Oy vermeniz sınırlı biliyorum lakin yorum yapmanız sınırsız arkadaşlar.
Bölüm 1.5k okunuyor ama 200 oy yok neyse bir kaç bölüm sonra sınır koyacam bende emeğimin karşılığını almak istiyorum iyi Ya da kötü yazsam bile emek veriyorum.
Zaten bir iki bölüm sonra hikaye kendini açıyor...
Duyduklarıyla ne diyeceğini bilemeyen yaşlı kadın telefonu kapatıp köşesine çekildi toz kondurmayan oğlu tarafından ikinci kez hayal kırıklığına uğruyordu. Karısını abisinin evine diye okula göndermişti.
Ve herkesin gözünün içine baka baka yalan söylemişti. Olacak iş değildi . Nerde görülmüş bir ağa karısının başka bir şehre gidip okuduğu?
Şu an sessiz kalacak zamanı geldiğinde ortalığı birbirine katmaktan asla geri durmayacaktı istemediği gelini birde başına okul çıkarmıştı.
Elin gelini evinde oturmuş kocasına kadın evine hanım çocuklarına ana olurken Avin kafasını okumakla bozmuştu.
Hejar telefonu kapattıktan sonra kendi işlerini halletmek için tekrar arabanın yanına yürüdü arabaya binerek oradan uzaklaştı. Açıkçası nasıl bir tepki vermesi gerektiğini bilmiyordu.
Sadece şu düşünce geçiyordu aklından "bu kız abimi de mi kandırıyor."
Direksiyonu ustalıkla elleri arasında çevirirken bir anlık düşünceyle telefonu eline aldı abisini aramak istese de vazgeçti elbet öğrenirdi ya da zaten biliyordu..
Avin okulun bahçesinde durup ardından derin bir nefes alarak yüzündeki gülümseme ile okulun kapısına doğru ilerledi. Revşan çoktan sınıftayız diye mesaj atmıştı. Kapıdan girmeden önce etraftaki insanlara çaktırmadan parmağındaki yüzüğü çıkarıp çantasının içine attı daha sonra dikkatli adımlarla okula girip kendi sınıfına ilerledi.
Kapıyı açıp sınıfa girmesiyle Revşan oturduğu sıradan kalkıp arkadaşına koşmuştu.
"Avo." Revşan sevinçle kollarını Avin'in boynuna sarmış sıktıkça sıkıyordu. Yakın arkadaş olmalarına rağmen kaç haftadır görüşmüyorlardı.
"Bize de bırak." diyen Cesur'un sesi ile Revşan geriye çekilirken Avin birden kendisine sarılan genç adamla şaşırmış elleri ise hava da kalmıştı.
Revşan ile bakışları kesişince Avin usulca çıktı Cesur'un kolları arasından. Yüzüne yarım bir tebessüm kondurdu neşeli sesiyle konuşmaya başladı.
"Ne oluyor size ya sanki yıllardır görüşmüyoruz."
"Öyle oldu valla kaç hafta oldu biz ayrılmaz dörtlüyüz." Diyen Oğuz ile üçü de kahkaha atmış daha sonra da yerlerine geçip oturmuşlardı.
Üç yıldır birbirinden hiç kopmamışlardı arada küçük ayrılıklar olsada yolun sonunda hep yan yana duruyorlardı okulun havalı çalışkan takımıydı kimseyi aralarına almıyorlar birbirlerine yetiyorlardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DİLVAN (Kitap oluyor)
General FictionTek davası okumak olan Avin Mirşad. Bin derdin dermanı olan Maran Mirşad. "Mardin şahidim Maran yüreğimin güneşisin. Dışımı aydınlatırken yüreğimi yakansın." Hayatın acımasız döngüsü içerisinde birbirlerine denk gelen iki insan. "Mezopotamya şah...