4 3 9 1 6

369 10 1
                                    

3 ekim 2033 pazar
Akşam 9.00
Duydugum sesler sehirin gürüntüsü kulağıma gelen hafif rüzgar sesi ve siren sesleri kafam karışmıştı. Kapıdan içeri bir adam girdi kucağında yaralı bir köpek vardı

"yardım et lütfen" diye isyan ediyordu. Bir şey yapmalıydım bu benim işimdi sonuçta kafamdaki saçma sapan düşüncelerimden kurtulup

"ne oldu?" diye sordum. Adam birşeyler anlatıyordu fakat köpek ile ilgilendiğimden anladım kadarı şu oldu

"yürüyüşe çıkmıştık tasması elimden kaydı trafiğe arabaların arasında kaldı iki arabanın arasında az kalsın eziliyordu..." sanırım ağlıyordu tabi haklı

"kurtar onu" dedi bu sefer ona döndüm sakinleştirmeye çalışarak

"merak etmeyin o iyi olucak sizi dışarı alabilirmiyiz" tekrar köpeğe döndüğümde çok fazla kan kaybetmiş olduğunu gördüm işim zordu.

...

10.13
Yaklaşık 1 saatlik çabamın ardından köpeği kurtarabilmiştim. Bronz tenli ve paltolu adam dışarıda bekliyordu çok stresliydi güzünden okunabiliyordu. Beni görünce direkt olarak ayağa kalktı ve

"evet,durumu nedir?" diye sordu. Derin bir nefes aldım

"çok fazla kan kaybetmişti ilk geldiğinde ama biz elimizden geleni yaptık şu anda uyuyor uyanınca göreceğiz ve ameliyat başarılı geçti yani iyi bir sonuç bekliyoruz köpeyiniz iyi olucak endişelenmeyiniz"
adam ağızına aldığı tüm havayı tekte ve hızlı bir şekilde bırakarak

"tanrıya şükürler olsun"
"bu arada teşekkür ederim isminiz neyi acaba?"

"bana teşekkür etmenize yok bu benim işim"
"adım jisoo" dedim elimi uzatarak

"ben taehyang tanıştığıma memnun oldum bayan" elim hala havadaydı elimi sıkmamıştı çok umursamadan indirdim elimi

"adı ne yani köpeğinizin?"

"ha! tren" dedi

"ah benimde bi kedim var adı da uçak" minik bi kahkaha attım o da karşılık verdi.
Garip bir şekilde sanki bu adamı bir yerlerde görmüş gibiydim yada daha önceden tanışmış emin değildim fakat bu adamdan farklı bir enerji almıştım sanki.

"şey soracağım biz daha önce karşılaştık mı hiç yada ne bileyim bir yerlerde olamaz mı?" ben sormadan kendisi sormuştu.

"olabilir emin değilim yüzün çok tanıdık geliyor ama..." dedim

"evet, senin yüzünde bana çok tanıdık geldi bilemiyorum..."

...

"Tren bu gece benimle kalacak onu izlemem ve acil birşey olduğunda müdahale edebilmem için sana uygun mu?" dedim ikimizde dükkanın önündeki küçük masada oturup kahve içerken.

"ah olur tabi kalsın" dedi sesi endişeliydi sanırım hala korkuyordu.

"saat epey geç olmuş bana artık müsade ben yarın tren için tekrar geleceğim"dedi ve yerinden kalktı.
bende ayağa kalkarak

"hoşçakal" dedim

"sonra görüşürüz" dedi ve yürümeye başladı.
onu öyle gördüğümde beyinimde bir ışık yandı hatırlar gibi oldum. Burası araba,otobüs yada servis falandı adı her neyse işte bi çocuk vardı 14-15 yaşlarında telefonunu kontrol edidiyordu. İlginç bir şekilde bana baktı ve el haraketi falan yaparak beni çağarıyordu

"yanıma gelsene jiss" diyordu. sonra herşey karardı. Bu da neydi bunun anlamı neydi şimdi...
***
jisoo bunu çok fazla kafasına takmadı ve dükkanını kilitleyip üs kattaki evine çıktı.

"Nasıl bilebilirdi ki..."

_________
İlk bölümün sonu<3

Touch //vsooHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin