Sasuke sabah dokuza kurduğu alarmına rağmen sekizde uyandı. Bu huyundan nefret ediyordu. Her zaman 'ya alarmım çalmazsa?' diye tetikte olurdu ve bu yüzden alarm çalmadan önce uyanırdı. Bir daha da asla uyuyamazdı.Ayağa kalkıp banyoya girdi ve işlerini halletli. Ardından da direkt telefonunu eline alıp her zaman yaptığı gibi mesajlar kısmına girdi. Naruto hayatına girdiğinden beri gerçek bir telefon bağımlısına dönüşmüştü.
Sasuke: uyuya kalmadin umarim
Azgın Kargocu Naruto: hayir suan yuzume yaptigim maskenin kurumasini bekliyorum bu sirada da kiyafetlerimi secmeye calismaya devam ediyorum
Sasuke: bende yuzumu yikadim iste
Azgın Kargocu Naruto: oha askim cok ugrasmissin gerek yoktu ya
Sasuke: zahmet oldu biraz ama ne yapayim onemli bi gun bu
Azgın Kargocu Naruto: onwmli bir gum mu
Sasuke: evet yani seninle ilk kez disarida takilacagiz
Azgın Kargocu Naruto: bugunun tarihini takvimde isaretledim hayatimin en mutlu gunu olabilir
Sasuke: suan hayale kapilamiyorum maalesef ama umarim benim de en mutlu gunum olur
Sasuke: seni tutmayayim hazirlan sen
Sasuke: beni evden alirsin
Azgın Kargocu Naruto: alitim
Sasuke gülümsemesine engel olamayarak telefonu kapattı ve kıyafetlerini dolaptan çıkararak giyindi. Lacivert bir eşofmanın üzerine soğuk havalar yüzünden siyah bir sweatshirt giymişti. Giyinmesine bir tık daha özen göstermek istiyordu ama bir buluşma için hiç kıyafeti yoktu. Genelde giydiği kıyafeti ile uyur, evde takılır, dışarı çıkar ve arkadaşları ile buluşurdu. Hayat felsefesi 'Tek kombin ile her şey'di.
Cüzdanını ve telefonunu da alarak arka cebine sıkıştırdı. Ardından salona giderek oyun cdlerini karıştırmaya başladı. Aradığı oyun cdsini bir buçuk hafta önce -yani Naruto ile ilk karşılaşmasından sonra- yapmaya başlamış ve bitirmişti. Pixel bir oyundu ve hikayeliydi. Hikaye ana hatları ile sarışın bir kargocunun peşindeki kargo alıcılarına değmemesini, ama aynı zamanda da kargoyu onlara fırlatmasını ele alıyordu. Alıcılar fırlatılan kargolardan kaçıyorlardı ve kargocuya değmeye çalışıyorlardı. Eğer alıcılar kargocuya değerse oyun bitiyordu. Oyunu kazanmak için de kargocunun tüm alıcılara değmeden kargo fırlatması gerekiyordu. Pac-man misali kaçmalı-kovalamalı bir oyundu ama bu oyunda ek olarak fırlatma da vardı.
Sonunda CD'yi buldu ve sweatshirtinin karnındaki cebine koydu. Oyunu tahmin ettiğinden de kısa sürede tasarlamıştı. Elli level vardı ve her levelde engeller ve alıcıların görünüşü değişiyordu. Son leveli bilerek geçilmesi imkansız yapmıştı. Konsoldaki bir kombinasyonu yapmadığınız sürece son alıcıya kargoyu fırlatamazdınız. Ve oyun bittiğinde de finalde ne olacağını sadece Sasuke biliyordu. Bunu da Naruto'ya göstermek için saklıyordu. Bu bir sürprizdi. Dokuz buçuk gün boyunca neredeyse hiç uyumadan bu oyunu tasarlamıştı.
Anahtarını eline aldı ve dışarı çıkarak kapıyı kapattı. Oyunu ararken on dakika kaybetmişti, büyük ihtimalle Naruto daha hazırlanmamıştı bile Anahtarı deliğe yerleştirdi ve iki kere döndürerek kapıyı kilitledi. Merdivenlerden inmeye başlarken bir yandan da telefonunu çıkarmıştı. Naruto'ya mesaj atacakken ani bir karar değişikliği ile aramaya karar verdi.
Rehberden numarasını buldu ve üstüne tıklayarak aradı. Telefonu kulağına koyarken garip dıtlama sesi içinde tuhaf bir heyecana sebep oluyordu.
Dışarı çıkınca sokağa bakındı ve kulağındaki dıtlama sesini umursamamasını sağlayacak bir olay gerçekleşti; karşı evin balkonundan bir telefon aşağı düştü ve tam o an dıtlama durarak 'aradığınız kişiye ulaşılamıyor,' sesi duyuldu.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hırsız /NaruSasu
Fanfiction05**: Sana mesaj atan bu yakisikli cocuk, yani ben, ilk laptobunu calacagim 05**: Sonra da bakirligini ;)