Ben izin vermeden bana dokunamazsın jiss"
...
Taehyung küçüken geçirdiği tramva sonrası kendine kimsenin dokunmasına izin vermezdi
ama jisoo ona dokundu.
Düzyazı+angst
24 kasım çarsamba 2022 06.50 Jisoo'dan Yine ve yine alarmından önce kaşkmıştım. Bu hep böyleydi her zaman erken kalkardım. Saate baktığımda alarmıma daha 10 dakika olduğunu gördüm. Ama hiç uykum yoktu bu zamanı değerlendirmek için direkt ayaklandım. Önce tuvalet'e gittim ve günlük rutin işlerimi hallettim. Sonra kendime bir kahve yaptım ve onu içerken de bir yandan hazırlandım.
Kasım ayında olmamıza rağmen hava gayet güzeldi bu yüzden etek giymeye karar vermiştim. Altıma siyah pileli bir etek onun üzerine beyaz bir gömlek ve onun üzerinde bir süveter giyidim aynada kendime baktım ve iyi göründüğüme karar verip üzerimede hırkamı aldım. Sonra malyajımı yaptım. Çok abartmadan bir rimel ve bir ruj sürdüm. Sonra çantamıda aldım ve artık çıkmaya hazırdım.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(Böyle göründüğünü düşünebilirsiniz.)
Evden çıktığım anda telefonum çaldı. Arayan jimindi. Hemen telefonu elime alıp açtım.
"Naber kaçak! " dedim neşe ile jimin beni çok değiştirmişti gerçekten ona çok şey borçluydum. Kendimden nefret edip bileklerimi kestiğim zamanlarda bile o benim hep yanımda olmuştu. Kendimi sevmemi sağlamıştı bir nevi. Şu kısacık zamanda bile bana verdiği şeyler için minnettardım ona.
"İyidir güzellik çıktın mı geliyor musun? " güzellik bana hep böyle derdi çünkü kendimi sevmediğimi ve beğenmediğini biliyordu yani eskiden öyleydi. Artık öyle birşey yoktu.
"Şimdi çıktım geliyorum okulda görüşürüz. "
"Bi dakika kapama sana birşey söylemem lazım. " meraklanmıştım.
"Ne? Ne söyleyeceksin bakalım? " dedim heyecanla.
"Seni bi arkadaşımla tanıştıracağım! " sonunda! ne zamandır bunu söylemesini bekliyordum.
"Ne! Hemen uçuyorum oraya beni bekleyin" dedim heyecanla ve hiç birşey söylemesine fırsat bile vermeden telefonu yüzüne kapadım.
... Yirmi dakikalık bir yürüyüşün ardından okula varabilmiştim. Gözlerim hala onu ararken arkamdan tanıdık bir ses duymamla ona doğru dönmüştüm.
"Hey jisoo! " kafamı çevirdiğimde bunun jimin olduğunu gördüm. Altındaki siyah pantalon üzerindeki beyaz tşört ceketi ve sarı dalgalı şaçları -ki benim favorim kesinlikle- oldukça çekici gözüküyordu.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(Böyle göründüğünü düşünelim)
"Ah! Naber" dediğimde jimin yanıma gelmişti bile.
"İyidir. Jisoo bu yoongi, yoongi buda jisoo" diye bizi tanıştırdı. Jimine göre oldukça karanlık bir tip gibi gözüküyordu.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(Yoongi)
Ama yinede yakışıklı ve çekiciydi.
"Memnun oldum yoongi" dedim gülümseyerek.
"Memnun oldum jisoo jimin senden çok bahsetmişti bana gerçektende anlattığı kadar güzelmişsin" dediğinde gerçekten şaşkındım ki jiminde şaşkın gözüküyordu. Bu iltifat gerçekten arkadaşçamıydı diye düşünmeden edemedim.
"Teşekkürler yoon" bende samimi davranmıştım. "Eee yoon bu okulda mı okuyordun yoksa? " diye sordum birden konu açmak için
"E hayır aslında ben-" deyip susmuştu yada susmak durumunda kalmıştı çünkü arkatarafıma baktığını gördüm. Bende arkamı döndüğümde gözlerim büyümüştü. Yoongi'nin ağızından duyduğum isim ilede kalbimden vurulmuşa dönmüştüm.
