16

1K 58 160
                                        


Şuan Naruto'nun evindeydi-yani onun evi sayılabilecek bir yerdeydi.

Kafasını uzatarak aralık olan odaya baktı ve uzun saçlı çocuğun uyuduğunu gördü. Naruto ile aralarındaki arkadaşlığı sorgulamıyordu, merak da etmiyordu. Neji uyurken Naruto'nun evini kullanmasına izin veriyorsa elbette birbirlerine güvenen arkadaşlar olmalıydılar.

Minik salonda dolaşmaya ve resimlere bakmaya başladı. Evin gerçekten de Neji'ye ait olduğu fotoğraflardan belliydi. Bir fotoğrafta, koyu renk saçları olan bir kızı omuzlarında taşıyordu. Başka bir fotoğrafta aile fotoğrafı vardı ve o koyu renk saçlı kız da fotoğraftaydı yani kardeş olmalılardı. Başka bir fotoğraf selfieydi. Fotoğrafı Neji çekmişti. Bir sürü insan vardı, ama Sasuke sadece Neji ve Naruto'yu tanıyordu. Naruto da fotoğraftaydı ve saçları şimdiki haline göre çok kısaydı. Başka bir fotoğrafta ise ellerinde mezuniyet belgesi tutuyorlardı ve bu fotoğrafta da diğer fotoğrafta olan herkes vardı. Anlaşılan büyük bir grupları vardı. Grupta ise sadece beş kız vardı; pembe saçlı, kahverengi saçlı, Neji'nin kardeşi, ve -biri platin biri normal- sarışın iki kız. Yaklaşık onu geçik de erkek vardı. Sasuke'nin şu ana kadar, lise yıllarında yakın olduğu Sai dışında arkadaşı yoktu. Hiç böyle büyük bir arkadaş grubu olmamıştı. Başka bir fotoğrafta da Neji siyah dik saçlı bir çocuğa günbatımında sarılmıştı ve sevgili oldukları yüzlerce metre öteden belli oluyordu.

Bu mezuniyet fotoğrafında ise -anlaşılan Naruto Sasuke'nin aksine çoktan mezun olmuştu- Naruto şimdiki haline daha çok benziyordu. Tabiki de gözlerindeki o asla sönmeyecek enerji pırıltısı o zamanda da vardı.

Kapı sesi duyduğunda arkasını döndü ve Naruto ile karşılaştı. Sarı saçları düzgünce düzleştirilmişti -Sasuke'nin sonradan farkettiği üzere onu balkonda gördüğünde de düzdü ama dikkat etmemişti- ve alnına dökülüyordu. Bok-yani kil maskesi ise yüzünde hafif bir kızarıklık ve parlaklık bırakmıştı. Altında lacivert bir pantolon, üstünde ise turuncu bir sweatshirt vardı. Soğuk havadan korunmak için olsa gerek sweastshirtin içine bir tane de beyaz gömlek giymişti.

Sasuke koltuğa oturdu ve cevap beklercesine kollarını birbirine bağladı. Naruto'nun önüne oturmasını beklerken bir yandan da sağ ayağını titretiyordu.

Naruto hala boş boş bakarken sinirle konuştu. "Otur. Bence bana 'düzgünce' anlatman gereken şeyler var." Dedi düzgünce kelimesine baskı yaparken.

Naruto suçlu bir çocuk edası ile ses çıkarmadan karşısındaki koltuğa oturdu.

"Anlat." Dedi Sasuke arkasına yaslanırken. "Kendinden başla."

"Adım Naruto, soyadım Uzumaki. Babamın soyadı Namikaze olsa bile annemin soyadını kullanıyorum. 26 yaşındayım. 10 Ekim günü doğdum. Dört yıllık işletme bölümü mezunuyum. Dört yıldır da babamın işi dışında işsiz sayılırım. Otuz yaşımda kargo şirketinin başına geçeceğim ve o zamana kadar boş yaşıyorum. Ve eşcinselim. Dini görüşüm ortaya karışık bir şeyler, ben de pek emin değilim. Hobim yok, ama üniversitede kurduğumuz bir müzik grubu vardı ve elektro gitar çalıyordum. Sahi, hala daha çalıyorum." Dedi Naruto hızlıca tüm baklaları ağzından çıkararak.

Anlattığı o kadar şey arasında Sasuke elbette en çok yaşına takılmıştı. Sasuke 21 yaşındaydı, Naruto ise 26. Aralarında 5 yaş vardı. Buna rağmen Naruto kesinlikle 26 yaş olgunluğuna sahip değildi.

"Tamaam," dedi Sasuke son heceyi uzatarak. "Bu evde ne işin var?"

"Burası arkadaşım Neji'nin evi. Neji liseden beri arkadaş grubumun bir üyesiydi. Kendisi Shikamaru adında başka bir yakın arkadaşım ile sevgili. Aslında arkadaş grubumuzdaki herkes eşcinsel, nedeni uyduruk bir romandaki tuhaf bir tesadüf değil de lisede çıkan dedikodular sonucu okuldaki tüm eşcinsellerin dışlanması ve bizim de kendi arkadaş grubumuzu oluşturmamızdı. Shikamaru Neji ile, Lee Gaara ile, Sakura Hinata ile, Temari Tenten ile, Kiba Shino ile sevgili. Ben ise gerçekten de gruptaki tek yalnızdım. Bir de İno vardı. Neyse işte, bugün burada olma nedenim de Neji'nin bakım kremleri ile maskelerine konmaktı. Bir de düzleştiricisini kullandım."

