayvanlara karşı merhametli. Ben onu öneriyorum."
"Sen delirdin mi!" Dedi draco. "Kız daha reşit bile değil. Hem merhamrtli birinin bizim liderimiz olması bizi av yapar. En iyisi benim adayım."
Lider griffin charles yerine cevap verdi.
"Sevgili draco. İnsanların gücü yaşla ölçülmez. Hem bence hepimiz o kızın isterse hepimizi yok edebilecği konusunda hemfikiriz. Charles, bana kızın yatkın olduğu elementleri söyler misin?"
"Elbette. Baskın olarak ateş ve uzay elementine yatkınlığı var. Su ve hava elementinin yanı sıra toprak elementi de var. Lakin ondan büyük, çok daha büyük bir güç seziyordum. Öyleki ilerde bir gün bu güç en güçlü 2 elementi hariş diğerlerini yutup kendini güçlendirecek."
"Yoksa-" diyerek şüphesini belirtecekken charles draconun sözünü kesti.
"Evet. O, onun varisi."
Kısacık oldu farkındayım ama derslerim çok yoğun ve deneme üstüne deneme yapılırken en fazla bu kadar yazabiliyorum. Büyük ihtimalle şubat tatiline kadar da bu şekilde olacak. O zaman düzenli bölümler gelir.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Element Kraliçesi
FantasyBu hesapta yazıp yayınlayacağım ilk hikaye olacak. Yazım yanlışları görürsem düzeltirim yoksa bırakırım. İlk bölümü yayınladıktan sonra her gün yeni bölüm atmaya çalışacağım.