Liam'ın canı sıkılıyordu. Bu lanet olası kasvetli evde yapabileceği hiçbir şey yoktu. Gazete/kitap okumak, yatağına uzanmak, oturmak, düşünmek, kitap okumak, uzanmak. Bunların hepsi tüm gün boyunca yaptığı şeylerdi.
Aslında bugün yapması gereken bir şey vardı; faturaları ödemek. Ancak bu ay en boktan ve boş günlerini geçirmişti, dolayısıyla elinde çok az para vardı. Bununla küçük bir alışverişe mi çıkmalıydı, yoksa ödeyebileceği faturaları mı halletmeliydi? Siyah pantolonunun da rengi solmaya başlamıştı. Belki de gidip ucuz bir pantolon almalıydı ve artan parayla atıştırmalık bir şeyler...
Louis'yi aramaya karar verdi. Ondan borç para alabilirdi. Ah hayır, alabilmesi için onunla görüşmesi gerekiyordu öyle değil mi? Louis Doncaster'dan buraya gelir miydi ki? -niall'ı düşünmemişti bile çünkü irlanda'dan hangi aptal durduk yere ingiltere'ye gelmek isterdi?-
Onun numarasını tuşladı. Her ne kadar uzun süre görmediği dostunu borç para alabilmek amacıyla çağıracağı için kendisini kötü hissetse de, buna ihtiyacı vardı.
"Hey,Lee!" Liam onun neşeli sesini duyduğunda gülümsediğini hissetti. Ah, uzun zaman olmuştu. "Uzun zaman oldu, ha?"
Liam hemen ona cevap verdi. "Seni özledim Tommo. Nasıl gidiyor?" Tabii ki önce nasıl olduğunu sorması gerekiyordu.
"Şu sıralar dinleniyorum. Maçlara ara verildi, ben de Harry ile vakit geçiriyorum." Liam'ın aklına Louis'nin kıvırcık sevgilisi geldi. "Ah, bu çok güzel. Eğleniyor olmalısınız."
Louis onaylar bir ses çıkardı. "Bu ikimize de iyi geldi. Hey, sende her şey nasıl? "
Liam Louis'yi buraya çağıramazdı. Sevgilisiyle vakit geçirdiğini söylemişti, Liam kendi yalnızlığı ve sefilliği için onu geçirdiği güzel günlerden mahrum bırakamazdı. "Ben çok iyiyim. Yazmayı bitirdiğim bir kitap var, yakında basılacak. Bunun için heyecanlıyım. "
Tabii ki yalan söylemişti, kimseyi kendi sorunlarıyla boğmak istemezdi.
Ve bu cevap Louis için yeterli değildi. Zayn hakkında bir şeyler duymayı istemişti???
Ama yine de bir şey söylemedi. "Aw, bu çok iyi! Sonunda bir şeyler yapmaya başladığın için mutluyum, dostum. "
Liam tam bir şey söyleyecekti ki Louis konuşmaya başladı. "Yalnız tüm hayatını yazmaya adıyorsun. Hayatında ben ve Niall'dan başka kimsenin olmadığına eminim. "
Liam her ne kadar öyle olmadığını söylemek istese de dostu haklıydı. Ancak şu sıralar yazdığı söylenemezdi. "Ee, boşversene. Buna alıştım. "
Louis tam bir şey söyleyecekken bu sefer Liam sözünü kesti. "Söylesene, ona adresimi sen mi verdin? "
Louis gerildiğini hissetti. Böyle bir şey soracağını düşünmemişti. "Belki?"
Liam sinirle soludu. "Bunu neden yaptın? "
Louis hemen cevap verdi. "Çünkü ayrılığı fazla uzatmıştınız!"
Liam cevap vermedi. Her şeyin sorumlusu Zayn'di.
"Tamam. Herneyse. Şimdi kapatacağım. "
"Liam, lütf-"
Telefonu yüzüne kapattı. Sinirlendiğinde hiç düşünceli bir insan olamıyordu.
Liam sakinleşmek için derin nefesler aldı. Onu başka bir amaçla aramıştı ama kendini tutmadan bunu sormuştu. Aptalım diye düşündü. Sormamam gerekiyordu.
Perdeleri kapalı ve küf kokan odasına girdiğinde yatağına uzandı. -her zamanki gibi-
Hala yastığının altında duran defteri çıkardı. Ne yapacağı hakkında hala bir fikre sahip değildi. Louis de kafasını karıştırmıştı.
Sonlardan bir sayfa açtı. Bazı sayfalarda günlerin isimleri yazıyordu ancak bazılarında yazmıyordu. Liam neden öyle yaptığını merak etti.
Bugün okula gitmedim. Her gün okula gidip gözlerinin içine bakıyordum, kötü hissstmesini sağlamak için; ancak ben onun umrunda değilim. Bunu geç fark ettim. Ona kırgınım. Onu hiçbir zaman affetmeyeceğim.
Birkaç sayfa sonrasını açtı.
Onu çok seviyordum. Ne saçmalıyorum? Hala seviyorum, sonsuza kadar seveceğim. Ama onu affetmeyeceğim. Onu sevmekten vazgeçmeyeceğim.
Liam çok kötü hissediyordu. O zamanlar ne kadar kötü durumda olduğunu bir tek ailesi biliyordu.
Bir başka sayfayı açtı.Hep düşünürdüm; onun ne kadar mükemmel olduğunu. Mükemmel yüz hatları, mükemmel gözleri, mükemmel saçları, mükemmel dudakları, mükemmel fiziği, mükemmel elleri, mükemmel dövmeleri, mükemmel kirpikleri..
Ama onun asıl güzelliği içindeydi. Onun kocaman bir kalbi vardı. Her zaman destekleyici ve sevecen olmuştu. Beni incitmekten korkardı, beni severdi. Tüm bunların bir anda nasıl değiştiğine anlam veremiyorum. Zayn değişti. İlk tanıdığım Zain yoktu artık,
-gay- sevgilisiyle ilişkisini kesmiş; okulun popüler kızlarından biriyle takılan Zayn Malik vardı. Kimse onun gerçekten nasıl bir insan olduğunu bilmiyordu. Bir tek ben biliyordum. Onu her koşulda anlayabilecek tek kişi bendim. Ama şu an ona en uzak insan benim. Ve neden böyle olduğunu bilmiyorum.Liam gözlerine dolan yaşları sildi. Anlam veremiyordu, onunla kuvvetli bir ilişkisi varken, o nasıl her şeyi yıkabilmişti? Ve şimdi neden ağlıyordu? Zayn'i unutmamış mıydı, onu seviyor muydu, özlemiş miydi...
Liam kafa karışıklığıyla baş başa kalmıştı. Belki de bunlardan uzaklaşabilmek için tek yapması gereken onunla konuşmaktı?.
Ama Liam bunu hemen yapmamakta kararlıydı.