Ee hanimiş bizim kötü çocuğumuz?
BURASI (Lise)
Çırpınışların Kanatları
49.Bölüm
Kelebekler yaşarken kanat çırpar ve uçar. Fakat en hızlı kanat çırpışları ölümde olan çırpınışlarındadır. Çocukluğunda hayattaki hareketleri böyledir. Onları en çok gitmeden önce görürsünüz ve geri döndüğünde.Yüzünde hafif bir tebessüm vardı ama ondan daha fazla öne çıkan bir yorgunluk kendini belli ediyordu. Elini kot tulumun askılarına sıkıştırmış can sıkkınlığı ile eve yürüdü. Kapıyı anahtarı ile açıp girdiğinde Aslı’nın tek isteği uyumaktı.
Tam merdivenlere gidecekti ki onu salonda sabırsızca bekleyen annesi seslendi.
“Aslı geldin mi?”
Aslı açıklama yapmadan gidemeyeceğini biliyordu. Fakat günün kritiği onda da yoktu. Bu yüzden keyifsizce trabzana dokunurken annesini geçiştirdi.
“Ruhumu önden koşturup yatağa attım bile anne. Hemen uyuyacağım.”
Durup annesinden cevap ya da tepki beklediği yerde abisi salondan çıktı. Yüzünde endişe verici bir gülümseme vardı ve yatıştırmak istediği durumun gerginliği alın çizgilerinde yerini bulmuştu.
“Abiciğim misafirlerimiz var. Gelip merhaba desene.”
Abisinin üstü kapalı emri ve buna ters düşen gülümsemesi Aslı’yı işkillendirdi. Neler döndüğünü merak ederek yavaş adımlarla ona yaklaştı. Gözlerini kısıp abisine bakış attıktan sonra salona girdi. Merhaba demesi gereken misafirleri gördü ve tanıdı.
Karşı koltukta oturan kişi bu eve yabancılığı giderek azalan Meriç’ti. Yanında oturanda yüz benzerliklerinin yanı sıra yaşı ile muhtemelen onun annesiydi. Orada kalakalan Aslı da emrivaki uygulanmış ve bu konuda söylediklerinin hiçbir önemi olmadığını yüzüne vurur gibi davrandıkları kişiydi. Bu konuda kesin konuştuğunu hatırlıyordu. Psikolojik destek almayacağını söylemişti ama ailesi onun kararını hiçe saymıştı.
Birinin kararlarını ve duygularını görmezden gelip hiçe sayıyorsanız; varlığına karşı sadece zorunlu bir duruşma ile karşısında bulunduğunuzu gösterirsiniz. Tüm bu hakaret dolu davranış bir çocuğa yapılırsa onu sevmediğinizi açıkça gösterirsiniz.
Aslı, hayal kırıklığı ile annesine baktı. Neden bunu yaptın der gibi bakıyordu. Annesinin gözlerinden senin için yapıyorum cevabını almadan gelenlere döndü.
Derin bir nefes aldı. Arkadaşlarının söyledikleri teker teker aklına geldi. Dönüşecekti hem de şimdi. Eğer becerirse kırıldığı için kırmaya hakkı olan canavara dönüşecekti.
Yine oyunculuğunu konuşturup aklındaki rolü oynadı. Fakat bu sefer bunu kendinden kaçmak içinde ya da nasıl davranacağını bilemeyip korktuğu için planlamamıştı. Bunu onları alt etmek için yapacaktı. Şaşırmış gibi yaptı, yapmacık olduğu belliydi.
“İlk kötü arkadaşlık deneyimi yaşadığım Meriç.” Sonra onun yanındaki orta yaşlı kadına döndü.
“Sizde muhtemelen annesi oluyorsunuz. Muhtemelen ben seanslara gelmeyince evime gelip görmeniz için abim ve annem size baskı yaptı. Hani şu benim katılmak istemediğim seanslar.”
Kadın gösterilen tepkinin yerinde olduğunu biliyordu. Tabii buna karşı öfkelenecekti. Onu yatıştırmak için ayağa kalktı ve ılımlı bir sesle konuştu.
“Sadece misafiriz.”
Aslı birde onu aptal yerine koymalarını kaldıramadı. Sesi kontrolsüzce yükseldi. “Bende salağım!” Neden onu ciddiye almıyorlardı? Ne söylediğini anlıyorlardı, ne de kandırılamayacak kadar zeki olduğuna inanmıyorlardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BURASI LİSE
HumorCiddiyetsizliği ciddiye almak gerekir. ___ Daha ilk dersten öğretmen büyüdüğümüzü, artık çocuk olmadığımızı ve liseye geçtiğimizi söylemişti. O gün kardiler cemiyeti asil üyeleri olarak üçümüzde yüzümüzü buruşturup gülmüştük. Şimdi beş kişiydik ve...