''Ders bitmiştir çıkabilirsiniz.''
Hocanın izin vermesiyle hepimiz sınıftan çıktık. Sabah fakülteye gelirken içimde bir sıkıntı vardı nedense bu sıkıntı geçirdiğimiz trafik kazasında ailemin öldüğünü öğrendiğim zaman içimde olan o iğrenç hisle aynıydı. Dersler sayesinde kafam dağıldığı için rahatlamıştım ama her ne kadar kafam dağılsa da o sıkıntı içimde bir yerimi kemiriyordu. Koridorda kafeteryaya doğru yürürken arkadan birinin bana seslendiğini duydum.
''Umay !!''
Arkamı döndüğümde Miray ve Kayra'nın bana doğru koştuklarını gördüm. Miray ve Kayra koşuyor mu? Şaşırdım çünkü benim biricik arkadaşlarımın ikisi de bir mağazada -özellikle bu mağaza zara veya Bershka ise- indirim olmadığı sürece asla koşmazlardı . İkisinin de durumları gayet iyi varlıklı aileleri vardı ama indirim lafını duyunca bu kızlara bir şey oluyordu.Her kız gibi.
Miray ve Kayra yanıma yaklaştıklarında durup soluklanmaya başladılar. İkisi de ellerini dizlerine koyup derin derin nefes alıyorlardı onları bu şekilde görünce sabah hissettiğim o berbat duygu kendini gün yüzüne çıkarmıştı. Bu kadar koşmalarını ve yüzlerinin kıpkırmızı olmalarını sağlayacak durum ne olabilirdi?
Miray ve Kayra bir anda doğrulup telaşla yüzüme baktılar.
''O lanet telefonu ne diye yanında taşıyorsun sen??!!! niye telefonun kapalı!!!??''
Miray'ın bana bağırmasıyla küçük bir şok ve azıcık korkuyla;
''Derse girerken kapatmıştım Nalan hocayı biliyorsun ne oldu bir şey mi oldu??''
Kayra Miray'ın kolunu tutup sakin olmasını söylerken bana döndü ve ağzından çıkan tek kelime sabahki o iğrenç ve berbat duygunun aslında kaybetme korkusu ve korku olduğunu anladım.
''Babaannen...''
Bu tek cümle ile kulaklarım aniden çınlamaya başladı. Babaannem ailem öldükten sonra bana bakan ve hayatta olan tek akrabamdı. Ailem ile geçirdiğim trafik kazasından benle beraber kurtulan tek kişi babaannemdi ama o felç kalmıştı. Aslında tam felç değil yarı felç yani diz kapaklarından aşağısı tutmuyordu. Bugün topuklu yerine spor ayakkabı giydiğim için kendimi tebrik ederek elimdeki çantayı ve ders kitaplarını yere atıp koşmaya başladım. Miray ve Kayra'nın arkamdan bağırmasına aldırmadan koştum.
Küçüklüğümden beri tek hayalim doktor olmaktı bunun en büyük etkeni ise ailemin cerrah olması. Babam bir beyin cerrahıydı yıllardır baş hekimliğini yaptığı hastaneyi satın alıp başa geçmişti annem ise kadın doğum doktoruydu. Çocukken annem ve babamın acil ameliyatları olduğu zaman bırakacak bakıcı bulamadıklarından beni de onlarla beraber hastaneye götürürlerdi. Çocukluğumdan beri tek hayalim babamın hastanesinde başa geçip kardiyolog olmaktı. Ve başardım da yani hemen hemen. Tıp fakültesin de okuyorum ve 3. sınıfım daha yolun yarısındayım ama başaracağıma inanıyorum.
Babaannemin durumu yüzünden ilk başlarda okula gitmek istemiyordum ama babamın küçükken ortaklarıyla ve en yakın arkadaşları olan Kenan amca ile yaptırdığı yazlık evler okula çok yakın olduğu için babaannemle oraya taşındık. Okula giderken babaanneme hasta bakıcı tuttuğumuz için gözüm arkada kalmıyordu. Ailemden bana kalan tek miras o ev ve hastane. Hastane işlerini her ne kadar reşit olsam da aile dostumuz olan avukat Semih amcaya bıraktım benim yapmam gereken tek şey imza ve toplantılar o yüzden içim rahat.
Okulla ev arası çok yakın olduğu için taksiye gerek duymadan koşmaya başladım. O kadar hızlı koşuyordum ki ağlamama rağmen önümü görmeden maratondaymışım gibi hissediyordum.Bir süre sonra evlerin olduğu patikaya vardığımı fark ettim ve durup derin bir nefes alıp gözlerimi silerek eve koştum. Verandadan içeri girip kapıyı yumruklamaya başladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlıktan Dönüş
AksiyonKaranlıktan kaçmaya çalışan bir adam, Hayalleri olan bir kız, Aydınlığı arayan karanlık bir ruh, Tüm düşünceleri ve ruhu saf olan bir beden, Sizce KARANLIKTAN DÖNÜŞ yapabilecek mi bu ruh?