Tencere Kapak

2 "Bitti"

Eda: Ne saçmalıyorsun sen
Emre: Eda sen beni sevmiyormusun
Eda: Emre ben seni seviyorum ama ben evlenmek istemiyorum
Emre: Biraz geç kaldın, Mert gelin isteyin dedi
Eda: Tamam kapat

|Eda sinirle eve gider|

Mert: Sonunda
Eda: Ne yaptığını zannediyorsun sen
Mert: Asıl sen ne yaptığını zannediyorsun. Nereye harcadın 1 milyon tl'yi
Eda: Yurdu aldım
Mert: Ne yaptım
Eda: Sürekli gittiğim yurdu satın aldım
Mert: Kızım sen iyimisin, neden alıyorsun yurdu
Eda: Canım istedi ve aldım, asıl sen Emreye nasıl akşam gelin dersin
Mert: Ben seni uyardım Eda, 1 milyon tl'nin bedeli bu
Eda: Anne sen birşey söylemiycekmisin
Aslı: Kızım 1 milyon az para değil
Eda: Okadar para çektim diye beni evlendircekmisin
Aslı: Abin ne derse o
Eda: Keşke babam yerine sen gitseydin anne. Keşke Meriç yerinede sen ölseydin abi
Mert: Laflarına dikkat et
Eda: Bu lafları daha önceden etmeliydim geç kaldım, sizden nefret ediyorum, benim ailem siz olamazsınız
Mert: İstediğin herşeye sahipsin daha ne istiyorsun
Eda: Herşey paramı, yanıma bir kere geldinmi Eda seni üzen biri varmı... Eda iyimisin varsa yoksa para para para. Ya sen anne beni dadılarla büyüttün, biz aile değiliz aile gibi görünen insanlarız. Ama sizden zaten aile olmaz
Aslı: Kızım...
Eda: Ne var ne
Mert: Kartlarını ver ozaman
Eda: Pardon sen kimsin bunları benden istiyorsun
Mert: Ben gece gündüz köpek gibi çalışıyorum
Eda: Görende görev insanı sancak. Çalıştığın saatlerin yarısını zaten kızlarla flört etmekle harcıyorsun daha ne konuşuyorsun. Ne arabamı ne kartlarımı ne de evimi alabilirsin çünkü bunları sen değil ben kazandım. Sen çalıştında ben yan gelip yattım sanki, o yüzden bir daha ne hayatıma ne ilişkilerime ne de geleceğime karışmayın
Aslı: Eda...
Eda: Eda yok senin kızın yok artık, ben sizleri red ediyorum

|Eda kendi evine gider ve sabah olur. Ceren ve Melek Edayı arar|

Melek: Eda nerdesin
Eda: Evde
Ceren: Kuzum okula niye gelmedin
Eda: Bıraktım
Melek: Nasıl yani
Eda: Okula gelmiycem artık
Ceren: Meriç'e verdiğin söz ne olucak
Eda: Tutamıycam, neyse kızlar ben yurda gidecem görüşürüz
Melek-Ceren: Görüşürüz

|Melek ve Ceren Serkanın dersine girerler|

Serkan: Günaydın
Sınıf: Günaydın
Serkan: Bugün sanki daha az kişiyiz. Eda nerde bilen varmı
Melek: Eda gelmiycek
Serkan: Neden
Melek: Dersten sonra konuşsak olurmu hocam
Serkan: Peki tamam

|Ders biter Melek ve Serkan sınıfta konuşur|

Serkan: Neden gelmiycek Eda
Melek: Eda okulu bıraktı hocam
Serkan: Nasıl yani
Melek: Anladığım kadarıyla dün ailesiyle kavga etmiş ve evden çıkıp gitmiş, evininde değildir şuan ama yurtta olabilir
Serkan: Yurt derken
Melek: Edanın sürekli gittiği bit yurt var orda olabilir
Serkan: Adresi bana atarmısın
Melek: Tabiki hocam
Serkan: Tamam sağol Melek

|Melek adresi Serkana atar, Serkanda yurda gider. Yurda vardığında Eda bahcede çocuklarla oynuyordur|

Güvenlik: Pardon kime bakmıştınız
Serkan: Edaya bakmıştım
Güvenlik: Peki girin

|Serkan Edanın yanına gider ve bir bankta oturup konuşurlar|

Eda: Senin ne işin var burda
Serkan: Okula gelmedin
Eda: Bıraktım
Serkan: Neden
Eda: Sanane
Serkan: Bak Eda ben senin gibi şanslı doğmadım, ben okumak için çok çalıştım çok yoruldum ama başardım, senin durumun var sen istediğin okulda istediğin ülkede okuyabilirsin bu durumdan faydalan
Eda: Benim okuyup okumamdan sanane bu seni neden ilgilendiriyor
Serkan: Çünkü benim bir öğrencimsin
Eda: Ben burda mutluyum
Serkan: Çocuklarlamı mutlusun
Eda: Evet onlar benim ilacım onlar bana iyi geliyor
Serkan: Neden, seni çocuklara bağlayan şey ne
Eda: Abim... o çok severdi
Serkan: Mertmi
Eda: Hayır Meriç, abim kısırdı o yüzden çocuk sahibi olamıyordu
Serkan: Ama sen olabiliyorsun bu yüz...
Eda: Hayır
Serkan: Nasıl
Eda: Bende olamıyorum. Lise 2... lisedeydim hastaneye gitmiştik annemle ve asla çocuk sahibi olamıycağımı oğrendik o zaman tabiki anlamadım ama şimdi çok canım acıyor, bende kendim çocuk sahibi olamiycağım için çocuklara çok önem veriyorum, onlar mutlu olduğunda bende mutlu oluyorum
Serkan: Üzüldüm, peki hiç tedavi olmayı düşünmedinmi
Eda: Hayır, kendime bir söz verdim hayatımın aşkını bulana kadar tedavi olmiycağım
Serkan: Emre peki
Eda: Evet ben ona aşığım ama ben onunla evlenmeyi onunla çocuk yapmayı düşünmüyorum
Serkan: Zaten bunu düşünmek için daha çok küçüksün
Eda: Pardon küçükmüyüm
Serkan: Evet Eda sen daha 23 yaşında felansın
Eda: Sen kaç yaşındasın sanki Serkan
Serkan: Sen benimi araştırdın
Eda: Okul benim ve haliyle yeni gelen insanları araştırıyorum
Serkan: Neler biliyorsun
Eda: Serkan 27 yaşındasın üniversiteyi bitireli 1/2 sene oldu bu kadar ve... neyse
Serkan: Cümleni tamamla
Eda: Ben çocukların yanına gidiyim

