Jisoo'dan
"Alo?" dedim.
"Annen evde mi?"
"Annem işte."
"Eve geliyorum."
"Hayır! gelme. Ben evde değilim zaten."o adam asla ama asla eve gelmemeliydi.
"Nerdesin?"
"Nerdeysem nerdeyim annemin haberi vardı zaten." umarım bu onu durdurmya yeter-
"Annen ile konuştum hemen eve gir ve kapıyıda kitleme 10 dakika içinde ordayım." şıçtık büyük bok yedim.
"Ne-e" konuşamadığımda yüzüme kapamıştı. Taehyung'un bana garip garip baktığını görmemle toparlanıp konuştum.
"Benim içeri girmem lazım sonra görüşürüz tae..."dedim ve konuşmasına fırsat bile vermeden içeri girdim.
Hemen eve girdim ve kapıyı kitledim. Kitleme demişti ama eğer kitlemezsem daha kötü şeylerin olacağını biliyordum.
Annemden o kadar çok korkmuyordum bunun için en fazla dayak yerdim ve bu artık o kadarda acıtmıyordu. Ama o adam eğer içeri girerse.. eğer içeri girerse yine o berbat şeyler yaşanacaktı... yine ve yine kaderime teslim olacaktım ve yine sesim çıkmıcaktı. O bana dokunurken... o bana dokunurken ben yine sadece ve sadece ağlayacaktım. Tıpkı ilk dünyaya geldiğimde bu dünyaya ait olmadığımı ağlayarak anlatmaya çalıştığım ve hiçbirini beni anlamaması gibi...Ben bunları düşünürken anahtarın kapının deliğine girme sesini duydum ve tam anlamıyla kalbim durdu. O an hiç bir şey düşünemiyordum. Hiç bir şey yapamıyordum. Öylece durmuş kapıyı açamamasını diliyordum. Ve öylede oldu kapıyı açamadı. Kapının deliğinden baktığımda telefonla konuşurmuş gibi yaptığını gördüm. Telefona konuşurmuş gibi yaptığını biliyordum çünkü bunu daha öncede yapmıştı ve akşam anneme sorduğumda bunun bir yalan, bir kandırmaca olduğunu anlamıştım. Şimdi yine aynısını yapıyordu. Beni çocuk yerine koyuyordu. Bunu sadece o değil annemde çoğu kez yapardı. Belkide babama bağılı olmamın bir diğer nedenide buydu. Keşke beni bırakmasaydı...
Tekrar delikten baktığımda artık orada olmadığını gördüm. Sonra aklıma bahçe kapısı geldi ve oraya doğru baktığımda oranında kilitli olduğunu görmemle bir oh çektim...
Sonrasında hemen kendimi banyoya atıp kapıyı sıkıca kitleyip birde önüne engel olsun diye çekmeceli dolabı çekiyorum. Bizim tuvaletin kilidi çok kolay bir şekilde açılabiliyordu ve bu hiç iyi değildi. Her tuvalete girdiğimde bu çekmeceli dolabı çekip kendime barikat kurardım. Çünkü o adamın ne zaman geleceği pek belli olmazdı ki sadece o adam içinde değildi annem her an kapıyı açıp içeri daladabilirdi. Bunu hep yapardı asla bi özelim olmadı. Her zaman her şeye şifre yada kilit koyma durumunda kaldım.
Şimdi banyonun soğuk zeminine oturmuş kesik izi dolu kollarıma bakarken bi yandanda deli gibi jimini arıyordum. O her şeyi bilirdi ve bana yardım edebilecek tek kişiydi. O benim kurtarıcımdı hayatımı kurtarmıştı farkında olmadan.
"Alo jiss iyi misin?" diye konuştu telefonun diyer ucundan. Endişeli olduğu sesinden bile anlaşlıyordu.
"Jimin-" dedim ve konuşamadım. Dudaklarımın arasından fırlayan hıçkırığa engel olamamıştım. Daha fazla ağlamamak için dudaklarımı birbirine bastırdım.
"JİSOO KONUŞ! TANRIM YİNE O ADAM MI YOKSA?" biliyordu. Yine o adam olduğunu biliyordu. Ben onu asla saçma sapan nedenlerden dolayı endişelendirmezdim.
"Evet a-ama içeri giremedi kapıyı kitledim." dedim tek nefeste.
"Hala kapını önünde mi yoksa gittimiş mi?" dedi. Anahtar düşürme sesi gibi birşey duyduğumda bunun telefondan mı yoksa içeriden mi geldiğini anlayamamıştım.
"Jimin o ses senden mi geldi? anahtar düşürme sesi senden mi geldi? yalvarırım ne olur senden gelmiş olsun" kafayı yemek üzereydim ve lanet olası bonya yankı yapıyordu.
"Jisoo ben dışarıdayım ama.. ama eve yakınım merak etme hemen geliyorum." dediği şeyle duraksamıştım. Yani o... o adam içeri girmeyi başarmıştı...
Lanet olası o adam içerideydi...
_________
yine kısa oldu bu bölümler neden böyle kısa oluyor anlamıyorum.
Byby<3
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Touch //vsoo
ChickLitBen izin vermeden bana dokunamazsın jiss" ... Taehyung küçüken geçirdiği tramva sonrası kendine kimsenin dokunmasına izin vermezdi ama jisoo ona dokundu. Düzyazı+angst