two

1.6K 180 149
                                    

Liam Kelsey ile buluşmak için kararlaştırdıkları kafede, masalardan birinde oturuyordu.

Kelsey gelmemişti.

Normalde olması gereken saatte, Liam buradaydı ve o saatin üzerinden bir buçuk saat geçmişti. Kelsey ona hiçbir şekilde haber vermemişti.

Liam daha fazla beklemenin bir anlamının olmadığını biliyordu, ama buradan kalkmak istemiyordu. Buradan kalkarsa evine gidecekti. Evine giderse sıkılacaktı; ve Liam, sıkıldığında düşünürdü. Her şeyi.

Önündeki pasta tabaklarına baktı. Kelsey geldiğinde bunun onun için bir sürpriz olacağını ve sevineceğini düşünmüştü. Ancak Kelsey gelmemişti.

Liam masaya saymadan bıraktığı paralara aldırış etmeden kafeden çıktı. Muhtemelen fazla para bırakmıştı; hiçbir şey yememesine rağmen, ama bu onun umrunda değildi.

Onunla iyi anlaşıyorlardı, ama Liam bekletilmeyi sevmezdi. Kelsey ile de bundan sonra görüşmek istemiyordu.

Soğuk ve kasvetli dairesine girdiğinde üzerine bir ağırlık çökmüştü. Tanrım diye düşündü. Bu ev beni boğuyor.

Küçük çalışma odasındaki perdeleri sonuna kadar açtı ve üzerine doğru gelen toz bulutuna bir küfür savurdu. Sinirliydi. Kelsey onu sinirlendirmişti.

Liam büyük botlarının sert zeminde çıkardığı tok sesle beraber odadan çıkarken, bir şeye takıldı ve dengesini kaybetti. Elleriyle kapının kenarına zorlukla tutundu ve dengesini korumaya çalıştı.

Bakışlarını aşağı yönlendirdiğinde takıldığı şeyin siyah çöp kutusu olduğunu fark etti.

İçindeki sinirle tekrar bir küfür etti ve eğilip çöp kutusunu eski haline getirdi. O sırada içinden yuvarlanarak çıkan beyaz, top haline getirilmiş kağıt dikkatini çekti. Aslında, bu kağıt eline ulaştığı zamandan beri aklından çıkmıyordu. Onun içinde Zayn var diye düşündü.

Evet, kağıdın içinde Zayn vardı. Zayn'in umudu, Zayn'in dileği, Zayn'in şansı vardı. Zayn kendini ona hatırlatmıştı.

Liam'ın zorlukla unuttuğu anıları gözünün önünden bir film şeridi gibi geçmeye başladı.

Hayır, tekrar olamazdı. Liam'ın yeni ve iyi bir hayata ihtiyacı vardı. Hiçbir şeyi hatırlamak onun için iyi değildi.

Avucunu yanındaki duvara yasladı ve gözlerini sıkıca kapatıp derin bir nefes aldı.

Tam anlamıyla berbat hissediyordu.

Toparlandı ve tekrar yere eğilip kağıdı eline aldı. Ona gerçekten ihtiyacı olduğunu hissediyordu. Belki onu bu çukurdan kurtarabilirdi. Ama bu çukurda olmasını sağlayan kişi de, zaten Zayn'di.

Zayn her şeyi düzeltebilirdi. Belki?

Koltuğa oturdu ve dünkü gibi, tekrar kağıdı kalın parmaklarıyla açtı.

O an içine bir hüzün doldu. Ve sinir. Olduğundan daha fazla.

Dün bu kağıdı çöpe fırlatmıştı. Tanrım, Zayn'i çöpe attım.

Kırışan yerleri teker teker düzeltmek için büyük bir çabayla uğraştı, ama başarısızdı. Liam kendine kızdı. Ben bir aptalım. Zayn'i çöpe atarken ne düşünüyordum?

Mektubu tekrar okudu. Tekrar, tekrar, ve tekrar. İstiyordu. Tekrar. Zayn'i tekrar istiyordu.

Onu aramalıydı. Ve kağıdı çöpe attığını söyleyip özür de dilemeliydi.

Kağıdı tekrardan burnuna yaklaştırdı ve eşsiz kokuyu tekrar içine çekti. Mükemmeldi.

Liam Zayn'i arayacaktı. Onun yüzünü görmeyeli, sesini duymayalı, kokusunu hissetmeyeli 4 yılı aşkın bir süre geçmesine rağmen bunu yapacaktı. Zayn'in ona hissettirdiği berbat duyguları unutacak, ve onun yerine yaşadıkları iyi zamanları koyacaktı. Çünkü Zayn yeni bir şansı hak edeli uzun bir zaman geçmişti.

cigaretteHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin