Sultan Murat Han, rüyalarında gördüğü kıza aşık olmuştu. Ay yüzlü kadını bulamayacağını sanıyordu lakin kadın çok yakınındaydı.
*Gerçek değildir, kurgudur.*
#1tarihikurgu
#1tarih
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Ne olduğunu anlamadan bulmuştu kendini geçmişte. Aklı buna anlam veremiyordu. Ya delirmişti ya da delirmişti. Bu olanlar çok fazlaydı çok çok fazla.
Delirmedin, sadece olanlar çok fazla.
İçses onunla dalga geçmiyordu. Kesinlikle delirmişti.
Delirmedin aptal ben mantıklı konuşuyorum.
Tam içsese cevap verecekti ki kapının çalış sesiyle seslendi, "gel" İçeri gelen kızlar ile eğlence aklına geldi. Valide Aysima Sultan onun geliş şerefine büyük bir eğlence düzenliyordu.
Kırmızı, uzun, kabarık etekli, harikulade bir elbiseydi. Herzaman bu elbiseleri giymek için can atardı. Odada ki kızları mırın kırın ederek zorla dışarı çıkartmış, hazırlanmaya başlamıştı. Önce hamama girdi. Vücudunu beyaz gül kokulu hafif şeffaf sabunla yıkmaya başladı. Vücudunu duru su ile duruladıkyan sonra hamamda çıkıp odaya geri döndü. Önce iç çamaşırlarını giyip üstüne beyaz sade bir gecelik giydi. Yanında gelen çantasından maskara çıkarıp kirpiklerine sürdü. Hafif belli olmayan bir far ve ruj sürüp makyajını tamamladı. Saçı düz olduğu için dalgalandırmaya gerek duymadı. Saçlarını havluyla kurutup kalanını tarayarak kuruttu. Yatağın üstünde duran elbiseyi göz ucuyla süzüp eline aldı ve kabinin arkasına geçip giyindi. Aynanın karşına geçip kendini süzdü ve beğeniyle gülümsedi. Odanın kapısını açıp kendini bekleyen cariyeler ile birlikte taşlığa ilerledi.
***
Ahmed odasında gelen mektuplara bakıp haritadan ülkenin topraklarını inceliyordu. Hamamdan gelen su sesiyle gözlerinin önüne eski anı geldi. Ne yaptığının farkında olmadan ayakları hamamın kapısına götürdü onu. Hafif aralık kapıdan bakarak yine o kızı gördü. Ne demişti validesi adına Aydilge. Suyun altında o kadar güzel gözüküyordu ki Ahmed gözlerini ondan almıyordu. Kızın ayaklanması ile kendine gelerek kapının önünden ayrıldı. O kız ona ne yapıyordu da kalbi bu kadar hızlı atıyordu.
***
Taşlığa adımını atması ile tüm kızların gözü ona döndü. Güzelliği ile kimisi beğeniyle süzüyor, kimisi hasetlikle süzüyordu. Aysima ve Aybüke Sultan ise beğeni ve hayranlıkla ona bakıyordu. Aysima'nın bakışı daha çok 'işte benim gelinim' dee gibiydi.
Aydilge Valide Sultanın kendisine ayırdığı, tam yanı olan minderi göstermesi ile oraya oturdu. Çalgıların tekrar başlaması ile cariyeler raks etmeye başladı.
Onları ne kadar izlediler, ne kadar zaman geçti bilinmez kapıda ki hadım ağanın seslenişi ile tüm ses duruldu cariyeler başını eğerek kenara çekildi.
"Destur Sultan Ahmed Han Hazretleri"
Aydilge'de hemen ayağa kalkıp eğildi. Kalbi hızlanmıştı bile. Ahmed tüm gösterişi ile yürürken validesinin elini, kardeşinin ise alnını öptü. Kendine ayrılan bir yer yoktu çünkü kimse onun geleceğini bilmiyordu. Aysima Sultanın bir yanında Aybüke Sultan bir yanında ise kendisi oturuyordu. Kendisi bir yandaki mindere doğru adım atacakken kokunun tutulması ile durdu. Kolunu tutan kişiye doğru başını kaldırınca Sultan Ahmed'i gördü. Hafif dizlerini kırarak başını eğerek selamını verdi.
''sen burda dur hatun ben yana geçerim."
Aydilge ilk defa kalbinin bu kadar hızlı attığına şahit oluyordu. Aysima hafif gülüşle onları izlerken Ahmed yana geçti. Aysima kızın kulağına eğilerek konuştu.
"sizin nikahını hemen kıymak isterdim ama önce aşkınızı içinizde yaşayın."
Aydilge bunu duyar duymaz kıpkırmızı oldu. Ahmed yandan bir gülüşle onu izliyordu ama bunun farkında değildi.
Sonunda bölümü yazabildim. Geç geldiği için çok üzgünüm. Oy ve yorumlarınız bekliyorum.