|Eda banktan kalkar fakat Serkan Edanın kolundan çekip geri oturtturur|

Eda: Serkan napıyorsun
Serkan: Cümleni tamamla
Eda: Tamalamıyorum
Serkan: En sinir olduğum davranışı bana yapma
Eda: Sende bana öyle bakma
Serkan: Nasıl bakıyormuşum
Eda: Sevgiyle bakıyorsun, bana kıyamıyorsun sanki böyle çok seviyorsun ama bir okadar da sevmiyorsun
Serkan: Doğru görüyorsun ozaman
Eda: Nasıl yani
Serkan: Sana bakınca herşeyi unutuyorum, kim olduğumu, etrafımda olan herşeyi
Eda: S-Serkan
Serkan: Okadar güzelsin ki
Eda: Serkan yeter !
Serkan: Bağırma bana. Yarın okula bekliyorum
Eda: Çok beklersin
Serkan: Eda eğer gelmessen seni zorla getirttiririm, yarın sınavın var Eda geliceksin
Eda: Bana ne yapmam gerektiğini söyleme !
Serkan: Ozaman beni dinle yarın saat 12.00'de okulda ol

|Eda eve gider ve koltuğa uzanıp dinlenir. Birden telefonu çalar Emre arar|

Eda: Efendim Emre
Emre: Eda nerdesin
Eda: Evde
Emre: İyi yanına geliyorum
Eda: Hayır gelme
Emre: Sencede konuşmamız gerekmiyormu, yani abin dün aradı gelmeyin dedi Eda evi terk etti dedi... Sen bana hiç birşey anlatmıyorsun
Eda: Emre biz en son ayrılmıştık diye hatırlıyorum ben ama
Emre: Senin beni deliler gibi sevdiğini ben çok iyi biliyorum o yüzden biz ayrılamayız
Eda: Evet ben seni seviyorum, evet ben seni her defasında affettim ama şuan yanlız kalmam gerekiyor
Emre: İyi peki yarın görüşürüz
Eda: Görüşürüz, bunu unutma ben seni çok seviyorum
Emre: Bende seni sevgilim

|Emre telefonu kapatır ve arkadan bir ses gelir|

Selin: Sevgilim devam edicezmi daha ona göre duşa girecez
Emre: İstersen duşta devam edelim
Selin: Ee Eda ne dedi
Emre: Yanlız kalması gerekiyormuş, bugün uğramaz o
Selin: Beter olsun
Emre: Sen benimle Edayı kıskandırmak için birlikte olmadın değilmi
Selin: Y-Yoo b-ben sana çok aşığım
Emre: Peki devam edelim

|Emre ve Selin çok güzel bir gece geçirirler ve sabah olur. Eda Emreye haksızlık yaptığının farkındadır ve sabah kapısına gider onu kahvaltıya götürmek için. Zile bastığında Emre yarı çıplak bir şekilde kapıyı açar|

Emre: E-Eda sevgilim
Eda: Emre sen neden çıplaksın
Emre: Böyle uyudum
Eda: Yalan söyleme sen asla çıplak uyumazsın
Emre: Bugün uyudum ama

|Eda kapıdan içeri bakarken kadın ayakkabısı ve bir çanta görür|

Eda: Misafirin var herhalde
Emre: Y-Yoo yok
Eda: O ayakkabı ve çanta ne kim var içerde
Emre: Ki-Kimse

|Eda Emreyi iter ve içer girer|

Emre: Aşkım girme ev çok dağınık
Eda: İki porsiyon tavuk, kırmızı şarap... Bu menü bana tanıdık geliyor

|O sırada yatak odasından ses gelir|

Eda: Kim var yukarıda
Emre: Ki-Kimse yok aşkım hadi sen otur ben giyinip geliyorum

|Eda inatla odaya girer ve yatağın içinde Selini görür, gözünden yaşlar gelmeye başlar|

Selin: Selam tatlım
Eda: E-Emre
Emre: Eda bak açıklayabilirim
Eda: Neyi açıklıycaksın herşey ortada
Emre: Eda beni dinlermisin aşkım bak...
Eda: Aşkım deme bana, bitti Emre bitti
Emre: Hayır hayır bitemez
Eda: BİTTİ, ikinizde iğrençsiniz
Emre: Eda hayır bak gitme beni bi dinle
Eda: Emre gelme peşimden
Emre: Eda sevgilim aşkım hayatımın anlamı...
Eda: Sus Emre peşimdende gelme

|Eda ağlayarak arabasına biner ve sahile gider, bir banka oturur ve ağlmaya başlar, omzunda bir el hisseder|