*zen*
Zayn, akşam yemeğinden sonra hava almak için dışarı çıkmıştı. Aslında evdekilere hava almak istediğini söylemesi tam anlamıyla bir bahaneydi. İstediği kadar sigara paketi bitirmeyi ve insanlara vakit geçirmeyi özlemişti.
Son dört aydır, gerçekten kafası çok karışıktı. Aklına sık sık Liam geliyor, yaptığı her şey onunla yaşadıklarını hatırlatıyordu.
Aslında o hep Zayn'in aklındaydı. Sadece, son zamanlarda Zayn'in nedenini bilmediği bir şekilde çok daha fazla kafasını karıştırmaya başlamıştı; ve Zayn bir gün kendini Louis'den onun ev adresini vermesi için yalvarırken bulmuştu.
Ona mektup gönderdiği, telefonda konuştukları, mesajlaştıkları her an onun için önemliydi. Liam'ın tekrar kalbini kazanmak istemişti. Her şeyi daha iyi bir hale getirmek istemişti. Ve tüm bunlar olurken aklındaki aptal düşünceler onu strese sokuyordu.
Ama hey, artık her şey iyiydi, öyle değil mi? Liam kabul etmişti. Zayn'in anlamsız bir şekilde onu terk etmesinden yıllar sonra yeni bir şans vermişti.
Bu ilk zamanlarda Zayn'e imkansız geliyordu. Empati kurarak, bunu yapmanın aptallık olacağını düşünüyordu.
Ancak Liam o kadar iyi kalpliydi ki, tüm olanlardan sonra bunu kabul etmişti.
Zayn onu çok sevdiğini düşündü. Onu tekrar görmenin nasıl hissettireceğini düşündü.
Elindeki izmariti çöp kutusuna attı ve cebindeki sigara paketinin içinden yeni bir dal aldı.
Sigaranın ucunu tutuştururken ne kadar mükemmel göründüğünü düşündü. Zayn'i rahatlatan nadir şeylerdendi. Ve sigara, ona her zaman Liam'ı hatırlatırdı. Zayn her içtiğinde Liam'ın ona zararlı olduğunu söylemesi, aynı zamanda içerken ne kadar mükemmel göründüğünü söylemesi.. Her zaman, Zayn'in sigara kokan vücudunu sevmişti. Bu onu daha çekici yapıyordu; ama bunu tabii ki dile getirmiyordu.
İzmariti çöpe attı ve tekrar yeni bir dal tutuşturdu. İşte buydu. Zayn'in tek eğlencesiydi -liam yokken- .
Derince içine çekerken, yanan ciğerlerini umursamıyordu. Ailesi onun içmesini sevmiyordu. Hatta kız kardeşleri gizlice paketleri çöpe attığı, ve sigaralarını kırdığı zaman evde büyük tartışmalar çıkıyordu.
Annesi ve babası ise bunu yasakladıklarını söyleyip Zayn'i tehdit ediyorlardı. Tanrı aşkına, Zayn 22 yaşındaki bir bireydi ve istediği şekilde hayatını yaşayabilirdi. (ben hala burada takılı kaldım,evet)
Zayn anne ve babasının onun mutluluğunu istemediklerini düşünürdü. Yıllar önce Liam'ı üzmesinin ve yıllarca acı çekmesinin nedeni de anne-babasıydı.
Zayn'in tek sevdiği şeyler sigara ve Liam'dı. Ah, ot içmeyi de seviyordu. Ve ailesi sevdiği tüm şeylerden uzaklaşmasını istiyordu.
Zayn sigara ağzında dururken Liam'ın numarasını tuşladı.
Onun şu an Liam'a ihtiyacı vardı, ve bir haftadır sürekli onu arayıp mesaj atarak rahatsız ettiğinin farkındaydı. Ama onun sesini duymak istiyordu. Varlığını hissetmeye ihtiyacı vardı.
"Alo?" Liam'ın yorgun gelen sesini duyduğunda neden yorgun olduğunu merak etti.
"Merhaba Liam." Zayn cebinden yeni bir dal çıkarırken sessizce konuştu.
"Merhaba Zayn. Nasılsın? " Zayn burukça gülümsedi. Onun kocaman bir kalbi vardı. Zayn'in nasıl olduğunu sormuştu. Neden umursuyordu ki Zayn'i?
"İyiyim. Yani sanırım. Seni merak ettim. " Zayn kendinin nasıl olduğunu söylerken umursamazca ve kendi kendine omuz silkmişti. "Sanırım mı? Zayn, kötü bir şey mi oldu? Sesin tuhaf geliyor. "
Zayn aptalca kıkırdadı. "Hayır, hayır iyiyim. Sadece seni aramak istedim. "
Sadece seni özledim.
"Oh, aradığın için teşekkürler. Eeh, ama Zayn, sana sonra geri dönsem olur mu? Biraz yoğunu--" Zayn onun sözünü kesti.
"Ah, tabi sorun yok. İstediğini yapabilirsin. Ben seni beklerim. "
Ben seni sonsuza kadar beklerim.
"Tamam, anlayışlı olduğun için teşekkür ederim. Seni sonra arayacağım. Söz veriyorum."
Ve sonra telefonu kapattı.
Zayn ayağa kalktı ve motorsikletine doğru yürümeye başladı. Kendini sigara içerek sarhoş olmuş gibi hissediyordu. Başı dönüyordu, midesi bulanıyordu ve boğazında çok büyük bir acı hissediyordu.
Eve gidip uyumak istiyordu. Ve rüyasında Liam'ı görmek istiyordu. Ve sonra her şeyin iyi olmasını istiyordu.