"Beni hiç camdan izledin mi?" Diye sordu Sasuke şüpheli bir şekilde.

Naruto hızla itiraz etti. "Hayır!" Diye böğürdü kızarmaya başlarken. "İzledim ama o şekilde değil! Yani izlemedim! Sadece çok güzel uyuyorsun! Kalbim atmayı bıraksın ki sen giyinirken perdeler açık olsa bile asla bakmadım! Hep gözlerimi yumdum!"

"Bir daha camı açık bırakmayacağım." Dedi Sasuke kendi kendine söylenirken.

"Özür dilerim," diye mırıldandı Naruto mahçup bir şekilde ezilip büzülürken.

"Evime girmeni takmıyorsam beni camdan izlemeni hiç takmam." Dedi Sasuke saçma bir cümle ile çocuğu rahatlatmaya çalışırken.

"Onun için de özür dilerim." Dedi Naruto daha da utanırken.

"Neyse, hazırsan gidelim o zaman?" Dedi Sasuke ayağa kalkarken.

"Tamam," dedi Naruto ve ayağa kalktı. Hala Sasuke'ye bakamıyordu.

"Telefonunu kırdın." Dedi Sasuke hatırlatarak, ve o da ayağa kalktı.

"Biliyorum," dedi Naruto. "Yenisini alırım."

"Acele et," dedi Sasuke ortamı toparlamak için gülümserken. "Her gün konuşabildiğim birisi olmayınca eksiklik çekerim."

Naruto daha da kızardı ama gülümsedi. Sasuke de heyecanla kapının önüne çıktı ve ayakkabılarını giydi. "Hızlı ol. Erken gidelim, çocuklardan önce sana oyunu göstermek istiyorum."

"Tamam," dedi Naruto onaylayarak ve ikili merdivenlerden inerek dışarı çıktı. Hava kapalı ve soğuktu. Bu Sasuke'yi mutlu etmişe benziyordu.

Sasuke Naruto'nun elini tuttu ve çileştirmeye başlayan gökyüzünün altına çekti. Naruto ise kitlenmiş bir şekilde kalakaldı. Beş duyusundan sadece ikisi çalışıyordu; görme ve dokunma.

Elinde Sasuke'nin soğuk eli vardı ve parmaklarını kenetleyerek elini kendi vücut ısısı ile ısıtmak istiyordu. Bu isteği ölçülemez bir şekilde büyüktü.

Gözleri ise sadece Sasuke'yi görüyordu. Yüzünden akan bir kaç damla yağmur damlası vardı, bundan mutlu olmuşçasına gülümsüyordu. Beyaz dişleri adeta parlıyor, mükemmel ve eşsiz gülümsemesi Naruto'nun kalp atışlarını bozuyordu. Ah, hele o minik gamzeler! Naruto'nun aklını gerçekten başından alıyordu. Uchiha Sasuke gerçek bir tanrıydı. Tanrının bile yapamadığını yapıyor ve bu aciz kulun dünyada cenneti yaşamasını sağlıyordu.

Naruto kendine hakim olamadı ve Sasuke'nin parmaklarını kendi parmaklarına kenetledi. Sasuke de bundan cesaret aldı ve diğer elini de tutarak parmaklarını kenetledi. Ardından dönmeye başladı. Artık iyice hızlanmış yağmurun altında el ele tutuşarak dönüyorlardı.

Sasuke kahkaha attı ve daha da hızlandı. Naruto da gülmesine engel olamadı. Belki çocukça ve saçmaydı yaptıkları, ama o kadar eğleniyorlardı ki!

En sonunda Sasuke dengesini kaybetti ve yere düştü. Çocuğun düşeceğini anlayınca ellerini daha da sıkı tutan Naruto da dengesini sağlayamamış, yan yana yere düşmüşlerdi. Kalçalarının üstünde oturmuş, birbirlerine bakıp kahkaha atmışlardı.

Sasuke ayağa kalktı ve kalçasına vurarak pislikleri temizledi. "Bir şey kaldı mı?" Dedi arkasını dönüp Naruto'nun görmesini sağlarken.

"Sadece gözlerim." Dedi Naruto sırıtırken.

Sasuke göz devirdi ama yine de gülümsedi. Ardından Naruto'nun elini tutup ayağa kaldırdı. Çocuğun elini bırakmaya çalışsa bile Naruto izin vermemişti.

"Bıraksana," dedi Sasuke hala boş bir çaba ile elini kurtarmaya çalışırken.

"Elin üşümüş. Bırakırsam üşürsün."

Sasuke ofladı ve el mahkum -aslında pek de şikayetçi olduğu söylenemezdi- Naruto'nun elini tutmaya razı oldu. Hatta parmaklarını birbirine kenetledi.

Naruto gülümseyerek ellerine baktı ve kalp atışlarının duyulmamasını ümit etti. "Gidelim mi?"

"Tamam," dedi Sasuke gülümseyip Naruto'yu çekelerken.

Tuhaf, saçma ve değişik bir iletişimleri vardı ama ikisi de şikayetçi değildi.

Hırsız /NaruSasuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin