_____
" Davetimizi kabul ederek bize şeref verdiniz Prens Lee. Yemek masasına buyurun. "
Yeosang karşısında oturan Lee krallığından Lee Minho'yu masaya davet ederek yerinden kalktı. Bu fırsat eline geçmişken iyi değerlendirmesi gerekiyordu, savaş neredeyse kapıya çatmıştı ve her an patlak verebilirdi.
" Eşiniz iyidirler umarım, bugün sizinle birlikte buraya gelebilseydi çok mutlu olurduk. "
" Prens Jisung bir süre önce ailesini ziyaret etmek üzere Han krallığına gitti. Eminim o da gelmeyi çok isterdi, bir dahaki sefere sizi davet ettiğini iletmemi istedi. "
Yeosang onu başıyla onaylarken, yemeğe başlamaları için eliyle masayı işaret etti. İkisi de bir süre sessizce, özenle hazırlanmış akşam yemeğine odaklanmıştı.
" Prens Hyunjin gelmeden önce sizinle özel konuşmak istedim aslında, biliyorsunuz her krallığın arasında gizli anlaşmalar oluyor. "
Minho bu cümleyle birlikte başını kaldırıp ona baktı, Yeosang'ın zeki bir kral olduğunu biliyordu bu yüzden altında başka bir neden bulmak için fazla sorgulamadı.
" Hwang'lara güvenim sonsuz bilirsiniz. Ama eşinin eski krallığı, Kim'lerin geçenlerde Choi krallığıyla bir anlaşma yaptığı kulağıma ulaştı. Bu yüzden, Prens Hyunjin ile bu konuda konuşmamız gerekebilir. "
Yeosang'ın söylediklerinden sonra bir süre daha sessizlik oldu. Sonunda Minho, bardağından birkaç yudum su içmekten vazgeçmişti. Dediği gibi, kimseye güvenemeyeceklerse onun da Yeosang'a güvenme gibi bir zorunluluğu yoktu.
" Peki bana ne söylemek istiyorsunuz? "
" Ah, doğru. Sizi birisiyle tanıştıracaktım. Mingi, onu buraya getir lütfen. "
Ayakta, kapının yanında bekleyen Mingi onun bu isteğiyle prense selam verip kapıdan çıktı. Ve çok geçmeden de geri döndü, bekledikleri kişi zaten kapının önündeydi. Yaklaşık yarım saattir, sıkıntıdan duvara kafa atacak hale gelmişti.
" Sonunda! Ne oluyor- "
Jongho odadaki tek kişinin Yeosang olmadığını fark ettiğinde olduğu yerde durdu. Mingi onu arkasından itekleyip tamamen odanın içine sokana kadar. Onun için yemek masasındaki boş saldalyeyi çekip oturmasını sağlamıştı.
Minho odaya yeni giren bu kişinin, muhtemelen sadece çocuk olduğuna dair bir ön yargısı oluşmuştu bile çoktan. O kimdi ve ne işlerine yarayacaktı ki?
" Prens Jongho, Lee krallığının prensi ile tanışın. "
Demek prensti, onu daha önce hiç görmemişti bile. Oysa Jongho onu görmüştü, Choi krallığındaki kutlamaya geldiğinde onu çok iyi hatırlıyordu.
" Memnun oldum prensim, fakat sizi daha önce hiç görmedim. Uzaklardan mı geldiniz? "
Minho durumu anlamaya çalışarak ona küçük bir selam verdi. Gözleri bir Yeosang, bir de diğer prens arasında gidip geliyordu bir cevap ararcasına.
" Choi krallığı çok da uzaklarda değil Prens Minho, savaşta daha yakından göreceğiz. "
Bunun üzerine Minho, kendi tükürüğünde bir an boğulacağını düşündü. Zehirli olduğunu düşünüp içmediği suyu bu kez hızlıca bitirmişti. Bir açıklamaya ihtiyaç vardı elbette.
" Prens Choi Jongho, savaşta bize yardımcı olacak. Bu yüzden, bu sır aramızda kalmalı, anlıyorsunuz değil mi prensim? "
Minho hızlıca başını sallarken tekrar ona bakarak eliyle gösterdi. " Hwang biliyor mu? "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
the end of royalty | ATEEZ
FanfictionYunho yanlış Choi'yi kaçırdı. Kimse bunun bir devrimin başlangıcı olacağını bilmiyordu. ' 왜 날 이해하지 못하니? ' 2ho + Seongjoong Woosan + Minsang