the end of royalty | ATEEZ

3- because of you

____

" Choi San elimizde, yanında Park Seonghwa adında birisi daha varmış. Komutan Jeong ve Kraliyet baş muhafızı Hongjoong sana iletmemi istedi. Kuzeye gidiyorlar, sığınakta görüşelim. "

- Kraliyet Elçisi Song

Wooyoung güvercinin ona getirdiği mektubu okuduğunda ne olduğuna anlam verememişti. Bunu gerçekten Elçi Mingi mi göndermişti? Ama bu doğru değildi, doğru olmadığını biliyordu çünkü Prens Choi günlerdir yanındaydı.

Prens Choi'nin yüzünü bilen sadece oydu, ve elbette ki Kang Krallığının veliaht prensi Yeosang.

Bu kurulmuş bir tuzak olabilirdi, şimdilik nedenini bilmiyordu ama yanlış giden bir şeyler olduğunu hissediyordu.

Wooyoung da diğerleri gibi, Kang krallığı için çalışıyordu. Görevi ajanlık yapmaktı, ve o da bunu çok iyi başarmıştı. Hiç beklemediği şekilde tesadüfmüş gibi karşısına çıktığı Choi San ile aralarında bir bağ olmuştu.

Ve sonrasında da herkesten gizledikleri bir ilişki, tabii arkadaşları bunu rol için sanıyor olsa da, onun San'a karşı gerçekten hisleri vardı. Ona zarar gelsin istemiyordu, ona düşman değildi. Sadece o kötü kraldan intikam almayı istiyordu.

Asıl soruna geri dönecek olursa, bunu Mingi yazmadıysa kim yazmıştı? Kim planlarını duymuş olabilirdi ki?

Eğer Mingi yazdıysa işler daha karmaşıktı. Ya başka birisini kaçırmışlardı yanlışlıkla ki bu yine iyi olanıydı, ikinci ihtimal ise kralın ya da San'ın bundan haberi vardı ve onlara tuzak kuruyordu.

Düşüncelere kapılmışken arkasından ona seslenen San'ı fark etmemişti. Birkaç gündür birlikte kafa dinlemek ve vakit geçirmek için saraydan uzaklaşmışlardı.

" Wooyoung? Mektup kimden gelmiş? "

San onun yüzündeki endişeli hali görmüştü, öyle ki kendi gülen yüzü de solmuştu anında. Wooyoung gibi yalnız ve kimsesiz birisine kim, ne yollamış olabilirdi ki?

Wooyoun ona dokunan elle irkildi, aniden yerinden sıçradığında güvercin kanatlarını çırparak konduğu yerden uçarak uzaklaşmıştı.

" Bir sorun mu var? "

San kaşlarını çattığında onu gerecek bir şeyler olduğunu biliyordu, onun her zaman gülümseyen Wooyoung'u şimdi neden karşısında titriyordu?

" S-san ben.. "

Her şeyin altından kalkan kolayca çıkan Wooyoung'a ne olmuştu? O iyi bir oyuncuydu, peki ya şimdi? Neden korkudan titriyor, ağzından iki kelime bile zor çıkıyordu.

San onun elinden düşürdüğü kağıdı yerden hızlıca aldı, kelimeleri okurken gittikçe çatılam kaşları, kağıdı buruşturduğunda sert bakışlarıyla diğerine dönmüştü.

" Sen!. Kimsin sen? "

Yanında kılıcı olmadığı için kıyafetine takılı kından hançeri çıkardı, karşısında neredeyse ağlayacak olan çocuğa doğru tuttuğunda anlam veremiyordu.

Her şey yalan mıydı yani? Hayatını, krallığı hiçe sayıp geldiği biricik sevgilisi onun düşmanı mıydı?

" Ben sana güvenmiştim ama sen.. bana bunu nasıl yaptın Wooyoung? "