Aysima yavaş yavaş gözlerini açtığında karşısında kendine bakan yeşil gözler ile gözlerini kırpıştırdı. Direklerini yatağa sabitleyerek doğruldu.
"günaydın ay yüzlüm."
"günaydın hünkarım."
Murad onun söylediğine sadece güldü ve Aysima'nın alnına bir öpücük koyup ayaklandı.
"ağalar yemeği hazırladı. Akşam yemeğini yeriz biraz sohbet eder İstanbul'u izleriz. Olur mu?"
Aysima ona baktı, ve konuştu.
"ama ben öğrendim ki hünkarın tek kadını olmaz. Sen başka kadın almayacak mısın?"
Murad onunla arasında ki boşluğu kapatıp konuştu.
"meftun olduğum, doğacak çocuğumun anası kadın buradayken başkasına bakmak bana haramdır."
Aysima parlayan gözlerini ona döndürdürdüğünde kocaman gülümsemesini doları vurdu ve inci gibi dişleri parladı.
İkisi de üstünü değiştirdikten sonra terasa çıkıp yemeğe başladılar.
"Haseki Aysima Sultan."
Aysima almayan gözlerle ona bakınca Murad devam etti.
"ikimizde gördük ki düşlerimiz de bir şehzademiz olacak. Ahmed doğduğu gün diğer cariyeler den üstün olacaksın. Eğer girdiğim ortamda hanedan soyundan bir Sultan olmaz ise bu şekilde çağrılacaksın."
Aysima ilgiyle onu dinliyordu.
"sana haber etmeyi unuttum ay yüzlüm. Derim ki yarın halk gibi giyinip halkın derdimi dinleyelim. Ne dersin?"
Aysima onu onaylayınca yemeğe devam ettiler.
İstanbul manzarasını izlerken uzunca sohbet ettiler ve tekrar uykuya daldılar.
***
Aysima kalktığında Murad da kalkmış sofrayı hazırlamıştı. İkisi birlekte kahvaltı ettikten sonra üstlerini değiştirip çarşıya çıktılar.
İkisi yan yana yürüyor, Aysima Murad'ın kokuna girmişti. Etrafta ki esnafı dinliyor dikkat çekmemek için de birkaç şey alıyorlardı. O sırada bir kalabalık görünce oraya doğru hareket ettiler. Yan da kalabalığı izleyen amcaya ne olduğunu sordular.
"müneccim bir kadın vardır beyim. Dediği herşey tutar onun başındadırlar."
O sırada hafif yaşlı yüzünde değişik semboller olan kadın Aysima'ya yaklaştı ve elini karnına koydu. Konuşmaya başladı.
"sen ki karnında bir şehzade taşıyorsun. O öyle bir şehzadedir ki Osmanlıyı yükseltip yücektecek. Padişah olunca önünde kimse duramayacak. Bu bebek bir mucize, bir şans. Şehzade Ahmet Çok Yaşa!"
Bir anda bütün halk aynı anda bağırmaya başladı.
"mucize bebek Şehzade Ahmet çok yaşa! Şehzade Ahmed çok yaşa!"
Daha fazla kargaşa arasında kalmamak için Murad beni hemen arabalara doğru götürmeye başladı. Kimliğimiz ifşa olmuştu. O da beni yalnız bırakmamak için yanıma arabaya binmişti.
"Aysima iyi misin?"
Başını kaldırıp meftun olduğuna baktı.
"iyiyim Muradım. Sadece kadının söyledikleri aklımı karıştırdı."
Güven dolu bir gülümseme gönderip karşısında ki adamı rahatlattı ama o hiç iyi değildi. Daha doğmamış bebeği hakkında mucize iddiaları ortaya çıkmıştı ve bu yolda düşmanlar tarafından bebeğinden olmak istemiyordu.
Yavaşça başını pencereye çevirdi ve dışarıyı izlemeye başladı. Bir süre sonra başı yana düştü ve gözleri yavaş yavaş kararmaya başladı.
Murad omzuna düşen baş ile gözlerini o tarafa çevirdi. Düşlerinde gördüğü, meftun olduğu ve tek bir şüphesiz güvenebileceği kadın için korkuyordu. Doğacak bebeğin bir mucize bir umut olduğu tüm halk tarafından öğrenilmişti ve şimdi ona zarar gelmesini istemiyordu. Uzun zamandır aklında olan şeyi yapacaktı artık...
***
Murad önde Aysima arkada yürüyerek Valide sultanın odasına doğru ilerliyorlardı.
Ağalar hükümdarı görünce kapıyı açtı. Murad hiç istifini bozmadan içeride validesine doğru ilerlerken yavaşça eğildi. Valide sultanın elinin hareketi ile başını kaldırıp yanlarına doğru yürüdü.
"Arslanın, olanları duydum. Umarım bir hengame olmamıştır."
"olmadı validem lakin size bir haberim var."
"dinliyorum arslanım"
"ben Aysima ile nikah kıydıracağım."
Aysima duydukları ile başını kaldırdı. Genç padişah gayet ciddi ve kararlı gözüküyordu."
Bu bölümde hazır yarısını dün yazmıştım ve öyle kalmıştı. Şimdi bir önceki bölüme gelen yb yorumu ile aklıma geldi ve hemen diğer yarısını yazmaya başladım. Umarım beğenmişsinizdir.
Oy ve yorum atarsanız çok sevinirim :*
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AY YÜZLÜM (ASKIDA)
Ficção HistóricaSultan Murat Han, rüyalarında gördüğü kıza aşık olmuştu. Ay yüzlü kadını bulamayacağını sanıyordu lakin kadın çok yakınındaydı. *Gerçek değildir, kurgudur.* #1tarihikurgu #1tarih